Tolga AKYILDIZ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2016 10:32
ABD’de başarılı olan Türk şarkıcı Sinem Saniye’yi ‘bizim mahallenin kızı’ymış gibi kabul etmemiz kolay değil ama hit şarkı yazma formülünü iyi biliyor ve bununla bizde de çok başarılı olabilir.
Sinem Saniye; Almanya doğumlu bir Türk kızı ama çocuk yaşta yerleştiği New York’a ait daha çok. En fazla ‘Türk kökenli’ diyebiliriz. İlk albümü ‘When I Don’t Sleep’i çıkardığında 26 yaşındaydı. Dokuz yıl aradan sonra yayınladığı bu albümeyse iki farklı eksenden bakmak gerek. Öncelikle adı Sinem Saniye ancak İngilizce sözleri ve sound’u itibariyle ‘bizim mahallenin kızı’ymış gibi kabul edip öyle sevmemiz pek kolay değil kendisini. Görülüyor ki Kral TV değil, MTV kızı olarak yetişmiş ve bu çok normal. Biz ancak Amerika’da meşhur olursa baş tacı edebiliriz. O da yetmez belki Türkiye’ye gelip dizilerde oynaması ya da bizim Türk pop kalıplarında bir şeyler yapması lazım, kural ve gelenek böyle.
Saniye, Let's Play/ 5 üzerinden 2,5 yıldız İşin şakası bir yana Amerika’da nasıl yürünüyor şöhretin yolunda? Bugüne dek boş durduğunu sanmayın
Sinem Saniye’nin. Bir NBA maçında 20 bin kişinin önüne çıkıp Amerika Ulusal Marşı’nı da söylese, John Lennon adına verilen bir şarkı yazarlığı ödülünü kapıp dikkatleri üzerine de çekse, Hallmark gibi dev mağazalara girdiğinizde şarkılarının çaldığına şahit de olsanız, Tori Amos, Sarah Mc Laughlin gibi diva kıvamında kadın vokallerle aynı compilation albümünde de yer alsa, New York’taki büyük rekabet ortamında işi çok zor gerçekten. Bırakın rekabeti bir Türk olarak önünde türlü engel var.
Caz göndermeli (ama kafası biraz karışık), retro hisli ve kolay tüketilir şarkılar yapan Saniye; Amerika için sıradan, bizim için fazla Amerikalı. Yine de şarkıları ilgi çekebilir diye düşünmekteyim alıcısını bulursa. Çünkü Saniye, bir şarkı yazarı olarak başarılı olacak hit şarkı formülünü iyi biliyor. ‘Pinball And Video Games”, ‘Dr Kiss Me’, ‘Forever And Ever’. ‘Love Me x3” gibi parçalarda bunu daha net görüyorsunuz. Tavsiyem ise şu; yüzünü derhal Türkiye pazarına çevirsin ve tüm stratejisini buna göre belirlesin. O formülü bize uyarlarsa bir şansı olabilir. Bunun için uzaktan kumandalı PR çalışmaları yapmak yetmez maalesef, bizi müziğine inandırması da lazım.
NEFES ALDIRAN BİR İŞ
Sami Özer, Nefes / 5 üzerinden 4 yıldız
Adını 98 yılında ilk Cem Yılmaz filmi ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ta Mazhar Alanson’la yaptığı vokalle duyduk ama MFÖ ve Alanson’la hukuku, gönül bağı daha eskiye dayanır. Memleketin yetiştirdiği en değerli, en aydınlık yüzlü Tasavvuf Musikisi üstatlarından. Ayrıca bir Klasik Türk Müziği beyefendisi; söylediği ilahilerin derin manasıyla çelişmeden yaşayan mütevazı bir elçi Sami Özer. 50 ilahiden oluşan ‘Nefes’ albümünü ramazan ayına özel bir ‘iş’ gibi düşünmeyin. Sadece uhrevi niyetlerle değil müzikal sebeplerle de dinlenmesi gereken bir albüm.