Güncelleme Tarihi:
İstanbul Galata’da çok ilginç bir yer var. Birkaç sene oldu açılalı. Son derece düşündürücü, heyecan verici faaliyetler yapıyorlar. Kendilerine ‘Karanlık İşler’ adını yakıştırmışlar. Çok da iyi olmuş, çünkü mekandaki bütün etkinlikler zifiri karanlıkta cereyan ediyor. Zifiri karanlıkta akşam yemekleri organize ediliyor. Konserler yapılıyor. Bazı geceler Bukowski, Edgar Allen Poe, Dostoyevski, Woody Allen gibi yazarların eserlerinden pasajlar okunuyor. Asıl bombaya hazır olun: Zifiri karanlıkta tiyatro da yapıyorlar. Sinan Demirer ve Arascan Deniz’in oyunları yapılmış geçen sene. Ben göremedim ama çok etkileyici bir fikir. Karanlıkta kalmak, gözün devreden çıkması tabii biraz tedirgin edici bir şey. Ama diğer duyular daha fazla çalışıyor o zaman da. İster istemez, dünyaya karşı alışık olmadığınız türden bir hassasiyet geliştiriyorsunuz. Müzik de başka türlü geliyor insanın kulağına, yemeğin tadı da bambaşka algılanıyor. Oyunculuk öğrencilerine bu türden egsersizleri sıklıkla yaptırırız. Fırsat var madem, gidip görmek lazım. Detaylar için www.karanliktayemek.com’a bakabilirsiniz. Benzer bir deneyim de Gayrettepe metrosunda konuşlanan ‘Karanlıkta Diyalog’ adlı yerleştirmede yaşanabilir. Burada da yine göz gözü görmez karanlıkta bir şehir turu atıyorsunuz. Dünyada çok fiyaka yapmış bir sergi bu. Her iki etkinlik de, insanın dünyayı algılayışına yeni bir perspektif getirmeyi amaçlayan, bunu başaran işler. Tiyatronun en katışıksız halleri bence. Kaçırmamak lazım. www.dialogistanbul.com
OPERA VE BALEDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK
Devlet Opera ve Balesi’nde önemli bir değişiklik oldu ve Rengim Gökmen’in yerine Selman Ada genel müdür olarak göreve getirildi. Bizim operamız nedense ufak tefek bir kurummuş gibi algılanıyor basında. Samsun, Antalya, Mersin, İzmir, İstanbul ve Ankara’da operamız var. Eskişehir, Bodrum, İstanbul ve Aspendos’ta her yıl düzenli festivaller yapılıyor. Dünyada örneği azdır. Seyircisi de dolu, meraklısı da çok. Selman Ada yeni bir soluk getirip, operanın daha çok sevilmesine katkıda bulunabilir. ‘Aşkı Memnu’, ‘Ali Baba ve 40 Haramiler’ ile ‘Mevlit Kantatı’ gibi Doğu’yu Batı’ya taşımayı hedefleyen işler yapmıştı. Besteler iyi de olsa bunun adı ‘Özsoy’ operasından bu yana oksidentalizmdir ve bugünkü dünyada karşılığı olmayan bir şeydir. Umarım burada ısrar etmez. Selman Ada çalışkan adamdır. Yüksek bir sanat kültürü vardır. Operayı ve üvey evlat baleyi, hak ettiği imkanlar ve ilgiye kavuşturmanın yollarını bulacaktır.