Güncelleme Tarihi:
Roman
Zahit
Hasan Özkılıç
Can Yayınları
“Bir gece yarısı, patlamalarla, silah sesleriyle önce yer yatağında kıvrılmış yatan kadın, sonra da adam açtı gözlerini.” 90’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok köyün hikâyesi bu cümleyle başlar. Sonra yer ardı ardına sarsılarak, gürültüler yaklaşmaya başlar. Çocuklar ağlayarak uyanır. Ürkmüş hayvanların sesi bile duyulmaz olur silah seslerinden. Ne zaman bitecek diye beklerken devamı gelir. Sabah olduğunda köy dümdüz olmuştur. Birkaç saat önceki gürültüler köyün sonu olduğu kadar, köy halkı için yeni bir başlangıçtır. Çünkü köyleri boşaltılacaktır. Askerler söyler bunu cipin üstünden seslenerek. İsteyen korucu olup, başka bir köye yerleştirilebilir tabii. Artık nereye giderlerse gitsinlerdir. Hiç görmedikleri bir şehirde, tanımadıkları bir dünyada yaşayabilirler. Çocuklardan isyankâr olanı ‘dağa’ çıkabilir. Diğerleri tespih tanesi gibi bir yerlere dağılabilir. Kimin umurunda!
Ancak böyle ve eksiklerle dolu olarak özetlenebilirdi Hasan Özkılıç’ın romanı ‘Zahit’. Roman, köyleri boşaltılınca Doğu’dan Batı’ya göçen bir aileyi ve o dağılmış ailenin her biri ayrı yola koyulmuş üyelerini anlatıyor. 1996’da 38 il, 41 cezaevinde yapılan ve ölümlerle sonuçlanan açlık grevleri odağında Türkiye panoramasını da çiziyor. Özkılıç, ayrıca Kürt meselesine dair Türk edebiyatındaki büyük boşluğa iyi bir roman yerleştiriyor. ‘Zahit’ kesinlikle ihmale gelmeyecek kitaplardan.
Sanat / Kuram
Bunu Ben de Yaparım
Christian Saehrendt, Steen T. Kittl
Çev.: Zehra Aksu Yılmazer
Ayrıntı Yayınları
Modern sanat sergilerinde veya bienallerde gördüğümüz kimi eserler vardır, bir türlü anlam veremediğimiz halde birbirinden ‘entel’ insanlar anlamadığımız kelimelerle eseri yorumlarlar. Onlar, ezilip, bir çiviyle delinmiş teneke kola kutusunda, tüketim toplumuna yönelik ağır eleştirileri ve bireyci toplumun dışavurumunu görürken siz “yahu çöp bu” diyenlerden misiniz? Biraz yardımcı olur diye serginin kataloğunu okumaya niyetlendiğinizde, konjonktür, bağlam, uzam, gösterge, simulakr ve daha birçok ilaç prospektüsünü hatırlatan kelimeler kafanızı karıştırmaya mı başlıyor? Çare ayağınıza geldi. ‘Bunu Ben de Yaparım’ isimli kitapta sanat tarihçisi Christian Saehrendt ve Steen T.Kittl, bir türlü anlam veremediğiniz modern sanat eserlerine nasıl bakmanız gerektiğini gösteriyorlar. Üstelik bunu yaparken, öyle bir dil kullanıyorlar ki, o ‘çok sıkıcı’ olduğuna inandığınız sergilerin ne kadar eğlenceli değerlendirilebileceğini görüyorsunuz. Sanat dünyasına dair sağlam eleştirilerin de yer aldığı kitapta, video sanatından enstalasyona, çağdaş akımlardan günümüz sanat piyasasına her şey nasibini alıyor. Büyük isimlerden korkmadan, sahte saygı gösterilerinde bulunmadan hem modern sanatı nasıl anlayabileceğimizi gösteriyorlar hem de çizimlerle veya resim altı dipnotlarıyla keyifli bir kuram kitabına imza atıyorlar. Modern sanatı anlamak hiç bu kadar eğlenceli ve kolay olmamıştı!
Öykü / Felsefe
Hobbit ve Felsefe
Gregory Bassham, Eric Bronson, William Irwin
Çev.: Kemal Baran Özbek
İthaki Yayınları
Bitmemiş Öyküler
J.R.R. Tolkien Çev.: Kemal Baran Özbek
İthaki Yayınları
Nihayet beklenen film gösterime girdi. Tolkien’in efsanevi romanı Yüzüklerin Efendisi üçlemesi beyaz perdeye aktarıldığında birçokları bu soruyu sormaya başlamıştı bile: Hobbit ne zaman gösterime girecek? İşte o kutlu günler içindeyiz. Haliyle, içimizdeki Tolkien, Hobbit ve Orta Dünya tutkusu yine kabarmış halde. Şükür ki kısmetimizde iki tane kitap varmış. İlki J.R.R. Tolkien imzası taşıyor. Büyük ustanın oğlu Christopher Tolkien tarafından hazırlanan kitap ‘Bitmemiş Öyküler’ adını taşıyor. Çünkü gerçekten bazıları Tolkien tarafından tamamlanmadan bırakılmış ve Christopher Tolkien’in dipnotlarıyla geliştirilmiş öyküler. Ama enseyi karartmaya gerek yok. ‘Bitmemiş Öyküler’, daha büyük eksikleri tamamlıyor. Hangi eksikler bunlar. Yüzüklerin Efendisi’nde tanıdığımız, hayranı olduğumuz birçok karakter ve kültürün, ırkın mazisini anlatıyor. Yani o büyük savaşlardan öncesine uzanıyoruz çok yerde. Hatta geçen senelerde yayımlanan Hurin’in Çocukları -ki olağanüstü bir metindir- hakkında da öncül metinler yer alıyor kitapta. Hatırlarsınız Yüzüklerin Efendisi’nde, Vekilharç, Rohan’ın ‘zamanında yardıma gelmediği’nden bahsederdi. İki millet arasındaki bu dostluğun temellerini de okuyoruz bu kez. ‘Bitmemiş Öyküler’, Orta Dünya’nın Birinci Çağı ile Yüzük Savaşı’nın sona erişi arasındaki süreçten çeşitli kesitleri aktarıp “Bunun evvelinde neler oldu ki” diye soranlara cevap veriyor. Diğer taraftan da Tolkien’in yarattığı dünyanın kusursuzluğuna bir kere daha hayran bırakıyor.
