Yirminci yüzyılın en büyük felaketi: Birinci Dünya Savaşı

Güncelleme Tarihi:

Yirminci yüzyılın en büyük felaketi: Birinci Dünya Savaşı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2014 09:33

20. yüzyılın en kendine özgü askeri tarihçi ve düşünürleri arasında sayılan, savaşa bizzat katılmış ve gazdan zehirlendiği için malulen emekliye ayrılan Basil Liddell Hart, ilk halini barışın tesisinden kısa süre sonra kaleme aldığı bu kitabında Birinci Dünya Savaşı'nın bir askeri tarihini sunuyor.

Haberin Devamı

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Avrupa’nın siyasi haritası çok köklü değişikliklere uğradı. Avusturya ve Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu parçalandı , Çarlık Rusyası yıkıldı , yerine Sovyetler Birliği kuruldu. Almanya’ya kabul ettirilen çok ağır antlaşma koşulları Hitler’in 1933 yılında iktidarı eline geçirmesine hizmet etmekten başka bir işe yaramadı. Böylece dünyanın şu ana kadar gördüğü en büyük felaket ardında 10 milyona yakın asker ölü ve 20 milyon asker yaralı olmak üzere toplam 30 milyon muazzam bir zayiat ve harap olmuş bir Avrupa bıraktı.

BÜTÜN SAVAŞLARI SONA ERDİRECEK SAVAŞ
Savaşın başında büyük bir beklentiyle 'Bütün savaşları sona erdirecek savaş' olarak umulmuş ancak savaşın yarattığı akla hayale sığmayacak tahribat daha sonra bu savaşın “ Büyük Savaş” olarak adlandırmasına yol açmıştı. Ne var ki insanoğlunun karşılaştığı bu ilk topyekun savaşın adı iki yıl sonra kendisinin yol açtığı yıkımı bile aratacak korkunç bir felaketin ardından “ Birinci Dünya Savaşı “ olarak değişiyordu. İnsanoğlu savaşları sona erdirmek şöyle dursun daha büyüklerine yol açıyordu.

BÜYÜK DRAMI TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Gerek askeri tarihe ve stratejiye gerekse siyasi tarihe yepyeni kavramlar , silahlar , taktik ve stratejiler ve yaklaşımlar getiren , Avrupa’nın ve Dünya’nın İkinci Dünya Savaşı’na doğru şekillenmesine neden olan bu dönemi bütün ayrıntılarıyla anlatan Liddell Hart’ın “ Birinci Dünya Savaşı Tarihi” bu büyük dramı olanca çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.

Tarihin bu ilk endüstriyel topyekûn savaşına bizzat katılarak önemli bir rol oynayan ve 20. yüzyılın en kendine özgü askeri tarihçi ve düşünürleri arasında sayılan Basil LiddellHart, ilk halini barışın tesisinden kısa süre sonra kaleme aldığı bu kitabında Birinci Dünya Savaşı'nın bir askeri tarihini sunuyor. Entelektüel bir askerin analitik yaklaşımı ile kendi tecrübelerini birleştirdiği yorumunda makineli tüfek, uçak, zehirli gaz, denizaltı ve geliştirilmesinde bizzat rol oynadığı tank gibi devrimsel yeni icatların etkisini; makineleşmiş orduların tarihteki bu ilk karşılaşması sırasında etten kemikten insanların çektikleri azabı ve oluşan çıkmazı aşmaya çalışan stratejistlerin kararlarını masaya yatırıyor.

YAYINA ÖZENLE HAZIRLANDI
Gerek askeri tarihe ve stratejiye gerekse siyasi tarihe yepyeni kavramlar , silahlar , taktik ve stratejiler ve yaklaşımlar getiren , Avrupa’nın ve Dünya’nın İkinci Dünya Savaşı’na doğru şekillenmesine neden olan bu dönemi bütün ayrıntılarıyla anlatan “ Birinci Dünya Savaşı Tarihi” adlı kitapta yer alan bu yeni unsurların ve yaklaşımların daha rahat ve kolay anlaşılabilmesi için çeviride tamamen bir “ talimname” dili kullanılmamaya dikkat ve özen gösterilirken aynı zamanda savaşın, muharebenin , insanoğlunun birbirini yok etmek için karşı karşıya geldiği bu arenanın “ sahiciliğini ve gerçekçiliğini” yazarın olağanüstü anlatım ve tasvir gücü yansıtmak için askeri terminoloji çok yerinde ve başarılı bir şekilde kullanılmıştır. Kitabın özenli bir şekilde yayına hazırlandığı göze çarpıyor.

Kitap asıl olarak muharebelerin ayrıntılı bir anlatımı gibi görünmekle birlikte savaşın öncesinin ve savaş zamanının çok ustalıklı bir siyasal panoramasını çizmiş her aşamada siyasetin askeri , askerin siyaseti nasıl etkileyip yönlendirdiğini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor.

YAZAR HAKKINDA BASIL LIDDELL: 20.Yüzyıla damgasını vuran, savaşa bizzat katılmış ve gazdan zehirlendiği için malulen emekliye ayrılan , İkinci Dünya Savaşı Tarihi kitabı da dahil olmak üzere otuza yakın esere imza atan Liddell Hart , 1937 yılında Savaş Bakanı Leslie Hore – Belisha’nın özel danışmanlığını üstlenmiş ve 1970 yılında vefat etmiştir.

19. yüzyılda yaşayan ve Vom Kriege ( On War ) “ Savaş Üzerine “ adlı kitabıyla çağdaşlarını ve sonraki meslektaşlarını ve askeri tarihçileri derinden etkileyen Prusyalı general ve askeri düşünür Clausewitz’in “ Zaferin bedeli kandır” , “Harpte tek bir amacımız vardır : Muharebe” ilkelerinden farklı olarak savaşı Clausewitz’in ele aldığı gibi sadece taktik yönden değil stratejik olarak ta değerlendirerek , dolaylı bir strateji
geliştirilmesini önererek yirminci yüzyılın tartışılan, tartıştıran bir askeri tarihçi ve düşünürü olmuştur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!