Güncelleme Tarihi:
Alex dönse camia birleşir
EROL ÇETİNÇELİK - BİLGİ SİSTEMLERİ UZMANI
Başka takımdan arkadaşlarıyla tartışırken kaptan konusunda hep biz kazanırdık. Şu an Alex gelse, Aykut Kocaman’ı öpse özür dilese, Aziz Yıldırım’ın elini sıksa tüm camia birleşir. Mutluluktan uçarız. Keşke dönse. Takım içinde olması zor, istemeyiz de ama şanına uygun bir jübile yapılmalı.
Artık sevmeyeceğiz!
GAMZE YAZICI - AKADEMİSYEN
Alex özel yapım bir adam. Bu şekilde gönderilmesini kabul etmiyorum. Fatih Terim Hagi gibi bir psikopatı parmağında oynattı, Alex gibi sakin bir adam mı idare edilemedi? Fenerbahçe’de diktatörlük var. Diktatörlere karşı birlik ve beraberlik bozulur. Aziz Yıldırım’ın da gitme vakti geldi. Aykut Kocaman’ın da Allah yardımcısı olsun, arkasında Aziz Başkan olmasa ne yapar bilemiyorum. Çünkü çok yetersiz bir adam. Takım bundan sonra da çok iyi olacak fakat bundan sonra ne Aykut’u bu kadar seveceğiz
ne de Aziz Başkan’ı bu kadar destekleyeceğiz.
Keşke böyle gitmeseydi
BEGÜM TAŞÇAKIR -MARKA İLETİŞİM YÖNETMENİ
Sözleşme dönemleri ‘Alex gidecek mi?’ diye yüreğimiz ağzımıza gelirdi. Hep dua ettik, hep de kaldı. Keşke şimdi bu halde gitmeseydi. Sadece Fenerbahçelileri değil herkesi üzdü. Takım kötü giderken Alex’in bir gülüşü bile umutlandırdı herkesi. Rıdvan Dilmen ilk aşkım ama Alex’le büyüyüp genç oldum. Alex de, başkan da kendi içlerinde halletmeliydi bu problemi. Bundan sonra daha ilk yenilgide fatura Aykut Hoca ve Aziz Başkan’a kesilecek.
Hayal kırıklığı yaşadık
YASEMİN BAŞARIR - TEKSTİL MÜHENDİSİ
Bence bu olaylar Alex’e büyük sevgimizden kaynaklanıyor ve bu yüzden hayal kırıklığı yaşadık. Olayın bahsedildiği gibi kısa sürede değil büyük bir birikim sonucunda patladığı ortada. Alex de, yönetim de hata yaptı. Aziz Yıldırım’ın pek çok hatası olmasına rağmen tepesinde kılıçla yaşadığı için kızamıyorum. Sıralama yapsam en çok Alex’e kızgınım, bunu bize yapmamalıydı.
Alex gitmek istiyor
LUBE AYAR - GAZETECİ-YAZAR
Aykut Kocaman, Fenerbahçe’yi Alex’siz bir geleceğe hazırlamak istedi. Alex’in 35 yaşına gelmesine ve ilerleyen yıllarda formunun düşme ihtimaline bakarsak en mantıklı seçenek budur. Türkiye’ye gelmiş, en iyi futbolcu. Alex uzun süredir gitmek istiyor. Alex ve Aykut Hoca, sorunu, Aziz Başkan’a söz verdikleri gibi kendi içlerinde halledemedi. Kararlarına saygı duyuyorum ama hiyerarşiyi bozup başkana çıkması da doğru değildi. Aziz Başkan da futbolcu ile hoca arasında kalmış biri olarak doğru karar verdi. Alex gittiği için çok üzgünüm. O, benim için hep efsane kalacak.
