Güncelleme Tarihi:
Günümüzde underground (yeraltı) dönemini arkasında bırakan graffiti ve sokak sanatı, artık vandalizm değil, küresel bir sanat akımı olarak anılmaya başladı. Sanatçıların farklı stil ve teknikler kullanarak çeşitlenen eserleriyle kültürlerarası bir değer yarattıkları bu sanat akımı, yalnızca bireysel bir varoluş mücadelesi olmaktan çıkıp toplumsal ve sosyal konuları da irdeleyen ve daha geniş kitlelere ulaşabilen bir disiplin haline geldi. Pera Müzesi de buradan hareketle, sokakların başkaldırısı olarak başlayan ve günümüzde ‘çağdaş kent sanatı’ diye adlandırılan graffiti sanatını müze duvarlarına taşıyor.
‘Duvarların Dili: Graffiti/Sokak Sanatı’ başlıklı serginin hazırlık çalışmalarına 2012 yılında başlayan Pera Müzesi; 17’si yurt dışı ve 5’i Türkiye’den olmak üzere toplam 22 graffiti sanatçısının yapıtlarını müze duvarlarında buluşturdu. Roxane Ayral küratörlüğünde gerçekleşen sergide; Amerika, Almanya, Fransa, Japonya gibi daha pek çok ülkeden İstanbul’a gelen Futura, Mare 139, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Mist, Psyckoze, KR, Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, Evol, Gaia, Tabone, Funk ve No More Lies adlı sanatçıların işleri yer alıyor. Sergide her biri farklı jenerasyonlardan ve disiplinlerden sanatçılar Pera Müzesi’ne özel projelerini gerçekleştirirken, Martha Cooper, Henry Chalfant ve Hugh Holland gibi fotoğrafçıların ölümsüzleşen kareleri de ziyaretçilere sunuluyor. Üstelik serginin mekânı müzenin duvarlarından ibaret değil. Dikkatli olun, çünkü şehirde gezintiye çıktığınız veya işe yetişmeye çalıştığınız bir sırada önünden geçeceğiniz bir duvar da sizi serginin içine çekebilir! Abbasağa Parkı, Ihlamurdere Caddesi, Ortaköy ve Levent Kültür Merkezleri’nin duvarları bu noktalardan sadece birkaçı...
BİR DUVARIN ÖNÜNDEN GEÇERKEN HAYATINIZ DEĞİŞEBİLİR
Graffitiyi ‘sokaktan müzeye’ taşıyarak bu sanatı yakından görmemize ve daha iyi anlamamıza olanak sağlayan serginin küratörü Roxane Ayral, kendini adeta graffiti sanatının geniş kitlelerce tanınmasına adamış. Onun için bu sergiyi gerçekleştirmiş olmanın ayrı bir önemi var: “Dünya çapında ismi bilinen, 70’lerin sonu ile 80’lerin başında ilk trenleri boyayan ve bugün bu işi bambaşka bir boyuta taşıyan birçok insan şu anda İstanbul’da. 70’lerde New York’ta başlamış bir sanatın, insanların kavga etmemesi, barış içinde yaşaması; sanatlarıyla, birbirleriyle karşılaşması için yapılan girişimin bugün burada aynı etkiyi yaratmaya başladığını görüyorum.”
Fransa’da büyüdüğü yıllarda graffiti sanatıyla yakından tanışan Ayral; “Hiçbir zaman kendim graffiti yapmadım ama çevremde her zaman yapanlar oldu. Hayatım boyunca graffitinin bende yarattığı değişikliği, birçok genç insanın hayatına neler kattığını gördüm” diyor. Söylediğine göre, Fransa’da geçirdiği uzun yılların ardından İstanbul’a döndüğünde, kendi şehrinin duvarlarını boş görmek onu hayli üzmüş. Çünkü ona göre her gün geçtiğimiz sokaklarda bir duvarla paylaşılan eserin önünden geçmek insanın hayatını değiştirebilir. Ve sokak sanatı ne kadar çok yere yayılırsa, sokakta yaşanan hayat da bir o kadar renklenir! Siz de Pera Müzesi’ndeki sergiyi gezdikten sonra, eminim sokakların diline daha fazla kulak verecek ve şehrin duvarlarına daha dikkatli bakacaksınız... Adres: Meşrutiyet Caddesi No.65, Tepebaşı, Beyoğlu, İstanbul.
‘BİZİM DUVARLARDA SANSÜR YOK’
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, geçen yaz yaşanan Gezi olayları sırasında eylemcilerin duvar yazılarına getirilen sansürden ve yazıların üstlerinin gri boyalarla boyanmasından söz açıldığında, bakın ne diyor: “Bizim sergimizi gezdiğinizde sansür uygulamadığımızı göreceksiniz. Bizim vakıf olarak birtakım kırmızı çizgilerimiz vardır ama sansürcü olmadığımızı düşünüyoruz. Belediyelere gelince, onlar bu konuda bir baskı yapmadılar, cömertçe duvarlarını tahsis ettiler. Bir de birtakım binaların yan duvarlarında enteresan işler çıktı. Onların üstündeki mesajlardan, bu konuda bir kısıt ya da sansür getirilmediğini anlayacaksınız.”
ÇOCUKLARA YÖNELİK ATÖLYELER
Pera Eğitim 15 yaş ve üzerindeki çocuklara sokak sanatı kültürünü farklı ve eğlenceli etkinliklerle tanıtabilmek için 3 Eylül-26 Eylül tarihlerinde ‘Sokak Atölyede!’ adıyla graffiti/ sokak sanatı atölyeleri düzenleyecek. Atölyede çocuklara sokak sanatında kullanılan yöntemler gösterilerek, kendi graffitilerini çizebilmeleri ve kendi özgün yöntemlerini yaratmalarını sağlamak amaçlanıyor. Bu çalışmalar ile çocuklar kendi tişört ya da çantalarını da sokak sanatı yöntemleri ile yaratma fırsatı bulacaklar.