Güncelleme Tarihi:
Yemek kültürüyle, mutfağıyla çok meşhur bir toplumuz ama sofra düzeni denen konuda çok da parlak değiliz sanki...
- Osmanlı çok lezzetli, ağır ama çabuk tüketilen bir mutfak. Sarayı bir kenara bırakırsak, masa donatmak gibi bir anlayış hiç olmamış. Avrupa’daki gibi gümüş, kristal, çiçek, masa örtüsü gibi bir kültür yok. Avrupa’da büyükannelerden kalan yemek takımları, gümüşler veya kristaller kullananlara rastlarsınız. Türkiye’deyse bunlar yeni ortaya çıkan adetler. Fakat bu değişiyor. Artık insanlar sadece sofralarını değil, evlerini de süslemek istiyor. Bu aslında tüm dünyada trend. Çünkü internet sayesinde bilgiye çok kolay ulaşılıyor. Türkiye’de alışveriş merkezleri her ürünü ve hizmeti insanların ayağına götürdü.
Ev dekorasyon mağazalarında, zücaciyede daha çok erkek müşteri göze çarpıyor. Ne diyorsunuz?
- Eskiden, “Balkonsuz ev, göbeksiz erkek olmaz” denirdi. Erkekler kendilerine de, evlerine de, masalarına da özen gösteriyor artık. Son yıllarda erkeklerin de bu tip alışverişe ilgisi arttı.
Peki İstanbul ile Anadolu tüketicisi farklı mı?
- Hiç fark yok. Burada genelde hataya düşülüyor. Zaten İstanbul’da yaşayan da Anadolu’dan gelmiş. Yani ikisi de aynı insan. Çoğu zaman muhafazakârlar ve kırsaldan gelmişler daha cüretkâr olabiliyorlar. Kırsaldan gelen yeniliğe daha açık, şehirli daha konservatif davranabiliyor. Örneğin dikdörtgen tabaklar radikal bir koleksiyon ve bunu geleneksel insanlar daha çok satın alıyor.
Sofra düzenine ilginin artmasında bol kavgalı yemek programlarının katkısı oldu mu?
- Bir etkilenme yarattığını söyleyebilirim ama çok eğitici olduklarını düşünmüyorum. Eskiden peçete yüzüğü sorulmazdı; şimdi soruluyor. Merak uyandırdı bu programlar ama insanları çok da iyi yönlendirmedi.
Dört aylık bebekken aile işinin içine girmişsiniz. Nasıl oldu bu?
- Annem de, babam da yoğun çalışıyordu. Benimle daha çok vakit geçirmek için babam beni yanında işe götürürmüş. 4 aylıkken kereste fabrikasında masanın üzerinde yatıyormuşum. Babam hep, “Dört aylıkken işe başladın” der.
Anne mesleği avukatlığa hiç mi özenmediniz?
- Avukatlar mutlu olduğunuzda gidilen kişiler değil maalesef. Buna karşılık yemek pozitif bir şey. Masa bir kutlama yeri aslında. Turizm işini de seviyorum. Otel de öyle, mutlu anıların paylaşıldığı bir yer. Mahkeme salonlarını ise hiç sevemedim.
KARİYER
İlk para erikten
· Bütün çocukluk anılarım babamın işyerinde. 13 yaşında onunla yurtdışı fuara gidince işin büyüsüne kapıldım.
· Kardeşlerimle bahçemizin eriklerini satıp ilk paramızı kazandık.
· Bilgi Üniversitesi’nde işletme okudum.
· Sanayici ailem olmasa balerin olmak isterdim.
TOPLANTI
Teknolojiden faydalanıyorum
· İş hayatımda yeni teknolojiden faydalanıyorum. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, iPad’ler sayesinde bir arada bulunma zorunluluğu azaldı.
· Yine de toplantı sayım yüksek. Günde en az dört. Rutin toplantılar daha kısa olmalı.
· Önce tüm tarafları dinler, notlarımı
alır, sorularımı sorarım. Emin olduktan
sonra konuşurum.
GÜNE BAŞLARKEN
Altı saat uyku yetmiyor
· Erken kalkarım fakat sabah insanı değilim, öğleden sonraları daha verimli çalışıyorum. Mesaimiz çok uzundur.
· Zamanım varsa kahvaltı sonrası 30 dakika yürüyüş yaparım, yoksa ofise giderim.
· 23.00’ten önce uyuduğum nadir. Ama altı saat uyku yetmiyor!
SPOR
Muay Thai keyifli
· Yaşla beraber spora ilgim arttı. Ayda en az iki hafta Kütahya’dayım, orada düzenli yürüyüş yapıyorum.
· İstanbul’daysam haftada en az iki kez yüzüyorum ve iki kez pilates yapıyorum.
· Yapmaktan en çok zevk aldığım spor Muay Thai. Hem yüksek oranda kalori yakıyorum hem de stres atıyorum.
· Zamanım olsa düzenli at binmek isterim.
BESLENME
En kötü alışkanlığım Nutella
· Sık sık ve çok yerim. Egeliyim ve zeytinyağlı Ege yemeklerine düşkünüm. İtalyan ve Tayland mutfağını severim.
· Sadece zeytinyağı kullanırım. Manda yoğurdu yerim.
· Salatalarıma yağlı soslar koymam. En kötü alışkanlığım Nutella!
MEKÂN
Anne yemeği müdavimi
· Atmosferi huzur veren, hijyenine inandığım yerlere giderim.
· İster esnaf lokantası, ister Michelin yıldızlı olsun tat ve sunum önemli.
· Annemin mutfağının en sadık müdavimlerindenim.
· Beyti, Nusret ve Doğa Balık’ı tercih ederim.
TATİL
En uzunu dört gün
· Lise 2’den beri bir haftalık tatile hiç çıkmadım. En uzunu perşembe-pazar arası yaptığım dört günlük tatiller.
· Zamanım olsaydı Güral Premier Tekirova’da mavi bayraklı sahilde dinlenip akvaryum gibi denize girerdim.
HOBİ
Leman ve Penguen okurum
· Seyahat etmeyi çok severim. Bir ülkeye gitmeden dersime çok iyi çalışım.
· Son dönemde Ortadoğu ve dünya tarihiyle ilgili kitaplar okudum.
· Yerli ve yabancı dergilere aboneyim. Leman, Penguen okurum.