Güncelleme Tarihi:
Yağmurun da etkisiyle siyaha çalan bir renge dönüşen deniz üzerinde yolculuk etmek iyi bir fikir olabilir. Şehrinizde deniz varsa atın kendinizi bir vapura, nereye gittiğini bile umursamadan keyfini çıkarın.
Eğer İstanbul'daysanız ister saat başı düzenlenen Boğaz turlarına katılın, isterseniz Adalar'ın yolunu tutun... İzmirliler sizi de bir Karşıyaka-Alsancak vapuru paklar:) 'Sonbahar benim mevsimim' diyorsanız mutlaka deniz yolculuğu yapın!
Manzaranız varsa ne âlâ. Ama yoksa da 'çaylaaaar' sesini duyduğunuz bir yere çevirin rotanızı. Mahalle kahvesi de olur, şehre tepeden bakan bir yer de. Avucunuzdaki sıcacık ince belli çay bardağıyla ısınarak, şehrinizin ıslak halini seyredin. Hatta belki içinizden bir Ahmet Erhan şiir okursunuz kimbilir? Ezbere bilmiyorsanız Google ne güne duruyor:)
Türkiye'de hemen her şehrin ünlü bir kapalıçarşı vardır. Ama tabii İstanbul'daki yüzyılların Kapalıçarşı'sı en görkemlisidir. Yağmurlu havalarda çarşıların kendine has kokuların içinde avarelik yapın.
Belki de hiçbir işinize yaramayacak ama alırken sizi mutlu eden küçük bir hediye de alırsınız kendinize.
Sonbahar'ı yalnız geçirenlerden değilseniz, tutun sevgilinizin elinden istikamet, doğru şehrin en cafcaflı caddesine!
Sevgiliyle yağmur altında el ele yürümekten daha iyi romantik bir şey bilen varsa, bizleri de mahrum bırakmasın:)
Uzun zamandır aklınızda olan ama bir türlü vakit ayıramadığınız o kitabı bulmak için ideal zaman, bugün olabilir...
Yağmurlu bir günde şehrinizdeki sahafları ziyaret edip, tozlu kitapların arasında kaybolabilirsiniz.
Başka şehirler küsmesin, alınmasın. Oralarda da bir Kız Kulesi olsaydı mutlaka önerirdik. Ama Kız Kulesi biricik. O nedenle bu madde biraz İstanbullulara ya da yolu İstanbul'a düşenlere. Kız Kulesi'nde sabah erken saatlerde yaptığınız muhteşem bir kahvaltı için rahatlıkla 'Oh be hayattan güzel bir an çaldım' diyebilirsiniz.
360 derece şehir manzarası, muhteşem fotoğrafları da beraberinde getirecek.
Bu havalar, evde film keyfi yapmak için en uygun zamanlardan...
Üzerinize bir battaniye alın, kulaklığınızı takın ve kaçırdığınız ne kadar film varsa seçip izlemeye başlayın...
'Dışarısı bana göre değil, ben ev kuşu olmak için yaratılmışım' diye düşünüyorsanız eşofmanlarınızı çekip, kendinize atıştımalık bir şeyler hazırlayın.
Fırından yeni çıkmış kurabiyeye eşlik eden mis kokulu bir kahve, en iyisinden bir oda parfümüne nanik yapar.
Siz yağmurlu havalarda neler yaparsınız? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz...