'Türkülerle yeni nesil arasındaki bağ çok kuvvetli'

'Başka/ Beş Sekiz Kış Şarkıları', Anadolu’nun hüzünlü topraklarına selam ediyor. Peki 4 Vokal’in yaz şarkıları da (dolayısıyla da Karadeniz yöresi gibi daha neşeli) olacak mı?

Bu albümde 4 Vokalin şarkılarını Anadolu'nun hüznüne ve kederine ithaf ettiysek de, esasında dileğimiz artık biraz neşe ve nefes. “Anan Var Midur” ve “Kara Sevda” enerjisi yüksek ve kanımızı kaynatan şarkılar. Yaz döneminde dinleyicilerimize bu neşeli parçalardan birinin klibi ile sürpriz yapabilir, Karadeniz'in serin yaylalarına bir selam gönderebiliriz.

İlk klibiniz  'Ne Ağlarsın' a oldu…

Bu topraklar tarih boyunca mutluluğun ve sevincin yanısıra çokça hüzün ve acı ile yoğrulmuş. Ama her seferinde tekrar ayağa kalkmış, mücadelesine devam etmiş Anadolu insanı. Çünkü hayat böyle bir şey. Bu bakış açısıyla, yakın tarihte ve günümüzde yaşadığımız onca acının ruhumuzu mühürlemesine izin vermemek, yaşamaya devam etmek gerek. Ne Ağlarsın ise içinde minik bir damla olsa bile bizi teselli ediyor, umut veriyor, daha geniş bir yerden bakmamızı sağlıyor hayata. Birgün hepsinin geçeceğini söylüyor.

Ne Ağlarsın’ın klibi nerede, nasıl çekildi? Klipteki hikayeler nasıl oluştu?

Ne Ağlarsın'ın dış çekimleri Türkiye'nin farklı bölgelerinden farklı insan manzaralarını sunuyor. Bu anlamda Anadolu'da çekildi diyebiliriz. İç mekan çekimleri ise bize çalışma ortamı da sunan İstanbul Ortaköy Feriye'deki Cep Sahne'de gerçekleştirildi.

MEVLANA’NIN DEDİĞİ GİBİ: “ŞİMDİ YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM”

Genel olarak müzik dünyasına dönüp bakınca ve hemen her şeyin fabrikadan çıkmış gibi aynı olduğunu görünce siz de “Bu da gelir, bu da geçer” diyebiliyor musunuz?

Öğrenmek genellikle önce başka modelleri denemekle başlıyor, sonra bir şeyler konuyor üzerine. Kendine ifade etme hasleti de zamanla gelişebiliyor insanda. Her alanda, özgün işler her zaman daha çok ses getiriyor ve daha uzun soluklu oluyor. Bu anlamda birbirinin tekrarı, öncekilerin benzeri olan işler gelip-geçici olabilir ama belki de bazen gerekli adımlardır. Biz türküleri kendi bakış açımızı ortaya koyarak  yorumlamaya çalışıyoruz. Çünkü Mevlana'nın da dediği gibi "Şimdi yeni şeyler söylemek lazım".

Türküler ile yeni nesil (Y jenerasyonu) arasında nasıl bir bağ var sizce?

Her nesil bir öncekinden farklı... Örneğin Y jenerasyonu bizim nesile göre düşüncelerini daha rahat ifade edebilen, kendini değerli bulan, mutluluğuna önem veren ve haliyle kendini daha çok düşünen bir nesil. Buna bir de yaşamın hızı eklenince, yeni nesillerin eskiye daha az değer vereceği düşüncesi doğuyor insanda. Ancak türküler ile yeni nesil arasındaki bağ her şeyden önce genetik ve çevresel, dolayısıyla çok kuvvetli. Türküler bu yüzden her zaman var olacak. Önemli olan türkülerin üzerine ne koyabildiğimiz. Ne kadar ileri götürebildiğimiz ve geçmişte olanla bugünü nasıl bağlayabildiğimiz. Çünkü yaşanan hikayeler şekil değiştirerek de olsa devam ediyor.

Zaman içinde müzikal olarak “sağa sola savrulduğunuzu” düşünüyor musunuz?

Müzikal geçmişimizin böylesi bir gözlemi yapacak kadar uzun olmadığını düşünüyorum. Gelecekte farklı tarzlara, yorumlara doğru yelken açacağımız kesin; bunun bir örneğini albümün son şarkısı olan Yemen Türküsü'nde hissedebilirsiniz. 

Boğaziçi Üniversitesi’nin hayatınızdaki yeri malum. Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü (BÜMK) korolarını 4 Vokal prensibi içinde nasıl konumlandırıyorsunuz?

Bizi eğiten yer Boğaziçi Müzik Kulübü ve onun koroları. Oradan edindiğimiz deneyim, bilgi birikimi, arkadaşlık ve çok-sesli gelenek sayesinde 4 Vokal olarak karşınızdayız şu an. Gelecekte tüm bu zenginliği 4 Vokal'in içerisinde daha da yeşertmeyi istiyoruz.

4 Vokal’i 16 Haziran’da Kaset Mitanni’de canlı olarak dinleyebilirsiniz.