“Ayaklarıyla yürüyorsun niye Alex’çi değilsin” diyorlar
MURAT DURAL - ARKEOLOG
Askerde geçirdiğim bir kaza nedeniyle ayaklarımı kaybettim. 2008’de silikon protez uygulamasıyla Alex’in ayaklarını kopyaladım. Onun ayaklarıyla yürüyorum. O yüzden duygusal bir durumum var. Aykut Kocaman’dan sonra Alex teknik direktörlük yapacak, oğlu Felipe altyapıda yetişecek diye hayal ediyorduk. Benim tanıdığım Alex, ona dikilen heykeli hak eden biriydi. Etrafındakiler onu kötü etkiledi. Hayal kırıklığına uğradım. Bu görüşlerimden dolayı “Alex’in ayaklarını taşıyorsun, niye Alex’çi değilsin” diye tepkiler bile alıyorum.
Dönmesini istemiyoruz
RUŞEN AKTAŞ - KÜRATÖR
Gitmesine üzüldük tabii ama Alex, bu sevginin kolay kazanıldığını düşünerek bize sırtını döndü. Benim Fenerbahçemi Alex temsil etmiyor. Daha önceleri Alex’in yanlış yönlendirildiğini düşünürdüm. Ama “Aykut Kocaman bana ‘Fazla büyüksün’ dedi” açıklamasından sonra onda büyük bir kibir ve ego gördüm. Artık gelmesini kesinlikle istemiyoruz.
Futbolu şiir gibiydi
AYHAN KAYA - TEKSTİLCİ
Alex geldiği günden bu yana aile yaşantısı, hal ve tavırlarıyla, herkese kendini sevdirdi. Futbol oynaması şiir gibiydi. Bir Fenerbahçeli’nin onu sevmemesi imkansızdı. Bu olaylarda en büyük hata taraftarda. Alex, “Beni kıskanıyorlar” tweet’i attıktan sonra herkes birbirine girdi. Biz Aykut Hoca veya Alex’in değil, Fenerbahçe’nin tarafındayız.
FUTBOL ADAMLARI NE DİYOR ?
Bugünün çocukları ileride Alex’i anlatacaklar
HAKAN BİLAL KUTLUALP - ESKİ FENERBAHÇE YÖNETİCİSİ İŞADAMI
“2003-2004 arasındaki yaklaşık bir yıl boyunca Alex’i transfer etmek için çok uğraştım. Bu bir yıl boyunca belki de 15 kez Brezilya’ya gitmişimdir ikna edebilmek için. Bu kadar sık gidip gelince ailesiyle de dost olduk. Sekiz yıl öncesini hatırlıyorum şimdi. Daiane hamileydi ve önceki hamileliklerinden sorun yaşıyordu. Biraz da bu sebepten Brezilya’dan ayrılmak, Türkiye gibi tanımadıkları bir ülkeye gitmek istemiyorlardı. 2004’te Cruzeiro’yla Brezilya şampiyonu olduklarının ertesinde bir yemekte buluştuk. Alex ve eşi içeri girer girmez ben puromu söndürdüm, odadakilerin de sigaralarını söndürttüm. Pencereleri açtım. Meğer bunu bir jest gibi algılamış ve çok etkilenmişler.
Nihayet haziran ayında Goiana şehrinde Arjantin’le oynadıkları milli maçtan sonra gece 02.00’de buluştuk. O anda nasıl oldu bilmiyorum, “Sözleşme yanında mı?” diye sordu. Aylardır çantamda taşıyordum sözleşmeyi. İmzayı oracıkta attı.
TRANSFERİ GİZLİ TUTAMADIK
Aslında bu transferi bir süre daha gizli tutmak istiyorduk. Hatta böyle anlaştık. Ama Alex dayanamamış ve Milli Takım’daki Ronaldo gibi bazı arkadaşlarına söylemiş. Tabii olay duyulunca bütün Brezilya basını menajeri Figer’i aramaya başladı. Bunun üzerine ben de Türkiye’yi aradım. Başkan Aziz Yıldırım’a “Hem küçüğü hem büyüğü hallettim” dedim. Başkan önce neyi kastettiğimi anlamadı. Nobre ve Luciano’nun sözleşmelerini yenilemekten bahsediyorum zannetti. Alex’e imzalattığımı duyunca çok sevindi. “Canım, aslanım benim” diye methiyeler düzdü hatta. Gece 23.00’te beni FBTV’ye bağlattı. Bizzat duyurmamı istedi bu transferi.
