Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2007 00:00
Türkiye’de her geçen gün sayısı artan ve plansız bir şekilde yapılan alışveriş merkezlerinde (AVM) kiraların metrekare başına 200 dolara ulaştığını söyleyen Seven Hill’in Başkanı Hüseyin Özbek, "Kár etmeye imkan yok. Bu gidişle markalar batmaya başlayacak. Tepki olarak üç yıl AVM’lere girmeme kararı aldım" dedi.
TÜRKİYE’de her geçen gün sayısı artan ve plansız bir şekilde yapılan alışveriş merkezlerinde (AVM) kiraların artık aklı zorlar bir hale geldiğine dikkat çeken Seven Hill’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özbek, "Metrekare başına kiralar 200 dolara ulaştı. Kár etmeye imkan yok. Bu gidişle markalar batmaya başlayacak" dedi. AVM çılgınlığına kimsenin dur demediğinden yakınan Özbek "Plan, proje yok. Bunlara dikkat çekecek ne bir dernek ne de bir kuruluş var. Sektörde birlik yok. Metrekaresi 200 dolardan adam ayda 50 bin dolar kira ödeyecek. Burayı kiralayan para kazanırsa, ben her şeyi, işi gücü bırakıp, gideceğim" diye konuştu.
İFLASLAR BAŞLAYACAK: Perakendecilerin bu yüksek kiralara uzun süre dayanamayacağını vurgulayan Özbek, "Herkesin bir ömrü var. Bu gidişe kimileri 6 ay kimileri 2 yıl dayanacak. İflaslar başlayacak" dedi. İmzaladıkları dışında AVM’lere 3 yıl girmeme kararı alan Seven Hill, üç yıl sonra girip, hava parası vermeyi tercih edeyor. Markanın mağazalarımızın yüzde 70’i caddelerde, kalanı AVM’lerde bulunuyor.
PİYASA YABANCILARIN OLACAK: Yerli markaların ağır kira giderleri karşısında rekabet şanslarını yitireceğine tekrar dikkat çeken Özbek, piyasanın yüzde 70’inin yabancıların eline geçeceği uyarısında bulundu. Yabancı markaların korunduğunu belirten Özbek şunları söyledi: "Bu kadar olmaz. Markalar kategorik sıralansın, ona göre yer verilsin. Her marka birbirinin rakibi değil. AVM’lerde yer alabilmek için araya milletvekili, bakan sokanlar var. Böyle olmaz. AVM danışmanlarına ulaşmak bile zor. Ahmet Zorlu’yu arıyorum, dönüyor. AVM danışmanları dönmüyor."
ÇANI KEDİYE KİM TAKACAK: Plansızlıktan şikayet ederken kimsenin somut bir öneri getirmediğinden de yakınan Hüseyin Özbek şu hikayeyi aktardı: "Sürekli fareleri yiyerek onları bıktıran bir kedi varmış. Fareler toplanmış, çözüm olarak kedinin kuyruğuna bir çan bağlanmasına karar vermiş. Kedi kendi kuyruğundaki çanı kovalarken, fareleri unutacak diye. Bütün fareler hemfikir ama çanı takacak fare çıkmamış. Herkes AVM’ler planlansın diyor ama kim yapacak. Yani kedinin kuyruğuna çan bağlayacak kimse yok. Dernekler bu konuyla ilgilenmiyor. Sektör ise bölük pörçük; tek ses olamıyor."
Seven Türkçe okununca sonuna Hill’i ekledik
BRAD Pitt’in başrolünü oynadığı Seven (Yedi) filmini izlediğinde markasına bu ismi veren Hüseyin Özbek, "Fakat markayı herkes Türkçe ’seven’ diye okuyunca, kelimenin İngilizce olduğunu anlatmak için, Hill kelimesini ekledik. İstanbul’un yedi tepesine de atıfta bulunduk" dedi.
Üretim yükünü attık
SULTANHAMAM’da kumaşçı olan babası sayesinde tekstil sektörüne giren Hüseyin Özbek, daha sonra hazır giyim ve perakendeye kaydıklarını, marka olma hayalini ise 1998 yılında, 18 yaşında Seven Hill’i kurarak gerçekleştirdiğini söylüyor. "Sadece toptancı olarak kalsaydım maddi olarak daha rahat olurdum" diyen Özbek, bütün kazancını yatırıma dönüştürdüğünü anlatıyor. Kadın ve erkek koleksiyonlarına 2000 yılında çocuğu da ekleyen Seven Hill, bir yıl önce üretimden de çıkmış. Üretiminin yüzde 80’ini Türkiye’nin farklı yerlerinde yüzde 20’sini ise Uzakdoğu’da yaptırıyor. Özbek, hız kazanmak için üretimden çıktıklarını anlatarak, "Hantallığımızı bıraktık. Yükümüz hafifledi. Şu anda bir sezonda mağazaya 3 farklı koleksiyon ve 2000 model giriyor. Ürün odaklı olduk. Bazen tek bir ürün bile çıkabiliyor. Trende uygun, nokta atışı yapıyoruz" dedi.
2010’da perakende cirosu 400 milyon YTL’ye çıkar
2006’da 100 milyon YTL ciro yaptıklarını ve 2007’de yüzde 25 artış beklediklerini açıklayan Hüseyin Özbek, kárlılıkların giderek azaldığına, pembe tablolar çizilse de gerçeklerin ortada olduğuna değindi. Cironun yüzde 45’inin perakendeden, kalanının ise toptandan geldiğini belirten Özbek şunları aktardı: "Türkiye’de 35 olan mağaza sayımız yıl sonunda 43’e çıkar. Ayrıca 25 franchise mağazamız var. Yurtdışında Rusya, Romanya, Bulgaristan, İsveç, Fas gibi 35 ülkede 50 kadar mağazamız bulunuyor. Yurtdışında franchise modelini benimsedik. Bu en doğrusu. İşi ve pazarı bilenle çalışırız. Daha fazla ülkeye girmeyi planlıyoruz. ABD ve İngiltere gibi pazarlarda büyüyeceğiz. Bakir Doğu Bloku ülkelerinde daha avantajlıyız ama büyük pazarları da görmek lazım. 2010’da Türkiye’de 140, yurtdışında 100 mağazayı buluruz. Sadece perakende ciromuz da 400 milyon YTL olur."