Tony Chambers: 'İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi'

Güncelleme Tarihi:

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2016 12:05

Dünyada modaya, tasarıma, mimariye şekil veren sayılı yayınlardan Wallpaper dergisi bu ay 20’nci yaşını kutluyor. Derginin 10 yıldır başındaki Tony Chambers ile Londra’daki ofislerinde buluştuk, tasarımın dününü, yayıncılığın bugününü, İstanbul’un yarınını konuştuk.

Haberin Devamı

Tasarım, mimari, moda, yemek, sanat, seyahat, derginin iskeletini oluşturan anabaşlıklar. Son 20 yıl düşünüldüğünde hangisi yükselişte?

- Dergi için soruyorsan, içerik dengesi hiç değişmedi, çalışan formülünü bozmadık. Moda bazlı sayılarımız ağırlıklı, daha önde durdu hep. Yayıncılık kuralları böyledir; her yıl iki kez ‘moda özel’ sayısı çıkarırsın. Tüm bu saydığın disiplinler arasında sanırım modadaki değişim tarihe geçecek cinsten. Bundan 50 yıl sonra, geriye dönüp bakıldığında “Ne dönemmiş” diyeceğiz. Moda insanları, çok akıllı hamleler yapıyor; başka disiplinlerden isimlerle işbirliğine giderek, bir mimarı ya da ressamı da dahil ederek güçleniyor. Sanattan, mimariden, tarihten hiç olmadığı kadar çok besleniyor. Tod’s gibi yüksek profil deri çanta markası, tasarımcı olarak İngiliz dövme sanatçısı Saira Hunjan ile çalışıyor mesela. Ortaya çıkan iş, moda sınırlarının çok ötesinde.

 

Haberin Devamı

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi

 

Benzer işbirlikleri ezelden beri yok muydu?

- Vardı tabii. Şimdi daha organik ve eklektik. Birbiriyle alakası olmayan isimleri, disiplinleri gayet doğal ve rahat bir biçimde bir arada görüyor, kullanıyorsun.

 “Dergilere hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var” diyorsunuz. Neden?

- Hayat hiç olmadığı kadar gürültülü. Müthiş hız, karmaşayı da beraberinde getiriyor. Her gün bir bilgi bombardımanı; oturduğumuz yerden görseller, yazılar yağıyor üzerimize. Bir dergiye ödediğiniz 15-20 TL sayesinde bir ‘filtre’ kazanıyorsunuz. Biri, sizin adınıza dışardaki tüm gürültüyü temizliyor, sadece gerekeni önünüze sunuyor.

 

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi

100’den fazla ülkede satılan dergi, 1996 yılında Monocle’un da yaratıcısı olan Tyler Brûlé tarafından kuruldu, ertesi yıl TIME grubuna satıldı. 2007’den beri ‘yayın yönetmeni’ koltuğunda Chambers oturuyor. 

Haberin Devamı


Instagram/Twitter çağında bir derginin görevi, duruşu ne olmalı sizce?

- Zamanı artık yakalayabilmen mümkün değil. Yeni olan her şey saniyesinde keşfediliyor, tüketiliyor. Bakın, güya anlık haber almak için kullanılan Twitter’ın bile dönemi geçti. Kimsenin 140 karakteri yazacak, bekleyecek hali yok; gördüğünü yazmaya, düşünmeye gerek kalmadan hop, Snapchat’ten paylaşıyor. Oysa hız kadar dinginlik de önemli bu düzende. Birileri de bir adım geri atıp, geniş düşünüp akıllı tespitlerde bulunan yazılar yazmalı, fikirler söylemeli. Toplumlar ancak böyle gelişir, ilerler.

 

EGO KOKAN TASARIM ÇAĞI YOK OLACAK

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi

 

Haberin Devamı

Geleceğimizi şekillendirecek tek bir tasarımcı ismi vermenizi istesem...

- Hollandalı Daan Roosegaarde. Mobilyadan otoyollara, insanın mood’una göre değişen giysilerden yürüme yolları üretti, sürdürülebilir disko tasarladı. En son hava kirliliği kalıntılarından aksesuarlar üretti. Yeni jenerasyon tasarımcıların anlayışı bu: Doğadan aldığını fazlasıyla vereceksin, bir sorunun ucundan tutacak ve düzene katkı sağlayarak üreteceksin. Ego kokan, sadece gösteri amaçlı deneysel tasarım çağı yok olacak ve bunun için çok mutluyum.

 

O KADAR İLHAM VERİCİ Kİ!

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi

 

Kehanetlerle devam edelim. Hangi şehirler geleceğe yön verecek?

Haberin Devamı

- Kore efekti göreceğiz yakında. Artçılarını hissediyoruz bile. Çok yetenekli tasarımcılar, mühendisler çıkmaya başladı. Tasarıma ve teknoljiye eşit ölçüde yatırım yapan kazanır. Seul ve Singapur, beş yıllık kalkınma planı hazırladı, ciddi paralar yatırdı. Şimdi zamanları yaklaşıyor. Genç ve yaratıcı kitlesiyle konuşulacak iki şehir daha var: Lizbon ve İstanbul.

 Yaşanan terör olaylarına, darbe girişimine rağmen mi?

- Bir dönem hepimiz sanki planlamış gibi durmadan İstanbul’u yazdık, konuştuk ve şehir iyi bir dinamizm yakaladı. Şimdi, elbirliğiyle İstanbul’u yeniden ‘hip’ kılmak, hepimizin görevi. Yaşanan politik olayların faturası kreatif sınıfa kesilmemeli. O kadar ilham verici bir şehir ki hepimiz İstanbul’a çok şey borçluyuz. Elimizi taşın altına koyup, elbirliğiyle İstanbul’un yıpranan imajını düzeltmeliyiz. En kısa zamanda ekip olarak İstanbul’a şahane projeler yapmayı planlıyoruz zaten.

 

Haberin Devamı

Tony Chambers: İstanbul’u yeniden parlatmak hepimizin görevi

 

 İstanbul, ne yapar da imajını yeniden parlatır?

- Pozitif olmalı, hemen karamsar senaryolar yazılmamalı. Yılların, asırların biriktirdiği katman katman kültürden bahsediyoruz. Etkisi kolay silinmez. Pozitif olun, gayretli durun, iyileşme sürecinin ne kadar da hızlı geliştiğine inanamayacaksın. Bu dünyada bir parmak şıklatmasına bakar her şey. Sonra bir bakmışsınız, “Çok tehlikeli, gidilmez” diyen herkes yine İstanbul’u bağrına basmış.

HİKÂYESİ OLAN ÜRÜN KAZANIR

 Onlarca tanınmış tasarımcı ve stüdyo her sene sadece Wallpaper’ın ‘The Handmade Issue’ (El yapımı sayısı) edisyonu için sıfırdan bir ürün yaratıyor. Bu tasarımları önce sergide, sonra dükkânda kullanıyorsunuz. ‘El yapımı’nın yükselişini neye bağlamalı?

- Ekonomik kriz sonrası, biraz da zorunluluktan başladı bu akım. Lüks kavramı hiç olmadığı kadar sık sorgulandı, yüksek markalar kendilerini yeniden tanımakta zorlandı. Tam da bu noktada ‘el yapımı’ fikrinin değeri yükseldi. Bilgi ve görsel bombardıman kadar ürün bombardımanı da yaşıyoruz. Rekor sayısında ürün tasarlanıyor, satışa sunuluyor. “Hangisini alacağız?”  tartışmasını, hikâyesi olan, kimin, ne zaman, nasıl ve neden ürettiğini bildiğiniz ürün kazanıyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!