Kim bu adam diyorlardı şimdi Türk puro kralı diyorlar

Hayat hikayesini, Kübalıların tekelindeki bir piyasada nasıl tutunduğunu, kısacası puroyla ilgili her şeyi konuştuk onunla.

Cano Bey Cano ne demek?

- Canım manasına geliyor.

CAO markası ismini nereden alıyor?

- CAO, Cano Aret Özgener’in yani benim isim ve soyadımın baş harflerinden oluştu.

Hayat hikayenizi çok merak ediyorum. Kimsiniz siz?

- 1937 yılının Ocak ayında Üsküdar Zeynep Kamil Hastanesi’nde doğdum. Saint Joseph’i bitirdim. Robert College’de makine mühendisliği okudum. 1961’de yüksek lisans yapmak için Amerika’ya, Colombia Üniversitesi’ne gittim. Notlarım yüksek olduğu için asistan oldum.

Puroyla nasıl tanıştınız? İlk içtiğiniz puroyu, o anda ne hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?

- Asistanı olduğum profesörler puro keyfi yaparken ben de sınav kağıtlarını okurdum. Önce puronun kokusuna vuruldum. Bir gün bana da ikram ettiler. Uzun süredir huşu içinde kokladığım şeyin tadını çok merak ediyordum. Hayatımın ilk purosu bir Bolivar’dı. İlk tecrübem hüsranla sonuçlanmıştı.

Neden?

- Puroya Bolivar ile başlamak durduk yere duvara kafa atmak gibi bir şey. İlk iki paf gayet iyiydi. Sonra başım döndü, soğuk soğuk terledim, ayaklarım yerden kesildi. Bir daha puro içmemeye karar verdim.

Kararınızdan nasıl caydınız?

- Bir süre sonra kokusu beni yine tavladı. İkinci deneme için yumuşak bir puro aldım. Yanlış hatırlamıyorsam Romeo & Juliet’ti. Bu sefer hiç etkilenmedim. Böylelikle puroya başladım.

PİPOYLA BAŞLADI

Sıradan bir puro içicisiyken puro üreticisi konumuna nasıl geçtiniz?

- Eşim Esen sayesinde. Esen’le New York’ta tanıştık. Kısa sürede evlendik. Esen’in kardeşi Erbil Sever, İstanbul’da yaşıyordu. Eskişehir’den lületaşı alıp bana Amerika’ya yolluyordu. Böylece pipo işine girdim. Bizim profesörleri lületaşıyla tanıştırdım. Neredeyse bütün Amerika’ya satıyorduk ama para kazanamıyorduk. Puro işi daha kárlıydı.

İlk puroyu kaç yılında ürettiniz?

- 1980’de Quesada Manuel adında bir puro markasının haklarını satın aldım. 1992’de dünyada puro modası başlayınca biz hazırdık. 1994’te iki Kübalı aileyle ortak oldum. Onlar Honduras’ta üretiyordu ben de satıyordum. Tütünü kendim alıyordum.

Türk olmanızdan ötürü kendinizi kabul ettirmekte zorlandınız mı?

- Puroyla ilgilenenlerin çoğu ya Kübalıdır ya da İspanyol. Türkiye’den geldiğimi duyunca çok şaşırdılar. ‘Bu Cano Özgener de nereden çıktı, kim bu herif?’ diye düşündüler. Ama bir süre sonra tüm piyasanın güvenini kazandım.

Bugün Amerikalılar sizin hakkınızda ne düşünüyor?

- Bana Türk puro kralı diyorlar.

Merkeziniz Nashville’de insanlara CAO ne diye sorsak hangi cevapları alırız?

-Birisi yüksek kaliteli puro der, öteki bir Türk ailenin ürettiği puro, beriki sadece puro.

Oğlunuz Murat Bey ve kızınız Aylin Hanım kendi rızalarıyla mı bu işe girdiler?

