Sosyal medyada dikkatleri üzerine çekti

Sosyal medya tüm etki gücüyle yanıbaşımızda duruyor.  Birbirinin benzeri yüzlerce hesap varken görece farklı sosyal medya hesaplarıyla da karşı karşıyayız.

Bu çerçevede özellikle feminizim, çocuk,  şiddet ve istismar konularında çalışan hem avukat hem sosyal  medya fenomeni Feyza Altun’la bir söyleşi gerçekleştirdik.

Feyza Hanım siz hem bir avukat hem bir sosyal medya fenomenisiniz. Meselenin en temelinde amacınız nedir, ne yapmaya çalışıyorsunuz?

Kabul ettirilmeye çalışanın doğru olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

Nasıl yani?

Türkiyede cinsiyetlere biçilen rol ve söylemlerin normal olduğunu düşünülüyor, burada sosyal medya aracılığıyla daha geniş kitlelere geçen bir farkındalık yarattığımı düşünüyorum. Yine aynı şekilde sosyal medyada  çocuğun teşhir edilmesine dair hukuksuzluklara karşı farkındalık geliştirdiğimi düşünüyorum.

Sayfanızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Sayfama bir sıfat vermem gerekirse ‘irite edici’ diyebilirim.

Daha sert bir sayfa...

Çünkü insanları rahatsız eden konulara yer veriyorum. Şiddet, tecevüz, taciz, istismar gibi. Bunun yanında kişisel de bir sayfa , benim özgürlük alanım, sevdiğim kitabı,filmi ya da herhangi bir durumu da paylaşabiliyorum.

Başka bir takım oluşumlar yarattınız, amacınız neydi bunları kurarken?

Evet. Çocuğun sesi, göç yolu, kadının fenni, hayvanın dili, serbest kürsü bunlardan bazıları...Benim sayfam biraz karışık oldu şu anda açıkçası.

Şahsi paylaşımlarda yapıyorum toplumsal da...Benim sayfamı sadece bilgi almak için takip edenler varsa o konulara dair saf bilgi vereceğimiz sayfalar olsun, canı istemeyen benim şahsi paylaşımlarımı görmeyip  takipten çıksın ve ilgilendiği konuyu takip ederek devam etsin istedim.

Bazen gereğinden fazla kavga ettiğinizi düşünüyor musunuz?

Açıkcası evet, bu tür şeylerin önüne geçmek için bazı önlemler aldım.

Türkiyenin ağır toplumsal sorunlarıyla ilgili farklı farklı hesaplar kurmanız önemli... Bu platformları ve sosyal medya hesaplarını oluştururken geleceğe yönelik baskı unsuru olmak, toplumda bu konuların hukuki süreçleriyle ilgili dönüşüm yaratmak gibi amaçlarınız var mı?

Ben bu konularla özel olarak ilgileniyorum Derya Hanım. Beni takip eden insanlarda da bu bilinç var, olmayanlarda da bir bakış açısı ya da farkındalık oluşturduğumu düşünüyorum. Sosyal medyadaki ağımız çok geniş, insanlar normalde göremeyeceği ya da geri plana atılmış pek çok habere ve  bilgiye bizden ulaşıyor. Öyleki henüz polise gitmeden bize gelen vakalar oluyor. Şu anda Kadının Fenni ekibi olarak 1000 kişi aktif bu bahsettiğimiz konular hakkında çalışmalar yürütüyoruz.

Diğer yönüyle sizin de söylediğiniz gibi pek tabiki benim istediğim cinsiyet eşitsizliği, şiddet, çocuk istismarı gibi kanayan yaralarda büyük bir kamuoyu oluşturup hukuksal düzenlemelerde baskı unsuru olmak.

Tedx de bir konuşma yaptınız. Hatta bir bölümüne ait video kaydını Ayşe Arman da sayfasından paylaştı.

‘’Beni bütünleyen şey bir koca, bir çocuk, bir evlilik değil ;ben işimle aşklarımla, hırslarımla tukularımla görüntülerimle, cinselliğimle bir bütünüm’’. dediniz

Tedx’den bana ulaştılar. Ekipten biri benim sıkı takipçimmiş. O kişi beni önerince davet etmeyi uygun görmüşler. Aradılar,ben de seve seve kabul ettim.

Aslında çok ilginç bir deneyimdi, konuşmamı bazı akademik referanslarla oluşturmuştum ama sahneye çıkınca ışık ve o kitle, sadece alt salonda üç bin kişi, birden doğaçlama konuşur oldum... Amacım şuydu; bu konuşmayı çok büyük kitleler izleyecek, o halde kadının baskılandığına dair düşüncelerimi en yalın haliyle haykırayım. O konuşma böyle bir fikriyatla yapıldı yani. Hiç sansür yapmadan, filtrelemeden bu ülkede kadınlar nasıl aşağılanılıyorsa o kelimeleri onlara karşı kullanarak bir konuşma yaptım. Çok ses getiren, amacına ulaşan, iyi bir konuşmaydı...

Zaman zaman şiddete uğrayan mağdurlara hukuki yol da gösteriyorsunuz ; eşinden ya da bir başkasından psikolojik ya da fiziksel şiddet gören kişi hukuki olarak hangi yolu izlemelidir?

Psikolojik baskı, fiziksel şiddetle olduğu gibi hızlı bir yöntem olmasa da boşanma davaların ileri sürülebilecek her türlü delille-hukuka aykırı olmamak kaydıyla-ispat edilebilir. Fiziksel şiddette ise derhal hastaneye gitmeli ve darp raporu alınmalı. Hastanelerin acil servislerinde polisler vardır. Tedaviyi yapan hekime şikayetçi olmak istediklerini söylerlerse onlar polise haber vereceklerdir.

En zor konulardan biri; istismara uğrayan çocuğun hakkı hangi yöntemle hukuki mercilere taşınabilir?

Çocuk istismarı çok önemli,hassas ve uzmanlara götürülmesi gereken bir konudur. Bu konuda aileler önce psikologlar daha sonra da avukatlarla iletişime geçmelidir. İstismar yakın zamanda ise yine hastane raporu alınmalı. Ama tavsiyem polis yerine direk savcılıklara başvurmak. Daha hızlı yol alınacaktır. Savcılığa da, bulunan ilçenin yetkisine giren adliyeye gidilerek müracaat etmek gerekli.

Önümüzdeki dönemde planlarınız neler, ne yapmak istiyosunuz?

Çok şey. Halihazırda yakın dönem için çocuklarla ilgili çok değerli iki proje üzerinde çalışıyorum.

Bir rapor hazırlayıp ,mecliste dört grup başkanvekiline bu raporu götürdünüz, bundan kısaca bahseder misiniz?

Sağlıklı anne, sağlıklı baba, sağlıklı çocuk esasıyla bir aile raporu yazdım. Çalışan annenin çalışma esaslarının yeniden düzenlenmesine ilişkin. Örneğin; prematüre bebeği olan annenin doğum izninin daha fazla olmasından çocuk bezi ,çocuk malzemesi üretene vergi indirimi böylelikle aile kurumunun maddi yükünün hafifletilmesine kadar....

Kendi çalışmalarınız ekseninde adalet sistemiyle ilgili ne söylemek istersiniz?

İnsanlara daha ulaşabilir, hem maddi hem zamansal açıdan daha maliyetsiz daha iyi bir adalet sistemi isterim.

Çok teşekkür ediyoruz.