İkinci kitap ‘Hobbit ve Felsefe’ ise Bilbo Baggins, Gandalf ve Gollum karakterleri üzerinden Aristoteles, Platon, Nietzsche ve Kant gibi filozofların felsefelerini irdeliyor. Aynı zamanda, Tolkien’in eserlerindeki felsefi arka planı çiziyor. Bilbo’nun içindeki macera tutkusunu, Gandalf’ın filozofça cümlelerini, Gollum’daki dönüşümü irdeliyor. Makalelerde ayrıca Tolkien’e de odaklanıyor. Yarattığı karakterlerin onun kişiliğinden ne kadar izler taşıdığı da adalet anlayışı da stratejik zekâsı da hatta sanat ve güzellik anlayışı da ele alınıyor. Olağanüstü bir filmi tamamlayacak iki harika kitap.
Popüler Kültür / Ansiklopedi
Çizgilerin Gücü Adına
Kayra Keri Küpçü
Gerekli Şeyler
2000’li yılların en zararlı alışkanlığı 80’ler ve 90’lar üzerine geyik çevirmek. Artık göbeklenmeye başlamış, yarısı kelleşmiş adamlar, çoluk çocuk sahibi kadınlar ‘ay ne günlerdi’ deyip tarihlerini yanlış hatırladıkları müzikleri, çizgi filmleri birbiri ardına sayıp “aaa o da vardı değil mi yaa, ne izlerdik” diye muhabbeti hepten çekilmez hale getiriyorlar. Böyle sürekli önümüze getirilen sıkıcı sohbetlerden bunalan biri olarak, Kayra Keri Küpçü’nün ‘Çizgilerin Gücü Adına’ adlı muhteşem kitabını, her şeyi yanlış hatırlayan akranlarımın kafasına atacağım. Bu sayede, çocukluğumuzun olağanüstü kahramanlarını doğru öğrenecekler. Soran olursa He-Man’in dostu kimdi, düşmanı kimdi hepsini doğru cevaplayacağınız, Darkwing Duck’tan Kedi Felix’e, Varyemez Amca’dan Hızlı Yarışçı’ya, Emilie’den Demir Adam’a, Clementine’den Marco’ya ve daha nicesine 32 kısım tekmili birden bütün çizgi filmler bu kitapta. Kayra Küpçü, A’dan Z’ye yüzlerce çizgi filme dair bilmemiz gereken her şeyi bir araya getiriyor kitabında. Neydi o 80’ler, 90’lar anketi yapmanın çok daha ötesinde bir çalışma ‘Çizgilerin Gücü Adına’. Her çizgi filmin kendi görsel malzemesi kullanıldığı gibi, bölüm aralarında günümüz çizerlerinin kaleminden efsanevi karakterlerin yeni uyarlamaları da kitabın ayrı bir zenginliği. Okurken suratınıza yerleşecek tuhaf tebessümü görür gibiyim... Eksiksiz ve eğlenceli bir başucu kitabı.
Araştırma
Kayıp İşçi Kadınlar
Belkıs Kümbetoğlu, İnci User, Aylin Akpınar
Çev.: Türkis Noyan
Bağlam Yayınları
Eylül 2009’da İstanbul’da, bugün her köşesinde rezidence’ların, AVM’lerin bulunduğu İkitelli’de, bir sel felaketi yaşanmıştı. Aslında sel daha büyük bir alanı etkilemişti ama İkitelli’de bir tekstil firmasında çalışan 7 kadın, sele kapılan servislerinin içinde can vermişlerdi. Çünkü aslında bir servis değil, yük taşıma minibüsüydü ve kapısı sadece dışarıdan açılıyordu! O gün açılmadı. Bugün bu 7 kadının ismi hatırlanmıyor bile. Tıpkı diğer kayıtdışı çalıştırılan binlercesi gibi. Merdivenaltı atölyelerde tekstil ve konfeksiyon işi yapan, gıda veya hizmet sektöründe çalışan, 12 saat yemeğe bile çıkamayan, asgari ücretten az maaş alan, çocuklarına süt izni bile kullanamayan, müfettişler geldiğinde asansör boşluğunda saklanan kadınlar bunlar. Yoksulluk, yoksunluk, sağlıksız koşullar, şiddet ve taciz içinde çalıştığı sanılan kadınlar. Belkıs Kümbetoğlu, İnci User ve Aylin Akpınar; çoğu henüz çocukken çalışmaya başlamış 213 kadın işçinin kayıtdışı çalışma deneyimlerini bir araya getiriyor ‘Kayıp İşçi Kadınlar’ isimli araştırmalarında. Deyim yerindeyse günümüz kölelerinin işyerlerinde yaşadıkları güçlükleri, çocukları ve aileleriyle olan ilişkilerini, sağlık sorunlarını, yaşamdan ve gelecekten beklentilerini bizzat beş ayrı ilden tanıklarla konuşarak aktarıyorlar. Emek sömürüsüne dayanan ve çirkin bir şekilde ‘büyüyen’ ekonomimizin kirli yüzünü açık eden bir kitap.