Kime boyun eğiyorsunuz?

Herkesin bir içsel efendisi vardır. Hani insanın gönlünde yatan aslan gibi. Birisi veya birilerine boyun eğeriz. Ama kimlere boyun eğdiğimiz, kim olduğumuzla yakından ilgilidir. Kimi yalnızca sevdiklerine boyun eğer, onun dışında herkesin boyun eğdiği birisidir. Kimisi ise hayır deme özürlüsüdür neredeyse ‘‘herkes’’e boyun eğer. Kimseye boyun eğmeyenler de vardır. Peki hiç düşündünüz mü, siz; ya siz kime boyun eğiyorsunuz? Test edin, gerçeği görün!

1 Karın rengini siz belirliyor olsaydınız, ne renk olmasını isterdiniz?

a) Mor.

b) Beyaz.

c) Uçuk mavi.

d) Turuncu.

2 Bir fotoğraf çektiriyorsunuz. Aşağıdaki manzaralardan hangisi?

a) Duvardaki altın varaklı bir aynadan objektife bakmaktasınız, bakışlarınız keskin ve havalı görünüyorsunuz.

b) En sevdiğiniz tablonun yanında, ayakta duruyorsunuz, biraz somurtuksunuz.

c) En rahat ettiğiniz koltuğunzda oturuyorsunuz, nazik bir gülümsemeyle...

d) Duvardaki aynaya sırtınız dönük, objektife kocaman bir gülücükle bakıyorsunuz.

3 Bir arkadaşınız size papağan armağan etti. Hem de konuşan türden. Konuşmayı sizinle öğrenecek. Ona ilk ne öğretirsiniz?

a) Kendi adınızı.

b) Onun adını.

c) Özellikle birşey öğretmezsiniz, ilk ne söyleyeceğini merak ediyorsunuz çünkü.

d) Nefret ettiğiniz birisinin adını öğretir, ‘‘Sersem ...’’ demesini sağlarsınız.

4 Papağan evinize geldiğinin ikinci gününde birden size, ‘‘Seni seviyorum’’, dedi...

a) Şaşırmazsınız, çok normal

b) ‘‘Niye?’’ diye sorarsınız

c) Duyar duymaz, ‘‘Ben de seni’’ dersiniz

d) Papağanın alındığı yerin telefonunu bulur, satıcıya bunları söylemesini onun mu öğrettiğini sorarsınız...

5 Papağanın ikinci söylediği şey ‘‘Evlenmek istiyorum’’ oldu. Tepkiniz?

a) Ona‘‘Seni yeterince tanımıyorum’’ diyerek dalganızı geçersiniz.

b) ‘‘Yaşın kaç, başın kaç’’ diye çıkışırsınz ona.

c) ‘‘Kiminle?’’ diye sorarsınız

d) ‘‘Nasıl bir şey olsun?’’ diye sorarsınız

6 Yoğun bir iş gününün akşamı eve dönüyorsunuz. Birden bir köşe başında biri çıkıp, ‘‘Ben sizin katilinizim, kiralık bir katil’’ dedi. Tepkiniz?

a) ‘‘Seni kim kiraladı?’’

b) ‘‘Bırak bu işleri.’’

c) ‘‘Kamera şakası mı?’’

d) ‘‘Kaç para verdiler?’’

7 Bir kafedesiniz. İstediklerinizi not almada biraz ‘‘yavaş’’ olan bir garsona çattınız. Siparişlerinizde aksama oluyor. Siz espresso istediniz o filtre kahve getirdi.

a) Ona filtre kahve ile espresso arasındaki farka dair bir söylev çekersiniz.

b) Sinirlenir, kahveyi yeniden getirmesini istersiniz.

c) Nazikçe siparişinizi tekrarlarsınız.

d) Kahveden bir iki yudum alır, sonra yeniden espresso istersiniz.

8 Bir tanıdığınız bunamış. Size durmadan değişen adlarla, başka adlarla hitap ediyor.

a) Her yanlış hitapta düzeltirsiniz.

b) Arada bir ‘‘Ben kimim?’’ diye sorarsınız.

c) Hiç renk vermezsiniz, sohbete devam edersiniz

d) Bir ara ona ‘‘Sen kimsin?’’ diye sorarsınız.

