Güncelleme Tarihi:
Hollywood tarihine Baldwin kardeşlerin ‘en güzel yüzlü’sü, en ‘yırtmış’ı ve ‘Kim Basinger’ı kapmış’ı olarak geçmiş, 59 yaşındaki oyuncu Alec Baldwin’in kariyeri yakın dönemde şerit değiştirdi. Derin sesi, kısık gözleri farklı bir anlam çağrıştırmaya başladı: Trump.
Bir tür ‘günah çıkarma’ seansı
2000’lerin başına kadar iyi filmlerin yan rol adamı, vasat Hollywood yapımlarının baş aktörü Alec Baldwin, uzun süre oyunculuğundan çok, öfke nöbetleriyle anıldı. Tekme tokat saldırdığı gazeteciler, yaka paça dövdüğü paparazziler ve eski eşi Basinger’dan olan kızı Ireland’a -ulaşamayınca- attığı mesaj (“Düşüncesiz küçük domuz. Bu, beni son aşağılayışın olacak. 11 ya da 12 yaşında olman umurumda değil. Ya da annenin senin ne yaptığınla ilgilenmeyen düşüncesiz bir g.t olduğu...”)...
Geçmişi temize çeken bir otobiyografi, hemen her Hollywood şöhretinin kariyerinde uğradığı bir durak. Baldwin’in geçen hafta ABD’de çıkan kitabı ‘Nevertheless’ da (‘Buna rağmen’); bir günah çıkarma seansı niteliğinde...
Kitabında da, ayaküstü sohbetimizden önce, meşhur kitabevi zinciri Barnes& Noble’da verdiği söyleşi sırasında da; bol bol kızını ne kadar sevdiğini anlatıyor, oğlu Leo’ya öpücükler, ‘agugu’lar yolluyor ve ‘ikinci şans’lardan bahsediyor.
Baldwin’in kullanmayı en çok sevdiği terim bu: İkinci şans. “Hayat bir kart oyunuysa şayet, joker çekme ihtimalin sonlara doğru azalıyor ve her jokeri ‘Bu son şansım olabilir’ diye kullanman gerekiyor.” Alec Baldwin teorisi yaklaşık böyle bir şey.
Kitabında da o günkü panelinde de cömertçe yer ayırdığı iki isim var: Sayısız Altın Küre ve Emmy ödülü toplamasını sağlamış ‘30 Rock’ın yaratıcısı ve dizideki rol arkadaşı Tina Fey ve ikinci eşi/üç çocuğunun annesi, New York’un ‘yoga’ kraliçesi Hilaria Baldwin.
Kitap, aynı zamanda bir Hollywood biyografisinde olması gereken tüm elementlere sahip: Serserilik yılları (“Gün boyunca kokain içtiğim günleri hatırlıyorum da...”), ikinci eş anıları (“Kim, kötü biri değildi. Sadece onun hayatında her şey Kim’den ibaretti”) ve sektör dedikoduları (“Harrison Ford başarılı bir aktör ama gerçek hayatta kısa boylu, cılız ve yumuşak sesli biri”)...
Mizahın gücünden kork
Panel sonrası, kucağında oğlu Lego, hemen yanında ‘yoga’ güzeli eşi Hilaria, koşar adım ilerlerken Trump’tan söz etmeyi ihmal etmiyor: “Bence Trump’ı oynayarak, dünyayı onun felaketinden korumaya çalışıyorum. Kendimi tuhaf bir şekilde ‘dünyanın ana muhalefet lideri’ gibi hissediyorum” diyor, hemen ardından sebebini açıklıyor: “Trump ve benzeri liderleri en çok mizah korkutur. Diktatörlük sinyalleri veren, basını susturmaya çalışan liderlere baktığında hepsinin en çok mizahçılardan korktuğunu görürsün. Mizah, üstün zekâ isteyen bir oyun. Küçük hesaplardan, ilkokul seviyesindeki kelime oyunlarından uzak bir şey...”
Twitter’da Trump-Baldwin düellosu
Twitter’ı aktif kullanmasıyla bilinen ABD Başkanı Donald Trump, Alec
Baldwin ve onun ‘Saturday Night Live’ şovu hakkındaki ağır tweet’lerine başkanlık koltuğuna geçtikten sonra da devam etti. Trump’ın “‘Saturday Night Live’ı izlemeye çalıştım. Komik değil ve Baldwin’in tiplemesi daha kötü olamaz. Yazık” tweet’ine karşılık Baldwin, “Vergi beyannameni açıkla, o zaman bırakacağım” cevabını verdi, ülke bir gecede Alec Baldwin’i ‘gönüllerin başkanı’ yaptı. “Alec Baldwin for President” (Başkan Alec Baldwin), Trump protestoları sırasında kullanılan mizahi pankartlardan biriydi.
Nasıl Trump olunur?
“Dudağını büz, çıkarabildiğin kadar dışarı çıkar. Gözlerini sürekli kırp. Konuşurken, ellerini, bir ‘Karate Kid’ gibi, manasızca oynat. Kelimeleri çiğnercesine konuş. Dünyanın en akıllı lafını söyleyecekmiş gibi dur, bak ve sonra sadece ‘Yazık’ kelimesini kullan”. Baldwin’e göre ona büyük popülarite getiren Trump skecinin formülü bu. Saç-makyaj hazırlığı sadece yedi dakika sürüyor. Skeç başına 1.450 dolar alması umurunda değil. Gazetelerin (Dominik Cumhuriyeti’nden ‘El Nacional’) Trump karesi yerine yanlışlıkla Alec Baldwin fotoğrafı basmasına kadar uzayan bir ‘başarı’ bu. “Trump’a çok şey borçluyum” derken ne kadar ciddi, sezmesi zor.