Güncelleme Tarihi:
Bizlerin çocuksu beğenilme duygusunun bir soru cümlesine dönüşen kitabın adından da anlaşılacağı gibi, sosyolog Deniz Bağrıaçık İstanbul'u adeta bir laboratuvara çeviriyor ve yabancıyı küçümsemek ya da onu aşırı yüceltmek arasında gidip gelen Türk toplumunun fotoğrafını “bizi bize anlatan yabancıların yardımıyla” bir çerçeve içine alıyor.
ELLİYE YAKIN GÖRÜŞMECİ ÜÇ FARKLI KATEGORİ
Yazar, elliye yakın görüşmeciyi üç kategoride inceleyerek farklı kalış süreleri ve farklı dönemler arasındaki gözlemlerin farklılığına dikkat çekerken, yerleşik yabancı kadınların Türkiye gözlemlerini özellikle ayrı bir bölümde inceleyerek, tecrübe ettikleri farklı İstanbul’u gözler önüne seriyor.
İSTANBUL'UN KISA TARİHİNE BİR YOLCULUK
Afrika, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda, Ortadoğulu, Latin Amerikalı vatandaşlarının da yer aldığı, meslek gruplarında da çeşitlilik prensibine önem verilen kitapta, Türk toplumuna dair yapılan gözlemlerin benzerliği, laik hayata yapılan övgü, Türk toplumunun kendinde görmekte zorlanabileceği belli davranış kalıpların son derece kolay anlaşılabilir bir dille anlatılması ve bilimselliğin bir yaz rüzgarı esintisi gibi sayfalarında uçuran kitapta, İstanbul’un kısa tarihine, birbirinden farklı isimlerinin de nereden geldiklerine şahit oluyoruz.