Kimsenin sevgilisini çalmadım

ECE ERKEN FOTOĞRAFLARI

Son zamanlarda hakkınızda çıkan “Arkadaşının sevgilisini çaldı” iddialarının sebebi nedir?  �

- Benim o haberde kızdığım nokta, ucuz dille ve tek taraflı bir şekilde yazılması, ayrıca arkadaşım olmayan ama aynı ortamda bulunduğum bir insanla çektirdiğim fotoğrafların gazeteye verilmesiydi. Bunlar beni rahatsız etti. Ne demek yani arkadaşının aşkını çaldı! Nasıl saçma sapan bir haber.

Bu haberi okuduğunuzda ilk olarak ne düşündünüz? �

- Sanki evliyim ve evli bir adamla yakalanmışım gibi! Ben 30 yaşındayım. 15 yıldır bu işi yapıyorum. Çok arkadaşım vardır, dostum azdır. Ama herkesi tanıyorum, birçok ortamda bulunuyorum, fotoğraf çektiriyoruz. Kim kimin sevgilisi, kim kiminle beraber, onu kovalayacak veya takip edecek değilim. Öner gerçekten benim uzun yıllardır arkadaşım. Öner’in de içinde bulunduğu ve çok güzel vakit geçirdiğimiz bir grubumuz var. ış dışında her gün onlarla birlikteyim.

Öner Bey’in sevgilisi ve sizin çocukluk arkadaşınız olduğunu söyleyen Esra Hanım’ı tanıyor musunuz peki?

- Tabii, aynı ortamda bulunduğum bir insan. Ama arkadaşın mı dersen, değil. Sürekli görüştüğüm bir insan değil bir kere. Ayrıca benim çocukluk arkadaşım hiç olmadı. Çünkü babam emekli albay. Yıllarca oradan oraya dolaştık babamın görevi nedeniyle. Ağrı’da 3 yıl kaldık. Belki Ağrı’dan biri çıkıp da “Ben Ece’nin çocukluk arkadaşıyım” dese daha mantıklı olurdu!

Esra Hanım’la birlikte tatile gittiğiniz de söylendi...

- Arkadaş grubumla tatile gittiğim doğru. Orada da tanıdığım birçok insan vardı. Ve onlardan biri bahsettiğiniz şahıstı. Aynı ortamdaydık o kadar. Tanıdığım herkes benim arkadaşım değil.

ÖNER’LE HENÜZ BİR ŞEYLERİN BAŞINDAYIZ

Öner Bey’le sevgili misiniz şimdi?

- Şu an bir şeylerin başındayız. Ya güzel bir beraberlik olacak ya da arkadaşlığımız devam edecek. şu an için her şey keyifli. Nazar değmesinden de korkuyorum.

Neden samimi olmadığınız bir insan, hakkınızda böyle bir haber yaptırıyor sizce?

- Kıskançlık. Başka hiçbir şey aklıma gelmiyor. Arkadaşlarımla aramızda yaptığımız son espri şu: “Bakalım daha kaç tane kız resim yollayacak ‘ben Ece’nin çocukluk arkadaşıyım’ diye!”

Öner Bey’e karşı duygularınızın değiştiğini ilk nasıl anladınız?

- Kötü niyetli yapılan bir haber, iyi bir şeye dönüşebilir her an. Hatta biz önce dalga geçtik. Tatile gitmek de illa bir beraberlik anlamına gelmez. Kadınlar ve erkekler arkadaş olabilir, bu gayet normal. Ama bazen de bir şeyleri fişeklemek gerekiyor demek ki! Bu haberden sonra, benim üzüleceğimi düşünerek sürekli yanımda oldu Öner. Mesela o haber çıktığında ben uyuyordum. Öner aradı ve “Seni almaya geliyorum, sakin ol” dedi. Aldı beni, haberi beraber okuduk. Ben ne kadar üzülsem, o 10 katı üzülüyor. “Herkes seni tanıyor, nasıl bir kız olduğunu biliyor” dedi ve çok destek oldu bana. Belki ben çok üzülebilirdim ama onun desteğiyle bu habere güldüm geçtim. Gerçekten şu an huzurlu bir dönemdeyim. Sadece bir tek şey hayatımda önemli, o da huzurum. Nerede mutluysam oradayım. şu an da gerçekten mutluyum diyebilirim.

ARTIK EVLİLİĞE SICAK BAKMIYORUM

İnsanların size bu birlikteliğinizden dolayı tepki göstermesinden korkuyor musunuz? Programda boşandığınızı açıklarken ağlamıştınız. Üstünden kısa bir süre geçti çünkü...

- Her şeye rağmen çok güzel bir evlilik yaşadım. 10 yılımı verdim ben Tuncer Bey’e. Bunca yıllık beraberlikten sonra bir buçuk yıl boşanmayı bekledim ve yanlış bir şey yapmadım. Her şey zamanla bitebiliyor. Boşanırken tabii ki çok üzüldüm. Biten şey bir evlilik, kolay değil. Ekranda ağladığım zaman da gerçekten çok üzgündüm. Yaşananlar için ağladım. Ömrünü onunla geçireceğini düşünürken bir anda yalnız kalıyorsun hayatta. Ama işte bu yalnızlık dönemimde arkadaş grubum beni yalnız bırakmadı. Psikoloğa gidecektim, arkadaşlarımın desteğiyle ona bile ihtiyaç duymadım. Hiç evde oturmadım. Sürekli dışarı çıkarttılar, hep yanımda oldular. Ailem de aynı şekilde. O yüzden daha kolay atlattım o dönemi. Her kadın gibi benim de bir birlikteliğim olacak. şu anda zaten buna karar verme aşamasındayız. Eğer olursa da güzel şeyler olsun istiyorum.

