Yaz ekranı bekleneni verdi mi?

YAZ DENİNCE AKLA NE GELİR?

“Yaz” denildiğinde akla gelen ilk şey gençlik ve yaz aşkları olur. Genç yeteneklerin bir araya gelmesiyle birlikte yeni heyecanlar, yeni yüzler, yeni aşk hikayeleri ile de tanışmış oluruz. Lakin son zamanlarda ekrandaki gençlik ağırlıklı romcom(romantik komedi) hikayeler, yerini tabanı daha sağlam ve bir köşesinden dram damarını da yakalayan hikayelere bıraktı. Güneşin Kızları, gizemli hikayesi ve iyi başlayan kurgusu ile seyircinin dikkatini çekerken diğer yandan güzel bir yere yerleştirdiği gençlik hikayeleri ile seyirci skalasını geniş tutmayı başarmıştı. Aynı şekilde bir romcom olarak başlayan Kiralık Aşk da, hikayede başarılı bir şekilde konumlandırdığı dram ile kış izleyicisinin de dikkatini çekmeyi başarmıştı. İki dizi de geçtiğimiz yazın starlarını yarattı, ki hala isimlerini sıkça duyuyoruz ve daha uzun süre de duymaya devam edeceğiz. Yayın hayatına erken veda etmesine rağmen Tatlı Küçük Yalancılar’ın ekrana kazandırdığı yeni yüzlerin etkisi de yadsınamaz. Kırgın Çiçekler ise “Yaz ekranında ağır dram olmaz” önyargısını yerle bir ederek seyircisine kendisini kabul ettirmeyi ve büyük bir kitleye ulaşmayı başardı, üstelik ekrana kazandırdığı genç yetenekler de isimlerinden söz ettirmeyi başardılar.

 

EKRANDA ASLINDA AYNI ŞEYİ İZLİYOR OLABİLİR MİYİZ?

Geçtiğimiz yıl bunca başarılı iş bir arada olunca ve bu işler romcom ağırlıklı olunca, ekranda yeni bir furya başladı. Barbie ve Ken hikayelerinin ekrandaki ağırlığı günden güne artarken inandırıcılıkları da azalıyordu. Sosyal medyanın gündemine oturacak bir ikili yaratma çabasına gidilirken, hikayelerin doğallığı da eriyip gitti. Ekranda aynı karakterleri, farklı kurgular içinde izlemeye başladığımızda kendimizi sonsuz kaptıracağımız ve her hafta üç saatimizden feda ederek içine girmek isteyeceğimiz dünyalar da kayboldu.

 

RENGARENK BİR ADIM ÖNDE!

Tüm bu yapay dünyaların ve biraz ağır aksak geçen yaz sezonunun içinde, Rengarenk diğer işlerden ayrılarak bir adım öne çıktı. Başarılı cast çalışması ve eğlenceli dünyası ile seyircisine kendisini sevdirmeyi başardı. Üstelik Kaan Taşaner ve Selin Şekerci de, özel hayatlarından yaşadıkları ilişkinin dışında, karakterleri için nokta atışı… Lakin ikinci bölümden sonra ekranda yer almaması hızlı başladığı yolda yavaşlamasına sebep oldu. Yeniden ekranlara döndüğünde aynı ivmeyi yakalayıp yakalayamayacağı merak konusu…

 

BODRUM MASALI ARANAN KAN OLABİLİR Mİ?

Tüm bunların yanında, hala kenarda duran ve ekran macerasına başlamaya hazırlanan bir yaz hikayemiz daha var; Bodrum Masalı… Katmanlı öyküsü ve çok yönlü karakterleri ile bu yazın temeli en sağlam işlerinden bir tanesi olacağı su götürmez bir gerçek… Son bir atış, bakalım bu yazın zincirini Bodrum Masalı ile kırabilecek miyiz?

 

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.