Güncelleme Tarihi:
PopSugar, sinema tarihinde kült olmuş, gerçek olaylardan esinlenen 13 korku filmini ve bu filmlerin senaryolarına esin kaynağı olan olayları derledi.
İşte o 'gerçek' kabuslar...
A NIGHTMARE ON ELM STREET (1984)
Kurbanlarını rüyalarında öldüren efsane karakter Freddy Kruger'ı hayatımıza sokan bu film için Wes Craven'ın Güneydoğu Asya'da meydana gelen bir dizi açıklanamayan ölümden esinlendiği söyleniyor. Los Angeles Times'ın o dönemki bir haberinde "Güney Asyalı mültecileri uykularında öldüren, nadir bir bela"dan bahsediliyor. 1981'de yayımlanmış bir New York Times haberinde ise "kabus ölümü sendromu" olarak adlandırılan bir gariplikten bahsediliyor. Habere göre bu sendromdan mustarip bireylerin ölüm nedeni "kabusların yarattığı korku". Yani her ne kadar Freddy Kruger kurgusal bir canavar olsa da, kurbanlarını öldürme yolu çok gerçek ve bir o kadar da esrarengiz bir olgu.
TEXAS CHAINSAW MASSACRE (1974)
Film vizyona girdiğinde "gerçek bir olay" diye pazarlandı. Ancak filmde anlatılanlar aslında gerçek hayatta yaşanmış değil. Bununla birlikte Leatherface karakteri büyük oranda, Edward Gein isimli seri katilden esinlenilerek oluşturulmuş. Gein'in insan derilerinden çok sayıda eşya yaptığı ifade ediliyor. Bu eşyalar arasında çöp kutusu, tayt, kemer, önlük, abajur ve maske gibi kabuslarınıza girecek örnekler var.
PSYCHO (1960)
Mevzubahis seri katilimiz Edward Gein, öyle bir seri katilmiş ki Norman Bates'e de esin kaynağı olabilecek kadar korku öğesi yaratmış. NPR'ın hazırladığı kapsamlı Psycho belgeseline göre, Gein, olayların meydana geldiği kente çok yakın yaşayan kurgu yazarı Robert Bloch'u çok heyecanlandırmış. Bloch, gazetelerde okuduklarından hareketle 'Psycho' romanını kaleme almış. Sonrası malum, Alfred Hitchcock senaryoyu romandan çıkararak bir külte dönüştürdü.
THE SHINING (1980)
Stanley Kubrick'in The Shining'i çekerken, Stephen King'in aynı adlı romanından harekete geçtiğini biliyoruz da, Stephen King'in Overlook Hotel'i kurgulamasına sebep olan neydi? ABD'nin Colorado eyaletindeki Estes Park kentinde bulunan The Stanley Oteli... Otelin sitesinde çok sayıda korkunç hikayeyle birlikte King'in otelde kaldığından da bahsediliyor: "Burada bir gece kalmak, King'in en büyük üçüncü eserine ve ilk kalın kapaklı çoksatarına ilham vermek için yeterliydi."
THE CONJURING (2013)
The Conjuring'de çok sayıda gerçek hayat bağlantısı var. Örneğin Perron ailesi gerçekten de somut bir biçimde gözlemlenebilen çok sayıda korkunç olay yaşamış. Dahası Ed ve Lorraine Warren da paranormal olayları araştırmış gerçek insanlar.
THE EXORCISM OF EMILY ROSE (2005)
Emily Rose'un hikayesi, Almanya'da yaşayan Annaliese Michel isimli genç kadının hikayesinin çok gerçekçi bir uyarlaması. Washington Post'un haberine göre, Michel'in 1976'da açıklanamayan bazı güçlerin kontrolüne girdiği öne sürülüyor. Genç kızın başına böyle bir şey geldiğinden ilk şüphelenen kadın, genç kızın bir hac ziyareti sırasında, Hz. İsa'nın portresinin yanından geçmeyi, kutsal sudan içmeyi reddettiğini ve çok ama çok kötü koktuğunu" ifade ediyor. Bir şeytan çıkarma girişimin ardından Michel açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Anne babasıyla iki papaz da tıpku filmde olduğu gibi yargılanıyor ve kasıtsız adam öldürmekten suçlu bulunuyor.
