Güncelleme Tarihi:
Türk Sinemasından 100 Unutulmaz Karakter’ kitabı, sinema tarihimizin, 1934-2014 yılları arasındaki filmlerinden bir seçki sunuyor. Kitabı hazırlayan Burak Acar, karakterleri nasıl seçtiğini şöyle anlatıyor: “Bir kısmını, bağımsız sosyal sinema platformu olan Fil’m Hafızası ekibiyle belirledim. Kimisini de, editör arkadaşım Esra Ertan’la birçok filmi yeniden izleyip karara bağladık. Böyle bir seçki yaparken öznel olmaktan tamamen kaçamıyorsunuz. Kitap, 100 karakterle sınırlı olduğu için çok istememe rağmen seçkiye dahil edemediklerim de oldu. Yine de çeşitliliğe önem verdiğimizi düşünüyorum.”
HER DÖNEM KENDİ KARAKTERİNİ YARATIYOR
Acar, ‘Bu karakterlere bakarak ülkeye dair nasıl bir okuma yapılabilir’ sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Bir senaristin elinden çıkmış, ardından yönetmenin bakışıyla yoğrulmuş; gücünü, duygusunu, ağırlığını bu toplumdan alan karakterler bunlar. Dolayısıyla onların psikolojileri, ahlak anlayışları, film boyunca değişim ve dönüşümleri bize toplumsal ve kültürel tarihimizi anlamak adına çok şey anlatıyor. Aslında her dönem, kendi karakterlerini yaratıyor.”
1) En trajik (Seyit Ali / Tarık Akan, Yol)
Burak Acar: Törenin baskısıyla vicdanı arasında sıkışmış, geleneklere karşı gelemeyip bir ölüm yolculuğuna çıkmıştı yüreği sızlayarak.
Selda Tan yazdı: (...) Öykünün beş mahpusundan biri olan Seyit Ali, Güney’in (Yılmaz Güney hapiste olduğu için filmi Şerif Gören’e emanet etmişti) koğuş arkadaşıdır. Filmin en vicdanlı ve en mutsuz öyküsüne ilham verir. (...)
2) En göz alıcı (Sabiha / Türkan Şoray, Vesikalı Yârim)
3) En komik (İnek Şaban / Kemal Sunal, Hababam Sınıfı)
4) En babacan (Yaşar Usta / Münir Özkul, Bizim Aile)
Ailesini ayakta tutmaya çalışırken kendilerini tehdit eden milyarder Saim Bey’in karşısına korkusuzca çıkıp o ünlü tiradını atmıştı.
5) En idealist (Murat / Cüneyt Arkın, Dünyayı Kurtaran Adam)
Dünyayı kurtarmaya soyunmuş, kim ondan daha idealist olabilir?