Tecrübeli bir gazetecinin gözünden

Güncelleme Tarihi:

Tecrübeli bir gazetecinin gözünden
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2018 11:17

Hayata Dair Bi’kaç Satır uzun yıllardır gazetecilik yapan Fikret Aydemir imzalı bir deneme kitabı. İnkılap Yayınları tarafından yayınlandı. Hayata, inceliklere, şehirlere, şehirlerin ruhlarına dair yazılar da var kitapta, politikaya, sanata, edebiyata dair düşünceler de.

Haberin Devamı

Sayım Çınar, Brüksel’de gerçekleştirdiği lansmanla büyük ilgi çeken ve iki ülkenin okurları için de heyecan verici bir kitaba imza atan Fikret Aydemir’le söyleşti.

İnceliklere Dair Bir Kitap: Hayata Dair Bi’kaç Satır Brüksel’de kitabının tanıtımını gerçekleştirdik. Heyecan nasıl? Çok katmanlı bir kitapla karşı karşıyayız.
Elbette heyecanlıyım. Açılışta da söyledim, ilk imzalı haberim yayınlandığında her halim değişmişti, 1995’ti. Aradan 23 yıl geçti yine aynı heyecanı yaşadım, nefesim kesildi. Doğum heyecanı gibi adeta. İnsanın geleceğe bırakabileceği en büyük miras kitap. İnsanın tarihi yazıyla başlıyor, ben de yazılı bir eser bırakarak bu tarihin bir parçası oldum. 

Deneme kitapları genelde risklidir. Senin kitabında samimi, hayata dair yazılar yer alıyor. İlk günden de ilgi büyük. Hem dünyalı hem Türkiyeli yazılar bunlar.
Gazeteciyim, iyi yorumlar duyunca büyük bir mahcubiyet duyuyorum, bir o kadar da seviniyorum. Ne mutlu bana herkesin yüreğine dokunacak bir eser kaleme alabildiysem.

Bir şehir romantiğisin bana göre. Duygu yoğunsun ayrıca.
Sanırım üniversite yıllarıydı, Türkiye’ye gitmiştim, rehberlik yapıyordum. O yıllarda Hollandaca(Felemenkçe)rehber eksikliği yaşanıyordu. Batı Anadolu turları yapıyorduk. İlk duygularım neyse sevgilime yollamak üzere kartpostala yazıyordum. Şehirden bana ne geçiyorsa onu yazıyordum. Sosyal medya, mesaj yok tabii o zamanlar. O dönemde kalma bir alışkanlık aslında, bütün Avrupa kentlerini gezerken sana geçenler oluyor. Onları biriktirdim. Londra, Paris, daha birçok kent, yer, mekan…

Haberin Devamı

CERRAH GİBİ ÇALIŞIYORDUM

Tecrübeli bir gazetecinin gözünden

Kültür sanat, sinema, edebiyat, gezi, politika. Başta da dediğim gibi çok katmanlı bir kitap bu.
Bir gazetede çalışıyorsanız yurtdışında, her şeyi bir arada yapmak zorundasınız. Alt kadro yok, onun için ekonomi, spor, kültür sanat, her şeyi bilmek gerekiyor. Aile hekimi her hastalığı bilir ama cerrah değildir. Bizim durumumuz da öyle. Bizlerin durumu bu. Bu kitap da o 20 yılın birikimi aslında.

Neden daha çok Türkiyeli yazarımız yok Avrupa’da? Özellikle burada?
Sosyolojik bir durum var. Almanya’da 5 milyon Türk var. 50, 60’larda gelmişler. Bizler ilk üniversite okuyan kuşağız, ki ben 50 yaşındayım. Almanya’da her kesimden insan bulabiliyorsunuz, her kentten insan göçmüş. Buradaysa aynı ilin aynı ilçesinden insanlar. Mahalle baskısı çok daha yoğun ve herkes birbirini tanıyor. Mantalite kültür düzeyi köylü mantalitesine sahip. 

Haberin Devamı

Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez diyor Platon, sen de böyle başlıyorsun kitabına.
Değmez, çok inandığım bir cümle bu. En büyük farkımız nedir insan olarak? Düşünebiliyoruz ve sorgulayabiliyoruz. Kitabımda da aslında sorgulamaların izdüşümleri var. Hayaller, kentler, düşünceler, incelikler var.

Sayım ÇINAR, sayimcinar@gmail.com

 

 

Antep Fıstıklı Çikolatalı Cannoli | Mucize Lezzetler

BAKMADAN GEÇME!