THE HILLS HAVE EYES (2006)
Sawney Bean efsanesini hiç duymuş muydunuz? Söz konusu hikayenin başlangıcı 1775 yılına kadar gidiyor. BBC'ye göre olaylar İskoçya'da başlıyor. Bean'in çoğu aile içi ilişkilerden doğmuş 48 üyeli bir kabile kuran Kaledonyalı bir yamyam olduğu söyleniyor. 25 yıllık 'iktidarı' boyunca Bean ve kabilesi binden fazla insanı öldürüp yemiş. Wes Craven, The Hills Have Eyes'daki esin kaynağının Sawney Bean efsanesi olduğunu açık açık söylüyor. Filmde olan bitene bakılırsa inanılmayacak gibi de değil.
THE EXORCIST (1973)
Listemizdeki bir başka kitap uyarlaması... William Peter Blatty imzalı, 1971 tarihli romanın esin kaynağı ise "Roland Doe" sahte adıyla anılan küçük bir çocuk üzerinde 1949'da uygulanan 'şeytan çıkarma' ayini. Roland'la ilgili internette çok sayıda hikaye var. Burada, çocuğun vücudundaki tuhaf kamçı izlerinden, kutsal her şeye karşı nefretinden, zaman zaman kullandığı genizden gelen sesinden bahsediliyor. Smithsonian Channel'ın belgeselinde söz konusu ayine tanık olanların ifadeleri bile var.
ANNABELLE (2014)
The Conjuring'deki olayların öncesini anlatan bu filmde anlatılanların çoğu uydurma. Ancak Annabelle'in The Conjuring'e girişi çok gerçek. Ed ve Lorraine Waren'ın resmi internet sitesinde Annabelle'in hikayesi ayrıntılarıyla anlatılmış. Bebeğin hareket edişi, bıraktığı botlar ve diğer korkunç olaylar gerçek. Bebek ise aslında şu an Warren'ların Okült Müzesi'nde tutulan bir bez bebek.
THE AMITYVILLE HORROR (1979)
Jay Anson'ın 1977 tarihli romanından uyarlanan film, Lutz ailesinin korkunç gerçek hikayesini anlatıyor. ABC News'de konuyla ilgili hazırlanan bir haberde, filmin nerelerinin gerçek, nerelerinin kurgu olduğu net bir biçimde anlatılıyor. Buna göre, "Evde yaklaşık bir yıl önce korkunç olaylar yaşandı. 23 yaşındaki Ronnie DeFoe, evin odalarında dolaşarak anne babasını ve dört kardeşini öldürdü". Ailenin babası George Lutz, ne yaparlarsa yapsınlar evi ısıtamadıklarından şikayet ediyor, diğer aile üyeleri tuhaf seslerden ve kokulardan bahsediyordu. Kapılar kendi kendine kapanıyor, George Lutz, her sabah tam 3.15'te yani DeFoe'nun cinayetleri işlediği saatte tuhaf bir biçimde uyanıyordu. Lutz ailesi olan bitene 28 gün dayanabildi, sonra evden taşındı.
THE HAUNTING IN CONNECTICUT (2009)
Film çok gerçek ve çok rahatsız edici olayları temel alıyor. People dergisinin aktardığına göre, Carmen Reed'in oğlu gerçekten kanser hastasıydı. Bütün aile, "farklı formlarda karşılarına çıkan, kendilerini tokatlayan, sıkıştıran ya da tehdit eden kötü bir güçten" bahsediyordu. Reed, "Oğlum kalçalarına kadar uzun saçlı bir adam görmeye başladı. Her gün gelip oğlumla konuşuyordu. Bazen tehdit ediyor, bazen de gelip sadece adını söylüyordu" diye anlatıyor.
OPEN WATER (2003)
Filmde yaşanan olaylar, bir dalış gezisinde denizde unutulan ABD'li Tom ve Eileen Lonergan çiftinin yaşadıklarını anlatıyor. Guardian'a göre, 1998'de meydana gelen olayda, çift kaybolduktan sonra birkaç kanıt parçası bulundu. Lonergan'ların sonunu getirenin bir köpekbalığı olduğu hiç kesinleşmedi ama cesetleri de hiç bulunamadı.
DELIVER US FROM EVIL (2014)
Eric Bana'nın filmde canlandırdığı karakterin esin kaynağı Ralph Sarchie isimli bir polis. USA Today'in aktardığına göre "ruhani ayinlere katılan bir şeytan bilimci" olduğunu iddia ediyor. Hatta birçok paranormal olayla ilgili kendi kitabını bile yazmış. Filme temel oluşturan da aslında bu kitap. Sarchie'nin kitabında yer verilen olayları doğrulaması zor, sorgulaması ise çok kolay. Ancak Sarchie, anlattıklarının hepsinin gerçek deneyimlerden kaynaklandığı yönünde ısrarcı.