Yazın izleyebileceğiniz 5 mini dizi önerisi
Güncelleme Tarihi:
Yazın uzun günlerinde hareketsiz dururken yapılabilecek en iyi aktivitelerden biri kuşkusuz bir diziye başlamak. Ancak dizi takibinde çok iyi değilseniz ve izlemekte zorlanıyorsanız size bir tavsiyemiz var: Mini diziler. Yıllarca sürmeyen ancak etkisini yıllarca gösteren bir kaç önemli diziyi sizin için toparladık.
Band of Brothers
Savaş ve aksiyonun bir araya geldiği hikayelerden hoşlanıyorsanız Band of Brothers’ı mutlaka izlemelisiniz. Çünkü dizi 2. Dünya Savaşı’nı konu alan en iyi yapımlardan biri olarak nitelendiriliyor. Dizide askerliğin dostluk, paylaşım, güven ve görev bilinci yönleri anlatılırken cesur hikayeler sizi ekrana kitliyor. Tarihçi ve biYograf Stephen Ambrose’un aynı isimli romanından uyarlanan dizide hikayeler birebir olayları yaşayan askerlerin röportajlarıyla şekillendirildiğinden oldukça gerçekçi bir hal alıyor. Yapımcıları Steven Spielberg ve Tom Hanks olan diziyi bu gibi birçok nedenden hemen listeye alabilirsiniz.
Generation Kill
Band of Brothers bitti ve kendinizi bir boşlukta mı hissediyorsunuz? Hissetmeyin, imdanınıza başka bir savaş dizisi olan Generation Kill koşuyor. Dizide Amerika’nın Irak’ı işgali konu alınıyor ve gerçek hayattan hikayeler işleniyor. Rolling Stone dergisinin muhabiri Evan Wright’ın 21 günü gerçek askerlerle geçirdiği ve askerlerle savaş hakkındaki düşünceleri konuştuğu dizi hem gerçekliği hem de sürükleyiciliğiyle insanı derinden etkiliyor.
Riget
Kayıp ruhlar ve gizemli olaylarla biraz gerilerek vakit geçirmek isteyenler için bulunmaz bir dizi olan Riget, eskiden çamaşır yıkanan bir derenin kuruması sonucu üzerine bir hastane inşa edilmesiyle başlıyor. Bu derenin kurumasının önemi büyük olduğundan özellikle bahsedilmesi gerekiyor. Gelgelelim hastanenin koridorlarında dolaşan kayıp ruhlarla iletişime geçen Bayan Sigrid’in maceralarının konu alındığı dizi gizemli sahneleriyle sizi çağırıyor.
Angels in America
Henüz dizilerin hayatımızda bu kadar yer kaplamadığı zamanlarda çekilmiş ve büyük ilgi çekmiş Angels in America 80’li yılların ortasında geçiyor. Eşcinsel bir yahudi olan Louis AIDS hastalığına yakalanan sevgilisi Prior’u terk eder. Bu sırada gizli eşcinsel Mormon ve cumhuriyetçi Joe’nun da hayatı karmaşık bir süreçten geçmektedir. Süreç devam ederken Prior melekler ve hayaletler tarafından ziyaret edilmeye başlar. İdeolojilerin, inançların, cinsel yönelimlerin sorgulandığı dizi ilginç konusu ve sürükleyici senaryosuyla izlenmeye değer.
The Stand
Felaket senaryolarından ve virüs hikayelerinden hoşlananlar için en iyi tercih olabilecek The Stand, hükümet tarafından savaş için laboratuarda hazırlanan bir çeşit grip virüsünün yayılmasıyla başlıyor. Virüsten etkilenmeyen Stu bir süre sonra kendisi gibi bağışıklığı olan insanlarla karşılaşır. Bu insanlar rüyalarında Abagail Ana isminde yaşlı bir kadın tarafından çağırılır ve bir araya getirilir. Ancak başka birileri de rüyalarında Randall Flagg isimli kötü biri tarafından çağırılmaktadır. Iyiler ve kötüler yine karşı karşıya gelecektir.
Bu Spiderman başka Spiderman! - Sinefil