Güncelleme Tarihi:
Vatan gazetesinden İlker Akgüngör'ün haberine göre; Ahmet Güneştekin, "Nobel'e aday olduğunda, İsveç'te yaşayan bazı sözde Kürt ve Türk aydınları, Nobel Ödül Komitesi'nden etkili bir üyeye gidip, ‘Yaşar Kemal'e ödül vermeyin. Beşinci sınıf bir yazardır. Türk devletinin adamıdır. Devletle anlaşma yaptı' diye gammazlamışlar. Bu sözler üzerine ödül ona verilmemiş. Bunları bana o dönemki Nobel Genel Sekreteri Olof Tandberg söyledi" dedi. Gazeteci ve yazar Muhsin Kızılkaya ile Eyüp Burç, Yaşar Kemal'e Nobel verilmesini engelleyen ismin İsveç'te yaşayan Kürt gazeteci Mahmut Baksi olduğunu açıkladı.
‘HİÇ AFFETMEDİ'
Yaşar Kemal, 'Nobel'e 1973'ten beri adayım, ölene kadar da aday olacağım' demişti.
Kızılkaya ve Burç katıldıkları bir programda, "Baksi birçok yerde ‘Yaşar Kemal'e Nobel verilmesini ben engelledim' diyordu. Nobel komitesi o dönem Yaşar Kemal'in politik tavrında sıkıntı gördü. Yaşar Kemal bu yüzden, Mahmut Baksi'yi hiç affetmedi. Mahmut Baksi yaşamının son döneminde Yaşar Kemal'e yakın olan Kürt yazar Mehmet Uzun'dan kendisiyle helalleşmek istediği için aracılık yapmasını istedi. Uzun, ‘Yaşar Abi, Mahmut Baksi elini öpmek istiyor' dedi, ama Yaşar Abi affetmedi. Her edebiyatçının rüyası sanatını böyle bir ödülle taçlandırmaktır."
ABDULLAH ÖCALAN'A KÜFRETTİ
Kızılkaya ve Burç, Yaşar Kemal'in, Abdullah Öcalan'a küfrettiğini de söyledi: "Öcalan bir röportajda ‘Ahmed Arif, Yılmaz Güney ve Yaşar Kemal çok önemsenecek sanatçılar değildir' demişti. Yaşar Abi de buna çok içerlemişti. Sonra bir kez Yaşar Kaya'nın aracılığıyla Öcalan'la telefonda görüştüler. Yaşar Kemal, Öcalan'a telefonda ‘Benim hakkımda niye böyle şeyler söylüyorsun' demiş, ve o meşhur Kürtçe küfürlerinden birini etmiş. Öcalan da ‘Yaşar Abi senin küfrün benim başım gözüm üstüne' diye cevap vermiş."