'Tersine Dünya'nın Bitirim Leyla'sı Özlem Türker: 'Şiddeti biraz da erkekler hissetsin!'

Güncelleme Tarihi:

Tersine Dünyanın Bitirim Leylası Özlem Türker: Şiddeti biraz da erkekler hissetsin
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2015 12:08

İstanbul Devlet Tiyatrosu, kadınlarla erkeklerin rolleri değiş tokuş ettiği bir dünyayı mizahi bir dille anlatan ‘Tersine Dünya’ ile seyirci karşısında. ‘Bitirim Leyla’ karakteriyle oyunun başrolünde olan Özlem Güveli Türker ile birlikteydik...

Haberin Devamı

Erkekler ev işlerinden, çocuklardan ve ‘namuslarından’ sorumlu; kadınlar da sokaklardan, belli başlı mesleklerden ve racon kesmekten... Erkeklerin hayatı, kadınlardan gördükleri şiddet ve tacizle örülü. Erkekler geneleve ‘düşüyor’, kadınlar pavyona, geneleve gidiyor, ‘dost tutuyor’. Orhan Kemal’in ‘Tersine Dünya’sı, okuyucusuna “Bakın, kadınla erkek yer değiştirince işler nasıl oluyor”u gösteriyor. Daha önce farklı oyunlara ve 1993 yapımı bir sinema filmine de uyarlanan ‘Tersine Dünya’, bu kez İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda, Elif Erdal’ın rejisiyle sahnede. Başrolde ‘Bitirim Leyla’ rolünde, 27 yıllık devlet tiyatrosu mesaisi olan Özlem Güveli Türker var. Aynı zamanda oyunun yönetmen yardımcılarından olan Türker ile birlikteydik...

Bitirim bir kadını oynamak nasıl hissettirdi size?
- Yönetmenimiz Elif Erdal’ın söylediği tek bir laf vardı: “Kadınsınız ama erkekleri taklit etmeyeceksiniz, sadece erkek işlerini üstlenmiş kadını oynayacaksınız.” Yönetmen yardımcımız Savaş Özdemir’den erkeklerin dünyasına dair tüyolar aldım. Bilmediğim bir sürü erkek raconu varmış, onları öğrenmiş oldum.

Mesela?
- Volta atmasından tespih çevirmesine, edilen küfre... Genelev sahnesinde mesela, biz kadınlar başta açılamadık, genelevde çalışanları oynayan erkekler daha baskın pozisyonundaydı. Ama racon öyle değil; biz kadınlar baskın olmalıydık, onlar bizden çekinmeliydi. Provalar ilerledikçe alıştık. Bir anda kocamı oynayan arkadaşın poposunu bir avuçladım. Şaşırdı. “Ya dedim, nasıl oluyormuş?”

Haberin Devamı

Tersine Dünyanın Bitirim Leylası Özlem Türker: Şiddeti biraz da erkekler hissetsin



Kocasına şiddet uygulayan bir kadınsınız oyunda...
- Kadının gördüğü şiddeti toplumda çok derin hissediyoruz. Biraz da erkekler hissetsin. Final şarkımızda “Şimdiye kadar şamata yaptık ama bu gerçek” demiş oluyoruz. Erkeklerin, bizim gözümüzünden kendilerinin ne olduğunu görmeleri çok önemli. Bu rolle “Ya işte böyle oluyormuş!” diyebilmiş olmayı sevdim. Kadının küfretmesi falan da rahatlatıyormuş.

Oyun erkeklere “Sizin kurduğunuz dünya böyle. Kadınlara da böyle davranıyorsunuz” diyor mu sizce? Çünkü aslında mesele, rolleri kimin üstlendiği değil, sorun bizzat rollerin, ‘erk’in kendisinde...
- Evet. Bence Orhan Kemal de böyle yazmış. Kadın ve erkek rollerine bir eleştiri getirmek istedik. Yoksa “Değiştirelim, kadın da ezsin” değil demek istediğimiz. İki taraf için de böyle bir şey çok kötü.

Oyunda taciz ön planda. Sizce rollerin tersine döndüğü bir dünyada, kadınlar erkekleri bu kadar taciz eder, erkeklere şiddet uygular mıydı?
- Başlangıç ve altyapı çok önemli. Kadın egemen bir ülke düşünelim; altyapısında eğitimin olduğu bir ülke... Ben de bir anneyim, oğluma hep başka türlü bir şey göstermeye çalıştım. Bu şekilde bezenmiş, kadın egemen bir toplumda kadınlar şiddet uygulamazdı; bu kadar taciz, şiddet öyküsü olmazdı. Ama tabii dünyanın bulunduğu döneme göre de değişirdi.

Dünyaya erkek olarak gelmek ister miydiniz?
- Asla! Ama erkeklerin elindeki güçlerin kadınların elinde olmasını ve bu dünyayı pırıl pırıl bir hale getirmelerini isterdim. Kadınlığımı seviyorum. Doğurgansınız bir kere. Eksikler erkekler, ne yaparlarsa yapsınlar. Üstün zannediyorlar kendilerini ama çok yanılıyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!