Güncelleme Tarihi:
Kahramanmaraş Huzurevi'nde yaşayan 68 yaşındaki Neşat Dinçer, 15 yaşında memleketi Gaziantep'te, sanatçı Edip Akbayram ve orkestrasının teknik işlerini yaparak müziğin içinde yer almaya başladı. Gaziantep'e bir program için gelen müzisyen Yurdaer Doğulu ile tanıştıktan sonra gitar çalmayı öğrendi. Bir süre düğünlerde gitar çaldıktan sonra 1970'li yıllarda İstanbul'a gitmeye karar verdi.
Burada yolu birçok ünlü sanatçıyla kesişen Dinçer, yıllarca Türkiye geneli turnelerde ve fuarlara katılarak kendini geliştirdi. Semiha Yankı, Ali Rıza Binboğa ve Neşe Karaböcek gibi sanatçılarla da çalışan Dinçer, müzikte zirveye çıkma yolunda ilerlerken 2000'li yılların başında 28 yaşındaki oğlunun vefatının ardından hayata küstü. O dönem yaşadığı acı sonrası sağlık sorunları nedeniyle hafızasını kaybedince İstanbul'da bir engelli rehabilitasyon merkezinde tedavi altına alındı.
Yaşamını, "İnsanlar kendini acıya bırakmasın. Kendini acıya bıraktığı an, insan bitmiş demektir. Acı günleri çabuk unutun, yoksa çöker gidersin." sözleriyle özetleyen Neşat Dinçer, Yurdaer Doğulu ile tanışmasının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Erol Büyükburç'un ekibinde yer alan bir davulcuyla tanıştığını belirten Dinçer, gelen iş teklifiyle onlarla çalıştığını ve sonrasında gitar çalmaya başladığını ifade etti.
Neşat Dinçer, o dönem aranjman şarkıların çok meşhur olduğunu aktararak, "Bir yerde iş var denildiğinde 3-5 kişi gidiyorduk. Bizim için türkü, aranjman, arabesk fark etmiyordu. Bu şekilde uzun süre birçok sanatçıya çaldım. İzmir fuarında Ahmet Kaya'ya, o zamanın ünlülerinden birçok kişiye çaldım. Çalışıp paramızı kazanıyorduk. O dönemde gitarcı olmak çok önemliydi." dedi.
"Mutluluğu burada yakaladım"
Oğlunun vefatının ardından hafıza kaybı yaşadığını bir süre İstanbul Engelli Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gördüğünü anlatan Dinçer, hafızası yerine geldikten sonra memleketi Gaziantep'e gitmek istediğini, burada yer olmayınca da kendi isteğiyle Kahramanmaraş Huzurevi'nde yaşamaya başladığını belirtti.
Kahramanmaraş Huzurevi'nde kendisi için bir müzik köşesi oluşturulan Neşat Dinçer, şunları kaydetti: "Burada gerçekten çok büyük yakınlık ve çok büyük ilgi gördüm. Burada çalışan herkes benimle çok iyi ilgilendi. İlk olarak enstrümanlarımı, sonra da ailemi buldum. Müzik yeniden beni hayata bağladı. En büyük ağabeyim Coşkun, benim burada olduğumu öğrenince götürmek için geldi ancak gitmek istemedim. Çünkü benim saati saatine kullanmam gereken ilaçlarım var. O yüzden onlarla gitmek istemedim ve kararımın doğru olduğunu gördüm. Mutluluğu burada yakaladım."