9 Sizin bir heykelinizi dikecekler. Elinizde bir şey tutuyor olacaksınız. Ne olabilir?

a) En sevdiğiniz, puro, sigara ya da pipo.

b) Kalem.

c) Kediniz ya da köpeğiniz gibi sevdiğiniz bir evcil hayvanı kucağınızda tutuyorsunuz.

d) Cep telefonu.

10 Affetmek... Unutmak... Aşağıdakilerden hangisi sizin için geçerli?

a) Unutur, ama affetmezsiniz

b) Ne unutur, ne de affedersiniz.

c) Affeder, ama unutmazsınız.

d) Hem affeder, hem de unutursunuz.

11 Yolda dalgın dalgın yürürken bir köpekle karşılaştınız, belli belirsiz bir sesle, ‘‘N'olur beni eve götür’’ dedi size...

a) Onu alıp önce bir veterinere götürürerek sağlık kontrolünden geçirirsiniz, hasta değilse alırsınız..

b) ‘‘Niyeymiş o, neden ben?’’ diye sorarsınız.

c) Dosdoğru bir doktora gider sağlık kontrolünden geçersiniz.

d) Onu alıp bir TV kanalına götürür akşam haberlerine yetiştirirsiniz.

12 Süpermarkette alışveriştesiniz. Bir müşterinin afacan oğlu alışveriş arabanızdakileri karıştırıyor, bazılarını alıyor ya da raflardan birşeyler koyuyor...

a) Marketin yetkilisine şikayet edersiniz.

b) Çocuğun ebeveynini bulup şikayet edersiniz.

c) Onunla ahbaplık kurarsınız.

d) Çocukla tartışısınız.

13 Lotodan büyük ikramiyeyi kazandığınızı henüz öğrendiniz...

a) Kimseye bir şey söylemezsiniz.

b) Mutlaka bir yanlışlık vardır diye düşünür, sabah gazeteyi görmeden sevinmezsiniz.

c) Hemen en yakınınıza haber verirsiniz.

d) Beş dakika içinde bütün sülale haberdar olur.

14 Sevgiliniz estetik ameliyat yaptırmaya karar verdiğini söyledi...

a) ‘‘Ya benden daha gösterişli olursa’’ diye bir endişe kaplar içinizi.

b) Ağzınızdan ilk çıkan söz ‘‘Saçmalama, hem çok pahalı’’ olur.

c) ‘‘İyi düşündün mü?’’ diye sorarsınız.

d) İlk tepkiniz, ‘‘Aa, ne güzel, ben de yaptırayım dersiniz.’’

15 Sevgiliniz sonunda estetik operasyonu geçirdi. Ve sargılar açıldı...

a) ‘‘İyi, çok değişmemişsin’’ dersiniz.

b) ‘‘N'oldu, ameliyat sırasında elektrikler mi kesildi, yarım kalmış gibi görünüyor’’ dersiniz

c) Ne olursa olsun, moral olsun diye, ‘‘Tam istediğin gibi olmuş’’ dersiniz.

d) ‘‘Aaa, ne kadar mor ve şiş!’’ sözleri dökülür ağzınızdan.

16 Uzun, ama çok uzun zamandır görüşmediğiniz bir arkadaş grubuyla bir araya gelmek üzere randevulaştınız. Şık bir kafede buluşacaksınız. Aşağıdakilerden hangisi sizin için geçerli?

a) Özellikle biraz geç gidersiniz, kapıdan girişiniz müthiş bir tezahüratla olur.

b) Biraz erken gider, masada en iyi manzaralı yeri kaparsınız.

c) Tam zamanında gidersiniz, siz onları görmeden onlar sizi farkeder

d) Tebdili kıyafet gider, gizlendiğiniz yerden bir süre onları izler sonra ‘‘sürpriizz!’’ diyerek ortaya çıkarsınız.

17 Onlar sizi gördüklerinde işittiğiniz ilk söz ne olurdu?

a) ‘‘Seni tanımamak mümkün mü?’’

b) ‘‘Hiç değişmemişsin’’

c) ‘‘Seni ne kadar özledik’’

d) ‘‘Yine yaptın numaranı...’’

