Güncelleme Tarihi:
◊ “#EvdeÇal” konserinde hem şarkılar söyleyeceksiniz hem de sevenlerinizle sohbet edeceksiniz. Neler hazırlıyorsunuz yayın için?
- Sohbet bölümü doğaçlama gelişir. Dinleyicilerin soru ve önerilerine açık oluruz. Neler çalıp söyleyeceğimize de karar verdik. Memleketin yetenekli müzisyenlerinden Adem Gülşen piyano ve altyapılarda olacak. Heyecanla konseri bekliyoruz.
◊ Bu süreçte konserler yerini canlı yayınlara bıraktı. Siz daha önce de sosyal medya üzerinde etkileşimi yoğun olan bir isimdiniz. Bu yeni düzen size nasıl hissettiriyor?
- Sosyal medyada müzisyenleri, sanatçıları yakından takip eden, kendi üretimlerini de yoğun biçimde paylaşan biri olsam da yüz yüze, el ele ve omuz omuza olmanın bambaşka bir gücü olduğuna inanlardanım, hâlâ.
◊ Bu salgın süreci geçse bile canlı yayın buluşmalarımız devam edebilir. Ancak sevenlerimizle kavuştuğumuz konserlerin, aynı şekilde gezdiğimiz sergilerin, tiyatro oyunlarının, göz göze söyleşilerin, festivallerin, filmleri sinema salonlarında izlemenin yerini asla tutamaz.
Her ne kadar yıllar geçtikçe insan ırkına güvenim ve sevgim azalıyor olsa da, iyi bir insanın başka güzel gönüllü bir insanla birlikte yükselmesi ve bir olması gibisi yok bence.
KARANTİNA KÖTÜ GEÇMİYOR, YAPACAK ÇOK ŞEY BİRİKMİŞ
◊ En çok neyi özlediniz bu süreçte?
- Dostlarımla saatlerce sohbet etmeyi, yemekler yiyip, içip gülmelerimizi, dertleşmelerimizi... Ve tabii ki turnelerimi.
◊ 1 aydır karantinadayız. Bir gününüz nasıl geçiyor? Daha doğrusu nasıl geçirmeye çalışıyorsunuz?
- Sabahları Ruşen Çakır’ın YouTube’daki programını izleyerek ve Ömer Madra’nın Açık Radyo’daki “Açık Gazete” programını dinleyerek kahvaltı hazırlamak rutinim haline geldi.
Sonra köpeğimi gezdirip annemle kardeşimi uyandırıyorum. 1 aydır her günüm bambaşka işler yaparak geçti açıkçası. Ya bahçeye çiçek diktim ya piyanomu boyadım, bazen müzik ürettim bazen yatıp boşluğa baktım. Şimdilik kötü geçmiyor, yapacak çok şey birikmiş bir yandan.
ÖNEMLİ OLAN SAĞLIKLI KALMAK, NASILSA YİNE SÖYLERİZ BİRLİKTE
◊ Tam “Cahille Sohbeti Kestim” albümünüz yayınlanmış, yaz gelmeden hararetli bir konser temposuna girecektiniz ki bu olağanüstü durum ortaya çıktı...
- “Cahille Sohbeti Kestim” çok beğenildi, epey seviniyorum bu duruma. Biz de ekipçe albümü çalma aşkıyla yanıyorduk açıkçası. Albümden sonra 6-7 konser verdik ve salgın başladı. İçimiz yangınlı yani Sinemciğim, türküleri çalamamak bizi üzdü. Ama önemli olan sağlıklı kalmak. Nasılsa onlarca kez birlikte söyleriz türkülerimizi diye düşünerek avunuyoruz.
◊ 7 albümünüz var. Ünlü şarkıcılar bu dönemde telif gelirleriyle geçimini sağlayabilirmiş gibi bir algı var. Öyle mi gerçekten? Nasıl bir maddi süreç bekliyor sizi bir sanatçı olarak?
- Gelen teliflerle geçinmem imkansız. Çünkü tüm o albümleri plak şirketlerine bağlı biçimde kaydettim. Mecbur muydum? Bence o dönemlerde özellikle mecburdum, hiç param yoktu ve büyük hayallerim vardı.
Biliyorsun bir albümü Çeşme’de, bir albümü 30’u aşkın müzisyenle Gaziantep’te kaydettik. Albümlerimde çalan tüm müzisyen arkadaşlarım için belirli bir konfor alanı yaratmaya ve emeklerinin karşılığını vermeye çalıştım. Böyle olunca belirli bir bütçeye sahip olmam gerekiyordu, bunu da ancak plak şirketleri bu masrafları karşılarsa yapabiliyordum. Ama bundan sonra şarkılarımın hakları tamamen benim olsun istiyorum.
Yazık ki ne yorumladıklarımdan, ne ürettiklerimden sabit bir gelir geliyor. O nedenle bu süreç çok korkutucu geçiyor ekonomik anlamda.
◊ Bu dönemde bir kişiyle “sosyal mesafeli konser” yapmak isteseniz, o kişi kim olurdu?
- Uçabiliyorsam hayal etme konusunda, Meredith Monk ve Sezen (Aksu) olsun isterdim. Erkan Abi (Oğur) ve PJ Harvey de olur, Thom Yorke da. Say say bitmez benim liste.
HAYVANLARA ÂŞIĞIM
◊ Hayvansever biri olduğunuzu bilmeyen yok. Evdeki nüfusu sormak istiyorum, kaç can yaşıyor evinizde? Ve sayıyı daha da artırmak gibi bir düşünceniz var mı?
- Evde ben ve kardeşim Musti olarak iki insan, beş erkek kedi ve iki dişi kedi, bir de erkek köpüş yaşıyor. Bir gün bir çiftliğim olursa koyun, keçi, tavuk, inek, eşek... Ne var ne yok hepsi olsun isterim. Âşığım hayvanlara çünkü.
RUHANİ BİR DEĞİŞİM DİLİYORUM
◊ Bu sürecin sonunda neler olacağını düşünüyorsunuz?
- Düşündüklerim başka ama umduklarımı söyleyeyim de içimiz kararmasın. Umuyorum ki insanlar doğaya, hayvanlara yani dünyaya neler yaptıklarını, ne kadar vicdansız ve adaletsiz yaratıklar olduklarını biraz olsun kavrayacaklar. Ruhani bir değişim diliyorum. Ayrıca ırkçılığın son bulmasını, tüm dünya bizim memleketimiz, tüm insanlık kardeşimizmiş gibi yaşadığımız bir gelecek diliyorum.