Alex’in kişiliğine gelince... Az konuşurdu, hep ‘cool’ halini korurdu. Bence müthiş bir profesyoneldi. İşine saygısıyla takım arkadaşlarına örnekti. Bu ülkeyi o kadar benimsedi ki bence yarı Türk yarı Brezilyalı oldu. Zaten ancak böyle bir oyuncunun heykeli dikilebilirdi. Böyle bir değerin ayrılığını güzel yapabilmek lazımdı. Başkan’ın ona muamelesini görünce ‘vefa’ kelimesi bana artık sadece bozayı hatırlatıyor. Şunu hiç unutmayalım: Futbolda kahramanlar hep sahadakilerdir. Biz nasıl Lefter’i dinlediysek ve Cemil Abi’yi anlattıysak bugünün çocukları da ileride Alex’i anlatacaklar. Yöneticileriyse onlar kadar hatırlayan çıkmayacak.”
BACAK BACAK ÜSTÜNE ATMAK BREZİLYALI İÇİN SAYGISIZLIK MI?
Alex’in Fenerbahçe Kulübü’yle ilişiği kesildikten sonra Başkan Aziz Yıldırım bir açıklama yaptı. “Alex karşımda bacak bacak üstüne attı ve geç kaldı” dedi. Peki bir Brezilyalı için bu saygısızlık mıydı? Mustafa Kıran 15 yıl Brezilya Fahri Konsolosluğu yapmış bir isim. Kıran Brezilyalılar için bacak bacak üzerine atmanın asla ayıp olmadığını söylüyor: “Brezilyalılar rahat adamlardır. Eminim Alex de rahatlıktan atmıştır bacak bacak üzerine. Onlar bizde saygı göstergesi gibi görülen büyüğün yanında bacak bacak üzerine atılmaz, sigara
içilmez gibi kuralları komik karşılar.
Ben de şahsen anlamıyorum.
Bunun neresi saygısızlık.”
O sadece işini yaptı
CHRISTOPH DAUM (FENERBAHÇE ESKİ TEKNİK DİREKTÖRÜ)
Alex’in kadro dışı bırakılmasına çok şaştım. Bence Alex bugüne kadar kulübüne her şeyini verdi. Ayrıca adam gibi bir adam. Ben Fenerbahçe’yi çalıştırdığım dönemde Alex’e hep pozitif baktım. Benim dönemimde birçok
kulüpten teklif aldı. Bu teklifleri “Fener benim yuvam” diye geri çevirdi.
O Fenerbahçe’de sadece görevini yaptı.
Türk seyircisi için kayıp
MUSTAFA DENİZLİ (FENERBAHÇE ESKİ TEKNİK DİREKTÖRÜ)
Her şeyden önce bir futbolsever olarak Alex’in gitmesine çok üzüldüm. Sadece Fenerbahçe için değil Türk seyircisi için de bir kayıptır. Çünkü Alex, çok keyifle izlenen bir futbolcudur. “Kim haklıdır?” sorusuna gelince beni aşar, kulübün iç işidir.
Fenerbahçe’de sistem bu!
ALEN MARKARYAN (BEŞİKTAŞ’IN ÇARŞI TARAFTAR GRUBU AMİGOSU)
Bir Beşiktaşlı olarak Alex için ‘efsane’ değil ama ‘efsane adayıdır’ diyebilirim. Futbolda sistem, hiçbir zaman kendisinden daha yukarıda insanları istemez. Fenerbahçe’de de bu sistem işliyor. Alex’siz ilk maçta tribünün ‘Alex’ diye bağıracağını sanmıyorum. Taraftar kulübünü zora düşürmek istemeyecektir.
Yönetim her zaman haklıdır
SADRİ ŞENER (TRABZONSPOR KULÜBÜ BAŞKANI)
Yönetimlerin yaptıkları daima doğrudur. Futbolcularda aidiyet duygusu yoktur. Transfer olabilme imkanına sahiptir, bunun adı profesyonellik olarak geçer. Gider ve eski takımını unutur. Ama yönetici her zaman yöneticidir, transfer olmaz. Ayrıca biz bir futbolcudan vazgeçtiğimizde bunu Aziz Yıldırım’a soruyor musunuz? Nedir bu Fenerbahçelilik?