Evliliğe hâlâ sıcak bakıyor musunuz?

- Evliliğe çok sıcak bakmıyorum artık. En azından uzun bir süre. Her şeyi zaman gösterecek. Çünkü kolay şeyler yaşamadım, ama atlattım. Hiçbir şey için büyük konuşmamak gerekir. Bugün olmaz derim, yarın olur. Evlilik kurumuna saygılıyım. Bir daha evlenecek olursam da hatalarımdan ders alıp, ölene kadar bitmeyecek bir evlilik yaşamak isterim. Çünkü her şeyden çok bir çocuğumun olmasını istiyorum.

Peki şimdi bir ilişkide eskiden hiç dikkat etmediğiniz ama “Bundan sonra mutlaka dikkat ederim” dediğiniz ne var?

- Eğlenmek. Erkek arkadaşınla veya kocan olacak insanla mutlaka eğleneceksin önce. Dost olabilmek, şefkat ve anlayış. Biz belki bunları yakalayamamış olabiliriz zamanında.

UMARIM TUNCER DE ÇOK MUTLU OLUR

10 yıl boyunca hep değişmesini mi beklediniz eski eşinizin?

- Ben uzun ilişki insanıyım. Bir insanı sevdiysem tamamdır. Zaten her kadın sonuna kadar gideceğini düşünerek ilişkiye başlar. Bir de ben çok mücadeleciyim. Sonuna kadar mücadele ediyorum. “Kadın unutmaz” derler ya. Başlangıçta yaşadığın bazı zorluklar vardır ilişkide. O yaşananlar unutulmadı. Yani bir anda bitmedi, yavaş yavaş kendini tüketti. Ama hayırlısı oldu. Umarım o da çok mutlu olur.

Bir mekanda karşılaşsanız ne yaparsınız?

- Hiç bilmiyorum, daha hiç karşılaşmadık.

Bazı insan “Bitti artık” der, mekanı terk eder. Bazıları eski sevgilileriyle ve eşleriyle konuşmaya devam eder...

- Ben o kadar medeni değilim. Aynı mekanda karşılaşırsak selamlaşırız. Fakat oturup da diyaloğa gireceğimizi zannetmiyorum.
Bundan sonra hayattan beklentileriniz neler?
- Benim hayatımdaki önceliğim huzur. ışimde bile öyle. Baktım “Mavi şeker”in son dönemlerinde konuk bulmakta zorlanıyoruz. Huzurumu kaybetmeye başladığım anda programı bitirdim. O yüzden her şeyden önce huzur geliyor benim için.

Selin Demiratar’la birlikte bir yapım şirketi kuracaktınız. Ne oldu?

- O sırada çok para yatırmaya niyetliydik. Her şey belli olmuştu. Benim çok sevdiğim, çok önemli bir yapımcı arkadaşım var. Askerdeydi. “Sen bekle, beraber bir şeyler yaparız” dedi. Öyle kaldı. Hâlâ aklımda aslında. Belki Selin, ben ve yapımcı arkadaşım ortak bir şeyler yapacağız.

SİBEL CAN’LA ABLA-KARDEŞ GİBİYİZ

Bu olaylar sizi yıprattı mı, güçlendirdi mi?

- Yaşadığım üzüntüler beni güçlendirdi. Dimdik ayakta kalmamı sağladı. Eskiden çok kırılırdım. Çok üzülürdüm. Boşanma dönemini atlattım ya, artık her şey bana vız gelir. şimdi yeni projelerimle döneceğim ekranlara. Çok iyi bir diziye güçlü bir karakterle gireceğim. Yeni bir televizyon programı da var. Bir ay içinde hepsi hayata geçecek.

“Mavi şeker” düşük reytinglerinden dolayı mı yayından kalktı?

- Son iki hafta karşımda televizyon programları dışında diziler de yer almaya başladı ve bu durum beni biraz zorladı. Çünkü zaten çok düşük bütçeli bir işti. Dediğim gibi artık yüksek bütçeyle daha iyi bir iş yapacağız. Bir de bir buçuk yıl bir program için bence yeterli bir süre. Çağırabileceğim konuk kalmadı artık. Aynı konuğun dördüncü kez geldiği oldu!

Sibel Can genelde programlara katılmaz ama sizin programınıza gelmişti

- O bana gerçekten çok destek verdi. Ben moralim bozuk olduğunda Sibel Can’a mesaj atıyorum, abla-kardeş diyaloğu yaşıyoruz. Benim için çok önemli bir insan. Hiçbir programa çıkmaya ihtiyacı yokken sırf beni mutlu etmek adına programıma geldi.

ÇOK ZORLU BİR SINAVDAN GEÇTİM

Zorlu bir boşanma sürecinden geçtiniz. Öner Bey size şefkatli, yakın davranıyor. Peki yeni bir ilişkiye başlama konusunda doğru karar verebilecek dönemde misiniz şu an?

- O yüzden işin başlangıcındayım. Aynen dediğin gibi, ben zaten bir buçuk yıl o kadar zorlu bir sınavdan geçtim ki... O psikolojiyi daha yeni atlattım ve şu an bunun keyfini çıkarıyorum. Doğru mu, değil mi şu an hiçbir şey bilemiyorum. Her şeyi zaman gösterecek. Öner tanıdığım bir insan. Bana yanlış yapmayacağını biliyorum.