Güncelleme Tarihi:
ŞENAY AKAY FOTOĞRAFLARI
Şenay Akay, Pelin Karamehmetoğlu ile kurduğu "Project by Şenay Akay" şirketinde birçok isme imaj danışmanlığı yapıyor. Ancak geçtiğimiz hafta Hülya Avşar yüzünden Gülben Ergen’le çalışmadıkları gündeme geldi . Ünlü manken, "Ortağım Pelin’in Avşar’la gönül bağı var ve gönül bağı olduğu kişilere karşı çok hassas. O yüzden Gülben Hanım’ın teklifini kabul etmedi, kendisiyle çalışmak istemedi" dedi.
Project by Şenay Akay şirketi olarak Fatih Ürek’e uyguladığınız maço erkek imajı gerçekten çok hoştu. Ama bu işin devamı gelmedi, Fatih Bey yine eskisi gibi... Anlaşmanız mı bitti, ne oldu?
Gülben Ergen de sizinle bir fotoğraf çalışması yapmak istedi, ama olmadı... Neden?
- Evet, böyle bir teklif söz konusu. Fakat bu, Gülben Ergen’in şahsından gelen bir teklif değildi. Kendisinin bilgisi dahilinde, bir dergi tarafından fotoğraflarının çekilmesi istenmiş. Ancak Pelin (Karamehmetoğlu) Hanım’ın o dönemki yoğunluğundan dolayı teklife olumlu bir yanıt verememişiz.
Gerçekten bu kadar yoğun musunuz, yoksa Gülben Hanım’la çalışmak istememenizin ardında başka sebep mi var?
Dürüst olmak gerekirse, bu tamamen Pelin’in kararıydı. Pelin amatör ruhlu bir profesyonel. Gönül bağı olan kişilere karşı çok hassas. Herkesin bildiği sebeplerden dolayı bu teklifi kabul etmedi.
Yani Hülya Avşar’dan dolayı...
- Evet...
Ve Pelin Hanım, Gülben Hanım adına arayanlara randevu vermedi, öyle mi?
- Evet. Çalışmak istemedi.
Başka kimlerle çalışmıyorsunuz?
- Bize inanmayan, güvenmeyen, kendini teslim etmeyenlerle asla çalışmayız. Ama bizimle çalışmak isteyen herkesle çalışırız. Kapımız herkese açık.n Kapınız herkese açık, Gülben Ergen’e değil...
- Art niyet aramaya gerek yok. Az önce de bahsettiğim gibi...
Peki... Siz bu şirketi ilk kurduğunuzda manken Seda Ertan’ı yerinize gelecek manken olarak lanse etmiş, sahiplenmiştiniz. Sonra birden bire de yollarınızı ayırdınız. Ne oldu?
- Kendisi bir röportajında "Artık Şenay Akay’a ihtiyacım kalmadı" dedi. Saygı duymak gerek. Ben bütün bunları göze alarak yola çıkmıştım zaten. n Seda Ertan tarafından kullanıldığınızı düşünüyor musunuz?
- Hayır, ben kullanılmadım, kulanılmama izin verdim! Bu ikisi farklı şey. Ben işimi yaptım, bitirdim.
Şanlıurfa’da düzenlenen bir defilede, modacı Mustafa Şahin’i kuliste, kıyafet yüzünden tartakladığınız doğru mu?
- Şahsıma yapılmış bir terbiyesizlikten dolayı aramızda bir tartışma ve ardından da itişme yaşanmıştır.
MESLEĞE BAŞLADIĞIM İLK YILLARDA İTİLİP KALKILDIM
İyi de defilede ne oldu, siz o modacının istediği yerel kıyafet yerine transparan kıyafet mi giymek istediniz, tartışma neden çıktı?
- Aslında ortada transparan bir kıyafet bile yok. Sadece astarı unutulmuş ve özellikle giymemi istedikleri bir gelinlik yüzünden tüm bu üzücü olaylar yaşandı. Zaten ben o şahsın modacı olduğunu da olay sonrası öğrendim. Hoş, daha önce bilseydim de hiçbir şey değişmezdi. Kısaca olaylar, giyeceğim bir kıyafetin başlığını sorduğumda, o şahsın ukala bir cevap vermesiyle başladı. Duymamazlıktan geldim. Sonrasında buna benzer birkaç sorumun cevabını da inanılmaz ukala bir şekilde verdi. En son kıyafetim olan gelinliğin astarını istediğimde giydirici getirdi. Aynı anda modacı olan şahıs da elinde astar olduğunu zannettiğim başka bir şeyle gelince, ikisinin arasında tartışma çıktı. Sıramın geldiğini, bir karar vermeleri gerektiğini söyleyince, o şahıs birbiri ardına hakaretler etti ve itişme yaşandı.n "Urfa’dan çıkamazsın?" diye tehdit mi edildiniz?