Forması en çok satılan futbolcu EFSANELİĞİ DEVRALIRKEN... Alex, Fenerbahçe’nin efsanevi ismi Lefter Küçükandonyadis’i 2009’da Büyükada’da ziyaret etmişti. O gün, “Futbolu bırakıp gittiğimde sevgiyle anılırsam, Türk kültürüne adapte olup benimsendiysem bu beni çok mutlu edecek” demişti. İşte o gün geldi.
Alex de Souza, Fenerbahçe’deki sekiz buçuk sezonda toplam 24 milyon Euro’ya yakın para kazandı. 1.6 milyon Euro alarak başladığı Fenerbahçe kariyerinde 2007-2011 arasında yılda 3.2 milyon kazandı. Tabii kazanmakla kalmadı; sarı-lacivertli kulübe kazandırdı da Brezilyalı oyuncu. Öncelikle, yıllık cirosu 60 milyon lirayı bulan Fenerium mağazalarının gelirinde büyük pay sahibiydi. Örneğin Fenerbahçe Asbaşkanı Abdullah Kiğılı’nın verdiği bilgiye göre 2011’deki son şampiyonlukta da forması en çok satan oyuncuydu. Alex formaları sadece Türkiye’de değil Brezilya, İspanya, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde de satılarak kulübe gelir yarattı. Hatta 2011’de Fenerium’de bir ara Alex ile eşinin öpüşmesini tişört yapmayı bile düşündü.
GALATASARAY’DAN ALEX TEZAHÜRATI
Ezeli rakipleri Fenerbahçe’nin kaptanı Alex’in takımdan ayrılmasından sonra Galatasaray taraftarının da bir pankart hazırlığı içinde olduğu öne sürülmüştü. Ama Ultraslan taraftar grubu bunun tamamen bir spekülasyondan ibaret olduğunu açıkladı. Galatasaray-Braga Şampiyonlar Ligi maçında da tribünlerin bir bölümü “Sen Kal Alex, Biz 6 yiyelim” diye tezahürat yaptı.
Alex’i Cimbomlular besliyor
Ünlü futbolcunun adı geçtiğimiz hafta İstanbul Akvaryum’un içinde yaşayan bir köpekbalığına verildi. İki metre 20 santimlik köpekbalığını görmek için çok sayıda kişi akvaryuma geliyor. Alex’i besleyen dalgıçların üçü de Galatasaraylı
Florya’daki İstanbul Akvaryum yetkilileri Alex’e haksızlık yapıldığını ileri sürüp bu konuya dikkat çekmek için bir köpekbalığına onun adını verdi. Türkiye’de farklı taraftar gruplarının bile sevgisini kazanan ünlü futbolcunun adını taşıyan balık kısa sürede tesisin gözbebeği oldu.
Balığın ismini kendisinin koyduğunu söyleyen İstanbul Akvaryum İş Geliştirme Müdürü Serdar Tavus “Bizim ekibin çoğunluğu Trabzonspor ya da Galatasaray taraftarı. Ama biz Alex isminin yaşamasını istiyoruz. Limon cinsi köpekbalıkları yaklaşık 25 yıl yaşıyor. Alex de burada uzun yıllar yaşayacak” diyor. Bu arada Alex’i ziyaret etmek isteyen futbol taraftarları için de fiyatlarda indirim yapıldı. 14 Ekim tarihine kadar Akvaryum’u gezmeye gelenler, herhangi bir takımın formasını giyerse yüzde 50 indirim alabiliyor. Cahit AKYOL/cakyol@hurriyet.com.tr
EN TEHLİKELİSİ
Limon cinsi bu köpekbalığı akvaryumun en tehlikelisi. 3 metreye kadar büyüyebiliyor. Çok hızlı olduğu için akvaryumda çalışan balıkadamlar ona yemek verirken bile çok dikkat ediyor.