Kışa hazır mısınız

Güncelleme Tarihi:

Kışa hazır mısınız
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2005 00:00

Güneşli sonbahar günlerine veda edip, kışı karşıladık. Bu dönemde çocukların ve yaşlıların sağlık sorunlarında büyük artış olabileceğini unutmamalısınız. Karşılaşabileceğiniz sorunları gidermek için, öncelikle bunların niteliklerini anlamanız gerekiyor. Siz doktorculuk oynamaya kalkışmadan, bazı sorunlara dikkatinizi çekelim.

Gripten korunmanın yolları

Şu günlerde evlerde en çok sözü edilen hastalık grip... Grip virüslerinin sürekli özellik değiştirmeleri, bu hastalıktan korunmayı da zorlaştırıyor. Eğer grip zamanında kontrol altına alınmazsa, bronşit, zatürree gibi hastalıkları peşinden sürüklediğini unutmayın. Her yaşta insan risk grubunda olsa da uzmanlar özellikle tehdit altında olanları şöyle sıralıyorlar:

- Astımlılar

- Diyabetliler

- Kalp, göğüs ya da böbrek sorunları olanlar

- Önemli bir hastalıktan sonra bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar

- 65 yaşın üstündekiler

Bu arada her ateşli hastalığın grip olmadığını da hatırlatalım. Gribin belli başlı bazı belirtileri var. Örneğin sıcak bir ortamda üşüyüp titremek, vücudun her yanında ağrılar, vücut ısısının yükselmesi, gece gündüz uyuma isteği, sürekli susamak, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve aşırı halsizlik... Gribe karşı alınacak en etkili önlemse aşılanmak. Özellikle çocukların ve ileri yaştakilerin aşılanmaları gerekiyor.

Unutkanlık, bunama işareti mi

Stres ve depresyonun bir belirtisi de unutkanlıktır. Vitamin eksikliği ve hatta beyinde tümör oluşması da bu şikayeti beraberinde getirebilir. Unutkanlığın, Alzheimer hastalığından kaynaklanması ihtimali ise elbette hepimizi korkutur.

Ama birden paniğe kapılıp, hiçbir test ve tetkik yaptırmadan kendinize Alzheimer teşhisi koymanız doğru olmaz. Çünkü ancak doktor kontrolünden ve testlerden sonra unutkanlığın gerçek nedeni ortaya çıkabilir.

Bazı kişilerde hastalık çok hızlı ilerler, bazılarında ise gelişme çok yavaş olur. Belleği güçlendiren ilaç ve yiyecekler, vücut egzersizleri ve en önemlisi stresten uzak kalmak, Alzheimer’ın hızlı gelişmesini önler.

Şimdilik bu hastalığın kesin bir tedavisi yok. Sadece gelişmesi yavaşlatılabiliyor.

Çocukta konuşma zorluğu

Büyükler, çocuklarının bir yaşından sonra yavaş yavaş konuşmaya başlamalarını beklerler. Çocuğun ‘anne’, ‘baba’ gibi kelimeleri doğru telaffuz edebilmesi, aileye bayram sevinci yaşatır. Ama her çocuğun belli bir yaşta konuşmaya başlaması imkansızdır. Bazı çocuklar, diğerlerine göre daha geç konuşurlar.

Bu arada çocuğun geç konuşacağını varsayıp bazı sorunları da görmezden gelmemelisiniz. Çocuğun konuşma özürlü olup olmadığını anlamak o kadar da zor değil. Dikkat edin, eğer çocuğunuz sizi taklit etmiyorsa, örneğin siz ellerinizi çırpınca o da aynı hareketi yapmıyorsa, sesli harfleri söylemekte zorlanıyorsa, bir doktora başvurmalısınız.

Eğer ailede çocukların geç konuşmaları bir gelenek ise endişelenmenize gerek yok. Bu arada konuşma engelli çocukların hayal gücünden yoksun kaldıklarını belirtelim. Konuşmayan çocuk, oyun oynarken hayal gücünü kullanmıyorsa, bir problemi olduğunu düşünmelisiniz.

Zihinleri kurcalayan sorular

- Kırmızı et yiyebilir miyim?

Uzmanlara göre haftada 80 gram kırmızı et yemenizde bir sakınca yok. Kırmızı etin fazlası zararlı sadece...

