Tony Bennett’tan 90 yılın muhasebesi

Tony Bennett adı size ne çağrıştırıyor bilmem ama kısaca tanıtmak isterim. Kendisi 1926, Birleşik Devletler doğumlu bir sanatçı. İkinci Dünya Savaşı’na Amerikan Ordusu bünyesinde bizzat katılıp savaşmış, sonrasındaysa müthiş yorumuyla dünyaya çok güzel duygular katmış bir salon beyefendisi. 90’ıncı doğum gününde kendisi aramızda olmayabilirdi ve ünlü isimler bir araya gelip kendisi için bir saygı konseri ya da albümü yapabilirlerdi elbet. Ama işin aslı öyle değil. Bennett yaşıyor ve sahnede ve kayıtta güçlü, karakterli, feleğin çemberinden geçmiş vokaliyle herkese meydan okuyor. Bugüne kadar 50 milyonu aşkın albüm satmasını bir kenara bırakın; bundan iki yıl önce Lady Gaga ile yaptıkları düet albüm ‘Cheek To Cheek’ ile Billboard 200 listesinde bir numara olan en yaşlı sanatçı unvanınıysa hiç kaybetmeyebilir. Öyle enteresan bir adamdan söz ediyoruz.

Bennett’ın gerçek adı Anthony Dominck Benedetto. Ve ‘Benedetto’ olarak imza attığı eserleriyle koleksiyonerlerin haklı ilgisini çeken bir ressam aynı zamanda. Savaşın ondan kopardıklarının intikamını sanat vesilesiyle almaya yemin etmiş gibi.

5 üzerinden 4 yıldız 

Geçtiğimiz aylarda Michael Buble, Andrea Bocelli, Kevin Spacey, Diana Krall, Billy Joel, Rufus Wainwright, k.d lang, Elton John, Stevie Wonder ve geceye damga vuran Lady Gaga gibi önemli isimler; New York Radio City Music Hall’da Tony Bennett’ın icra ettiği şarkıları söylemek için bir araya geldiler. Tony Bennett mı? O da sahnedeydi. Özellikle ‘New York State Of Mind’ düetinde Joel ile devleşti. Konserin ikinci bölümündeyse tek başına akıl almaz bir performans sergiledi. Bu müthiş konseri ölümsüzleştiren albümle ilgilenmek için birden fazla sebebiniz var yani.

Arşivlik bir iş olmasının yanı sıra bu kutlamanın bir mesajı daha var bence: Eğer sevdiğiniz şeyleri işiniz haline getirir ve yıllara rağmen yapabilecek halde kalmak için kendinize özen gösterirseniz asla yaşlanmıyorsunuz.

BALIK BİLDİĞİNİZ GİBİ

5 üzerinden 2 yıldız 

Romanların göçebe hayatları nedeniyle çok geniş bir coğrafyayı etkileyen Roman müziği, yerleşik kültürlerle etkileşime girdiğinde enfes sonuçlar üretmeyi başarmış bir tür. Kimileri doğuştan yetenekli; kimileri ‘üstat’... Bizde de tüm bu durumlara denk gelen örnekler var. Peki, hepimizin yakından tanıdığı ‘Balık Ayhan’; bu tariflerin neresine düşüyor acaba?.. Tüm iyi niyetine, müzisyenliğine rağmen Balık Ayhan markasını yönetemiyor ya da birilerinin yönetmesine izin vermiyor. Son albüm ‘Tonton Balık’ da, vur patlasın çal oynasın odaklı ve çoğunluğu vasat şarkıları; bütünlüğü olmayan ve kolayına kaçan düzenlemeleriyle Ayhan’ın yeteneğini gölgeliyor. ‘Sofralara neşe veren taze balık’la giriyor, ‘Al sana göbek, borcum kalmaz sana köpek’le devam ediyor. Damardan Türk popu yaklaşımlı baladı da var, kafası karışık arabeski de. Böyle olunca zamanında Ciguli’nin de seslendirdiği ‘Romale’ye yaptığı enfes yorum güme gidiyor.