Kılıçdaroğlu galeri baskınını değerlendirdi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2010 22:07
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beyoğlu'ndaki bir sanat galerisinde düzenlenen resim sergisinin kokteylinde davetlilerle mahalle sakinleri arasında çıkan arbedeye ilişkin “Beğenmediğimiz türkü olabilir, şarkı olabilir, resim olabilir ama onu yapan, onu besteleyen sanatçıya hep saygı duymamız gerekir” dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye Bilişim Derneği 27. Ulusal Bilişim Kurultayı kapsamında Ankara Rixos Otel'de düzenlenen TBD-Halıcı 17. Bilgisayarlı Beste Yarışması finaline katıldı.
Bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, sevginin sanatla buluştuğu zaman gönüllerde, toplumda, çocuklarda, gençlerde, yaşlılarda büyüdüğünü ve sanatın kabul edildiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, “Sanat bir yandan çok güzel, bir yandan da belli çevreler, kişiler için de tehlikeli olabiliyor. Hep düşünmüşümdür, okuduğum kitaplarda Potemkin Zırhlısı'nın müziğinin yasaklandığını yazmışlardı. Film var güzel, sinema arşivine, tarihine girmiş ama müziği yasaklanmış. Dönüyoruz kendi ülkemize, genç bir bürokratken Sabahattin Ali'nin Sinop Hapishanesinde yazdığı, daha sonra bestelenen o güzel türküsünün yasaklandığını görüyorum. 12 Eylül döneminde yasaklanmıştı. Geçen gün rastladığımız, karşılaştığımız bir olay, Tophane'deki olay... Sanata karşı saldırı. Niçin sanata karşı saldırıya geçeriz?” diye konuştu.
Sanatın yüceltilmesi, büyütülmesi, yaygınlaştırılması, içselleştirilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Beğenmediğimiz türkü olabilir, şarkı olabilir, resim olabilir ama onu yapan, onu besteleyen, onu yazan sanatçıya hep saygı duymamız gerekir. Sonuçta onlar kendi dünyalarındaki bir şeyi veriyorlar” dedi.
Yıllar önce, çocukluğunda okuduğu yazar Alexander Dumas'la ilgili bir anısını anlatan Kılıçdaroğlu, sanatçıların güçlerini toplumdan aldığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O gücü verdiğimiz sürece sanatı ve sanatçıyı her zaman anarız ve onu her zaman yaşatırız. Sanatı ve sanatçıyı yaşatmak dileğiyle onlara saldırıları kınayarak, saldırıların hoş karşılanmadığını, hangi düşünceden olursak olalım daha gür bir sesle dillendirmek umuduyla hepinize saygılar sunuyorum.
Tabii burada güzel bir şeyler de oluyor. Teknolojiyi, sanatı buluşturuyoruz. Besteler yapılacak, bestenin de ne kadar önemli olduğunu herhalde hepimiz biliyoruz. Müziği seven herkes biliyor. Buradan çıkan parçaların güzelliği de sanıyorum gelecekte hepimizi mutlu edecektir. Dinlerken kim bilir hangi anılara dalacağız, onları da dinleyeceğiz.”
Bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, sevginin sanatla buluştuğu zaman gönüllerde, toplumda, çocuklarda, gençlerde, yaşlılarda büyüdüğünü ve sanatın kabul edildiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, “Sanat bir yandan çok güzel, bir yandan da belli çevreler, kişiler için de tehlikeli olabiliyor. Hep düşünmüşümdür, okuduğum kitaplarda Potemkin Zırhlısı'nın müziğinin yasaklandığını yazmışlardı. Film var güzel, sinema arşivine, tarihine girmiş ama müziği yasaklanmış. Dönüyoruz kendi ülkemize, genç bir bürokratken Sabahattin Ali'nin Sinop Hapishanesinde yazdığı, daha sonra bestelenen o güzel türküsünün yasaklandığını görüyorum. 12 Eylül döneminde yasaklanmıştı. Geçen gün rastladığımız, karşılaştığımız bir olay, Tophane'deki olay... Sanata karşı saldırı. Niçin sanata karşı saldırıya geçeriz?” diye konuştu.
Sanatın yüceltilmesi, büyütülmesi, yaygınlaştırılması, içselleştirilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Beğenmediğimiz türkü olabilir, şarkı olabilir, resim olabilir ama onu yapan, onu besteleyen, onu yazan sanatçıya hep saygı duymamız gerekir. Sonuçta onlar kendi dünyalarındaki bir şeyi veriyorlar” dedi.
Yıllar önce, çocukluğunda okuduğu yazar Alexander Dumas'la ilgili bir anısını anlatan Kılıçdaroğlu, sanatçıların güçlerini toplumdan aldığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O gücü verdiğimiz sürece sanatı ve sanatçıyı her zaman anarız ve onu her zaman yaşatırız. Sanatı ve sanatçıyı yaşatmak dileğiyle onlara saldırıları kınayarak, saldırıların hoş karşılanmadığını, hangi düşünceden olursak olalım daha gür bir sesle dillendirmek umuduyla hepinize saygılar sunuyorum.
Tabii burada güzel bir şeyler de oluyor. Teknolojiyi, sanatı buluşturuyoruz. Besteler yapılacak, bestenin de ne kadar önemli olduğunu herhalde hepimiz biliyoruz. Müziği seven herkes biliyor. Buradan çıkan parçaların güzelliği de sanıyorum gelecekte hepimizi mutlu edecektir. Dinlerken kim bilir hangi anılara dalacağız, onları da dinleyeceğiz.”