- Baba filmindeki Don Corleone’yi hatırlıyor musunuz, ne der? Onlara geri çeviremeyecekleri bir teklif yaptım!

Nasıl yani?

- İyi bir pozisyon. İkisi de genel müdür yardımcısı. Gençlerin ilerici görüşlerine önem veririm. Oğlum Murat’ın çok iyi bir ağız tadı vardır. Puro harmanlarını o seçer. Kızım Aylin ise finans işleriyle ilgileniyor.

EN PAHALISI 25 DOLAR

9 çeşit puromuz var. En pahalısı 25, en ucuzu 3 dolar. Hepsi de özel karışımlarımız. Dokuzu da kendi alanlarında dünya pazarında ilk beşe giriyor. En az eski Kübalılar kadar başarılıyız. Nikaragua, Honduras ve Dominik Cumhuriyeti’nde üretiyoruz. Günlük üretimimiz 10 bin-20 bin adet arasında değişiyor. Purolarımız Malezya’dan İsveç’e kadar 50-60 ülkede satılıyor. Türkiye’de de Levent’te Che Cigar ve Beyoğlu’ndaki Markiz’de bulunuyor.

EN İYİ PURO KÜBALI KIZLARIN BACAĞINDA SARILIR MASALINA İNANIYORUM

Hazır uzmanını bulmuşken ‘En iyi puro Kübalı kızların bacağında sarılan purodur’ efsanesine bir açıklık getirmek istiyoruz.

- Bu çok güzel bir efsane. Bir masal olduğunu biliyorum ama bu güzel fanteziye inanıyorum. Halbuki puroların ilkokul sıralarında profesyonel sarıcılar tarafından masa üstünde sarıldığını herkesten iyi biliyorum.

İyi puro sarmak için parmaklarınızın küçük olması mı gerekiyor?

- Evet. Bu sebeple kadınlar daha iyi sarar. Kadınlar zaten daha itinalı. Bu iş bir sanat. Çok sevmek lazım.

PURO KULLANMA KILAVUZU

Puro ve sigara karşılaştırması Sigarayı ağzıma koymam. Çünkü bağımlılık yapar. Ama bugün puro içmesem aramam. Üstelik puroyu içinize de çekmiyorsunuz.

İyi puro nasıl anlaşılır? Önce etikete bakmalısınız. Sonra üst tütünü inceleyin. Üstünde çizik, bere var mı? Kokusu nasıl? Tütün kokuyorsa iyidir. Kestiğiniz zaman da güzel kokması gerekir.

Puro nasıl kesilir? V şeklinde ya da yuvarlak kesilir. Bazıları giyotinle keserler. Kestikten sonra yakmadan önce ağzınıza alıp çekip çekmediğini kontrol etmelisiniz. Çekişi sorunluysa kötüdür. İki parmağınızla tutarak kulağınıza da götürebilirsiniz. Çıtırdayıp çıtırdamadığını duyarsınız. Ama en mühim yanı tadıdır. Dışarıdan iyi gözükmeyen bazı puroların içimi çok keyiflidir. Puroyu yaktığınız anda her tarafının aynı seviyede yanması gerekir. Bir taraf daha çabuk yanıyorsa o puro iyi sarılmamış, tütün iyi harmanlanmamış demektir.

Yemekle puronun arasındaki ilişki Her çeşit yemekle puro içilir. Önce de ortasında da, sonrasında da. Ben yemekten sonra kahveyle ve biraz tatlıyla birlikte içerim. Son günlerde ABD’de bir trend var. Kilo almak istemeyen kadınlar yemek sonrası tatlı yemiyor aromalı puro içiyorlar.

Rakı ile puro içilir mi? İçilir. Ben ülkemi özlediğim zaman rakıyla puro içerim. Bizim Gold ve Black Label, rakıyla çok iyi gidiyor.

İnsan günde en fazla kaç puro içmeli? 15 puro içen biliyorum. Ama genellikle 3-5 tane içerler.