Güncelleme Tarihi:
20 sene önce uluslararası balon festivali sebebiyle seyahat ettiği Château d’Oex’e, 20 yıl sonra tekrar giden Erdal Murat Aktaş, bu macerasını Hürriyet Seyahat'e yazdı.
Yıllar önce tek başına gittiği kasabaya, bu sefer 13 yaşındaki kızıyla giden Aktaş şöyle diyor: “Bugüne kadar 120 ülkeyi birbirinden farklı maceralara katılarak ve ekstrem sporlar yaparak görme şansım oldu. Yolculuklarımda büyük şehirler yerine uzaktaki köyleri, arka sokakları keşfetmeyi seçtim. İşte böyle bir seyahatte tanışmıştım 3 bin kişinin yaşadığı Château d’Oex kasabası ile... 20 sene önce uluslararası balon festivali sebebiyle seyahat ettiğim Château d’Oex’e, 20 yıl sonra tekrar gittim. Dünyanın dört bir yanından gelen, birbirinden farklı şekillerdeki sıcak hava balonlarının Alp Dağları ve doğa ile oluşturduğu masalsı dünyayı başka yerde görme şansınız yok. Özellikle kış aylarında eşi, sevgilisi ya da çocukları ile yeni bir yer keşfetmek isteyen, hem kayak tatili yapıp hem de olağanüstü bir kış macerası arayanlara tavsiye ederim. Her ocak ayının son haftasında düzenlenen festivali ve çevresindeki köyleri mutlaka keşfedin. “
“Château d’Oex en etkileyici, Kapadokya en keyifli. Château d’Oex ve çevresindeki köylerde her bütçeye uygun birbirinden güzel oteller var. 20 sene önce gittiğimde bir anne ve kızının işlettiği bir şalede kalmıştım. Bu gidişimde ise Rougemont köyünü tercih ediyoruz. Hotel de Rougemont sabah uyandığınızda balkonunuzda Alp Dağları’nı izleyebileceğiniz, oldukça şık bir otel. Festival alanı her zamanki gibi farklı şekil ve büyüklükteki balonlarla dolu. Bu yıl festivalin 40. yıldönümü olduğu için konsept Charlie Chaplin. Avusturyalı bir arkadaş grubu ile uçacağız. Hava oldukça soğuk ama son teknoloji ürünü kışlık kıyafetler ya da kayak giysileri ile uçuşu üşümeden geçirebilirsiniz. Pilotumuz Michael’in Airbus pilotu olduğunu öğreniyoruz. Kendine ait balonu ve arkadaşları ile her sene bu festivale geliyormuş.”
YILIN ESTETİK KAZALARI