18- Nefret ettiğiniz birinin kuklasını veriyorlar. Bir yerine iğne batıracaksınız...

a) Yüzüne batırırsınız

b) Kalbine batırırsınız

c) Ellerine batırırsınız

d) Burnuna sokarsınız

DEĞERLENDİRME

A'lar çoğunluktaysa

SEVENLERİNİZE BOYUN EĞİYORSUNUZ

Kimse sizi boyun eğerken görmedi ama, en azından sözüne değer verip dinlediğiniz birileri var: Sizi sevenler... Aslında onlar, kendilerini pek dinlediğinizi düşünmüyorlar ama, sizin de onlardan başka kimseye kulak verdiğiniz yok. Nedenini hiç düşündünüz mü? Çünkü sevilmeye muhtaçsınız. Kimseye boyun eğmeyip, sevdiklerinize ‘‘az da olsa’’ boyun eğmeniz bu yüzden. Hayatta hep yalnız ayakta durmayı ilke edinmişsiniz, bunun için de sağlam bir narsisistik altyapınız var ama bu aynı zamanda zayıf yönünüz de. Size olan her hayranlık ve sevgi karşınızdakilere, ilgi ve iltifat olarak geri dönüyor.

B'ler çoğunluktaysa

HİÇKİMSEYE BOYUN EĞMİYORSUNUZ

Sizdeki inat ve ısrar, sizdeki ‘‘ebedi muhalif’’ kimliği hiç mi hiç törpülenmiyor. Sivri diliniz ve ödün vermez tavrınız yüzünden başınız sık sık derde giriyor. Basit bir ‘‘kabul’’ü bile bir boyun eğme ya da taviz diye değerlendirdiğiniz için zaten sizi tanıyanlar önce hep üçe kadar sayıyor. Huysuzluğunuz yüzünden sevdiklerinizi üzüntü ve endişeye, sizi yakından tanımayanları ise öfke ve nefrete sevk ediyorsunuz. Çevrenizdekiler kimseyi sevmediğinizi düşünüyor, oysa sevdiklerinizi, neredeyse size yük olacak kadar çok seviyorsunuz, ama hiç mi hiç göstermiyorsunuz.

C'ler çoğunluktaysa

SEVDİKLERİNİZE BOYUN EĞİYORSUNUZ

Tam bir sevgi ve cömertlik abidesisiniz. Kimsenin beceremediği o ‘‘karşılıksız sevmek’’ yetisi kimliğiniz gibi olmuş. Ama bu, yalnızca sınırlı insanlar için geçerli. Çok az kişiyi seviyorsunuz ama tam seviyorsunuz. Sizi uzaktan tanıyanlar bir mantık abidesi olduğunuzu düşünüyor, çünkü uzaktan o müthiş duygu-mantık terazisinin dengesini tutturmuş görünüyorsunuz. Ama iş pek öyle değil: Çünkü yalnızca sevdikleriniz karşısında mantığınız biraz zayıflıyor. Sizin için sevilmek değil, sevmek mühim. Bu işi o kadar ileri götürmüşsünüz ki, sevildiğinizi gördüğünüzde bazen şaşırıyorsunuz.

D'ler çoğunluktaysa

HERKESE BOYUN EĞİYORSUNUZ

Farkında değilsiniz ama tanıdık, tanımadık herkesi dinliyor, sözler veriyor, neredeyse herkese boyun eğiyorsunuz. Ama buna gerçek anlamda pek boyun eğmek denemez, çünkü insan ilişkilerinde ne kadar sıcak ve canlı görünseniz de, herkes sizde ne kadar bozulmamış bir çocuk ruhu görse de hayatta hiçbir şeyi ciddiye almıyorsunuz. Yani siz herkese boyun eğiyorsunuz ama, kimse efendiniz değil. Zaten kimse efendiniz olmak istemez, çünkü buna kalkışanlar sizin nasıl bir ‘‘problem çocuk’’ olduğunuzu iki günde fark ediyor. Ama siz, genellikle kimseye hayır diyemeyen, herkese boyun eğen bir kişilik sergiliyorsunuz.