- Evet. O şahsın yakınları tarafından... Ama ben Urfa’yı çok seviyorum, çok güzel bir yer. Urfalılar inanılmaz güzel insanlar ve sahipleniciler. Bu tarz insanlar yüzünden Urfa’nın zarar görmesi beni üzüyor. n Bir de mesleğe ilk başladığınız yıllarda, sizden daha profesyonel olanlardan çok dayak yediğinizi söylediniz.
- Tabii ki tekme tokat dayak yemedim, kimse bana böyle bir şey yapamaz. İtilip, kakıldım diyelim... Evet, defilelerde çok itişmeler yaşadım. Koreografi kağıtlarım da çalındı, topuğum da kırıldı, "yanlış yapacaksın" diye kuliste sıkıştırıldım. Yanlış yapmamı istediler. Çünkü kıskanıyorlar, gençlerin arkalarından gelmelerini istemiyorlardı.
HACCA VE UMREYE GİTMEK YILLARDAN BERİ HAYALİM
Siz gerçekten ortaokul yıllarında türban taktınız mı?
Neden etkilendiniz de kapandınız?
- Babaannemin karşı komşusu hocaydı. Çok da tatlı bir hanımdı. Çok sık babaannemde kalırdım. Her torun gibi babaannemi, dedemi çok severdim. O dönemlerde çok sohbet ederdik. Ayrıca ben din derslerini çok severdim. Hálá da ilgim var. Elhamdülillah müslümanım. Allah ile kul arasında bir şey bu. O dönem kapanmaya çok heves ettim. Kur’an kursuna yazıldım. Alfabesini bitirdim. Sonra babaannem ve annem bana "Biz tabii ki senin kapanmanı isteriz. Ama buna karar vermek için çok küçüksün" dedi. Kendi kararımı kendim vereyim istediler, ben de kararımı verdim ve başımı kapatmadım.
Ne kadar süre başınız kapalı dolaştınız?
- Kuran kursu süresince. Benim dini inançlarım çok kuvvetlidir. Bu hiçbir zaman da değişmeyecek.
Ama şimdi transparan kıyafetler giyiyorsunuz...
- Ben her şeyin Allah ile kul arasında olduğuna inanıyorum. Hiçbir zaman bunu kendi içimde sorgulamadım. Önemli olan şey, Allah’ın dinlerine, peygamberlerine inanmaktır. Bu kadar. Siz bunu içinizde nasıl yaşarsınız, kimse bilemez, sorgulayamaz. Ben gidip de "Çok kötü giyiniyorsun, simsiyah gözüküyorsun" diye çarşaf giyen bir kadını yargılıyor muyum? Saygım sonsuz. Onun kendi inancı. Kimse de beni sorgulayamaz. Seda Sayan transparan gömleklerle program yapıyor. Aynı şey. Ben tranparan gömlek ya da elbise giyiyorum. Seda Sayan da bir anne, program yapıyor. Ne farkı var? Ve çok da güzel taşıyor. Sibel Can da giyiyor, Bülent Ersoy da giyiyor, Ebru Gündeş de giyiyor. Benim suçum model olmak mı?
Hacca da gidecekmişsiniz, öyle mi?
- Umre ve Hac benim hayalim. Her Müslüman gibi ben de gitmek istiyorum. Benim kendimden utanacak hiçbir şeyim, hiçbir pişmanlığım yok. Ben nabza göre şerbet vermeye de çalışmıyorum. Çünkü ben bunu şimdi değil, yıllardır söylüyorum.
KİŞİLİKLİ İNSAN EŞİNİ ALDATMAZ
Sizin dönemizdeki birçok manken evlendi, çocuk sahibi oldu...
- Allah mesut mutlu etsin. Ben evlendim, bitti. Çocuk ise bir dönem istemiştim, yapmadım. İyi ki de yapmamışım.
Ben evliliğinizden çocuk aldırdığınızı biliyorum, pişman mısınız?
- Hayır. İyi ki çocuk yapmamışım. Çocuğa yazık olacaktı çünkü... 28 yaşındayım, evlenirim de, çocuk da yaparım, kariyer de...
Esi eşiniz Buğra Özçetin’le evliyken şiddete maruz kaldınız mı?
- Yok. Psikolojik olarak çok zor zamanlar geçirdim ama böyle bir şeye izin vermem. Ben döverim yani! Zaten kadına ya da çocuğa vurmak ne demek? Git kendini döv! Dediğim gibi fiziksel şiddete maruz kalmadım, ama aldatıldım. Hoş beni aldatmadı, kendini aldattı, o da ayrı. Ben kaybetmem ki, o kaybeder. Beni kaybetti. Kendine yansın. Eşini, sevgilisini aldatan kişiliksizdir. Ayrıl ya da boşan, bu kadar basit.