- Saat 21.00’den sonra yemek yiyebilir miyim?

Gece geç saatte yemek yemenin şişmanlatacağını söyleyenlere kulak vermeyin. Tabii dengeli ve sağlıklı beslenme kurallarına uymak şartıyla...

- Başkalarının ilaçlarını kullanabilir miyim?

Ne yazık ki en sık yaptığımız hatalardan biri de başkalarının ilaçlarğını kullanmak. Bunun son derece tehlikeli olduğunu bir kez daha hatırlatalım. Arkadaşınızın şikayetçi olduğu belirtilerden siz de yakınırsınız ve onu iyileştiren ilaçları kullanmak istersiniz. Ancak aynı belirtilerden yakınsanız da sizin sorununuz farklı olabilir ve aldığınız ilaç size zarar verebilir.

Çocuklar da bu sorunlarla karşılaşır

Çocuklara, yetişkinlerin şikayet ettikleri sağlık sorunlarını bir türlü yakıştıramayız. Örneğin küçücük bir çocuğun kanındaki kolesterol oranının yüksek olabileceği aklımıza gelmez. Oysa yetişkinlerin sık sık yakındıkları pek çok sağlık sorununa çocuklarda da rastlanıyor. Örneğin katarakt, yüksek kan basıncı, boşaltım sistemi enfeksiyonları, ikinci tür diyabet, saç dökülmesi ve depresyon, büyükler gibi çocuklarda da görülen hastalıklardan sadece birkaçı.

Çocuğunuzun sağlık durumunda bir bozulma başladığı zaman, her türlü ihtimali aklınıza getirip onu tepeden tırnağa bir sağlık kontrolünden geçirtmelisiniz. Çocukların sadece çocuk hastalıklarına ve bulaşıcı hastalıklara yakalanacaklarına inanmak yanlıştır. Küçücük çocuklarda lösemi, karaciğer yetmezliği ve kalp gibi çok önemli hastalıklar görülüyor. Bu nedenle onları sık sık sağlık kontrolünden geçirmek yararlı olur.

Teknoloji ve eller

Gelişen teknoloji sayesinde her işimizi çok daha kolay ve hızlı yapabiliyoruz. Fakat bu uğurda kimi zaman çok ağır bir bedel ödüyoruz. Size küçük bir örnek verelim: Şu uyurken bile yastığımızın altında tuttuğumuz cep telefonu, ellerinizin sağlığına zarar verebiliyor! Cep telefonunu sürekli kullanmak, el sağlığı açısından sakıncalı. Telefonların küçücük düğmelerine sürekli basmak da parmaklara zarar verir. Bu tür aletleri kullanırken şu hususlara dikkat edin:

n Bileğiniz düz dursun

n Aleti elinizde fazla sıkı tutmayın

n Bu tür aletleri sürekli aynı elinizde tutmayın, sık sık el değiştirin

n Bileğiniz ağrıyorsa, elinizi bir süre dinlendirin, eğer ağrı geçmezse, bir doktora başvurun.

Vitamin kullanma kılavuzu

Doğru miktarda ve zamanda kullanılan vitaminler, sağlığımız açısından yararlı... Ama yanlış kullanım, kimi zaman farklı sorunları beraberinde getiriyor. Kimlerin neden vitamin hapı kullanmaları gerektiğini kısaca hatırlatalım:

Kadınlar: Kemikleri güçlendirmek için kalsiyum ve magnezyum, zaman zaman D ve E vitaminleri...

Erkekler: 15 miligram çinko takviyesi, D vitamini ve kalsiyum...

Çocuklar: Az beslenen ve yemek seçen çocuklara, yaş gruplarına göre hazırlanmış multivitamin ve mineral tabletleri verilmeli. Bu haplarda şeker, yapay renklendirici ve tatlandırıcı bulunmamasına dikkat edilmeli...

Hamile kadınlar: Hamilelik başlamadan önce ve hamilelik döneminde günde iki kez 100 miligram folik asit hapı alınmalı...

Sigara tiryakileri: İçilen her sigara en az 25 miligram C vitaminini yok eder. Bu nedenle günde 500 miligram C vitamini ve 200 mikrogram selenyum hapı alınmalı...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!