Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2005 00:00
Yeni albümü ‘Sana Ne’ ile beğeni toplayan Kutsi, kendisini Mustafa Sandal’a benzetenlere yanıt verdi: ‘Kimsenin tahtına aday olmadım, olmayacağım da! İşimde kalıcı olmak dışında bir isteğim yok!’ İşte Kutsi’nin bilinmeyenleri...
Ailem: Onlar benim koruyucu meleklerim. Dualarım hep onlar için. Berksan: Aynı evi paylaştığımız ‘Dost’ bildiğim canım kardeşim.
Ceyhun Çelikten: Albümümde 12 parçanın aranjörlüğünü yaptı Ceyhun. Çok yetenekli bir müzisyendir.
Çaydanlık: Pazar günleri içilen demleme çayın yerini hiçbir şey tutamaz!
Dün: Dünün kıymetini bilmezsen bugünün tadına varamazsın.
Erol Köse: Her şey bir yana, sabır edince neler yapılabileceğini gösteren ve bu işin duayeni çok iyi bir müzik adamı.
Fanatik: Bir
Beşiktaş fanatiği olarak bütün Beşiktaşlılar’a sonsuz sevgiler...
Gitar: Benim minik kızım! Her zaman her derdime ortak olmuştur.
Huzur: Güzel bir şarkı yaptıktan sonra hissettiğim duygu.
Işık: Gün ışığı, güneş... Bu albümü oluşturana kadar doğuşunu pek çok kez izlediğim şey!
İstanbul: Hiç ummadığım bir anda karşıma çıkan güzel bir rüya.
Joker: Sıkıştığım anda rafa kaldırdığım hüzünlü şarkılar.
Köpek: Belki konuşmaz ama bir bakışı ile çok şey ifade eder. Tıpkı benim Paco’m gibi.
Lahana: Zeytinyağlı lahana dolmasına bayılırım.
Maneviyat: En önem verdiğim şeylerden bir tanesidir.
ÜTÜ BİR FELAKETTİR
Nazım Hikmet: Okuduğum en önemli şairlerden bir tanesidir. Dizelerindeki gizemi hala çözmüş değilim ve okumaya devam ediyorum.
Ortaköy: İstanbul’un en güzel yeri.
Öğretmen: Herkesin bir öğretmen anısı mutlaka vardır!
Patates: Özellikle kızartması... Bir parça da hardal rica edeyim!
Suat Aydoğan: O bir büyücü! Elini hangi parçaya sürse, o parça patlıyor!
Şule: Her şey için binlerce kez teşekkür ederim. Bütün dualarım seninle kardeşim.
Tatil: Son zamanlarda en çok ihtiyacım olan şey.
Unutmak: Şarkılara öyle dalıyorum ki; bazen kendimi bile unutuyorum.
Ütü: Herhalde bir erkeğin başına gelebilecek en büyük felaket! Bir insan, bir gömleği bir saatte ütüler mi ya!
Vapur: Bir de demli çay olacak. Martılar eşliğinde, boğazı seyrederek karşıya geçerken İstanbul’u yaşamak...
Yürümek: O kadar iyi geliyor ki; yalnız başıma bir sahil turu atıyorum. Sonra da yeniden şarkılara dalıyorum.
Zil: Kendimi kaptırmışım bu güzel röportaja. Hepinize sonsuz sevgilerimle. Karnım zil çalıyor müsaadenizle...
AJANDA18 EKİM
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun sergilediği ‘Sağlık Olsun’, İş Sanat Kültür Merkezi’nde... Ali Poyrazoğlu ve Bülent Kayabaş, uzun süreden sonra ilk defa birlikte sahne alıyor.
19 EKİM
1993’te kurulan Replikas, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde... Albümlerinin yanı sıra film müziği çalışmaları da yapıyorlar.
21 EKİM
Sarp artık her Cuma Studio Live’da. Dört saatlik performansı izlenmeye değer!BAY AŞK UZMANIAblamın sevgilisine aşığımGARİP AŞIK: 15 yaşındayım. Çocukluğumdan beri komşumuzun oğluna aşığım. Beş yıl sonra öğrendim ki, ablam da ona aşıkmış! Yıkıldım! Şimdi çıkıyorlar. Ben ise seyirci kaldım. Ne yapmalıyım Bay Aşk Uzmanı? Acı çekiyorum.
BAY AŞK UZMANI: Ablanla bugüne dek özel hayatınızı paylaşmamanız bir hayli şaşırtıcı. Çünkü bildiğim kadarıyla; kızlar birbirlerine her şeyi anlatır! Özellikle de kız kardeşler. Artık yapılacak bir şey yok. Madem ablanla çıkıyor, demek ki ondan hoşlanmış. Eğer ablanla duygularınızı birbirinize açıklasaydınız şu an bu şoku yaşamayacaktın. Ablan için iyi dileklerde bulun ve mutlu olmasını iste. Sana da bu yakışır!
TUVALETTE ÜÇ KİŞİ
n Bir pazartesi sabahıydı ve ilk dersimiz boştu. Ben ve iki arkadaşım tuvalete, çene çalmaya gittik. Bir ara müdür yardımcımız Asuman Hanım’ın sesini duyduk. Çok sert bir öğretmen olduğu için hemen tuvalete saklandık. İşin ilginci, korkudan hepimiz aynı tuvalete saklandık! Çok gürültü yaptığımız için öğretmen, orada olduğumuzu anladı ve ‘Dışarı çıkın’ diye bağırdı. Elimiz mahkum, çıktık! Meğer Asuman öğretmen bizi iki kişi sanıyormuş. Üç kişi olduğumuzu görünce daha da hiddetlendi ve dayak yedik! Genç FB’li, 14