Güncelleme Tarihi:
‘Bir Evlilik Komedisi’nde kadınlar ve evlenme tutkularını anlatıyorsunuz. Karakterlerinizden yola çıkarsak, size kadınların evlenmeye bu kadar hevesli olduğunu düşündürten ne?
Yazar gözlemime dayanarak birçok bekâr kadınla ilgili şunu söyleyebilirim: Girdikleri her ortamda illaki birisi o korkulan soruyu soruyor: “Senin hayatında biri yok mu? Eee, ne zaman evleniyorsun?” İster istemez böyle bir soruyla muhatap kalınca, bekâr olmak sanki senin kusurunmuş düşüncesini yaratıyor. Statü göstergesine gelirsek; bir gün kariyer sahibi bekâr bir kadın şöyle demişti: “Bu toplumda evlilik büyük başarıdan sayılıyormuş. Evlenememek de bir başarısızlıkmış.” Evet, bizde evlenmek ve anne olmak bir statü simgesi.
Karakterleriniz birçok denemeye rağmen ideal eşi bulamıyor. İdeal erkeği bulmak bu kadar zor mu?
Bence günümüz ilişkilerinde sorun da burada işte. İdeal koca kim? Yakışıklı mı? Paralı mı? Statü sahibi mi? Yoksa hepsi mi? Evlenmek isteyen bir kadın erkekte bunları arıyorsa, o zaman çok güçlük çeker. Halbuki aşka sarılmamız gerekiyor.
Artık kitaplarda kendine ‘eş arayan kadınlar’ı görüyoruz. Erkekler için her şey güllük gülistanlık mı?
Erkekler kusura bakmasın ama adamların şımartıldığı bir dönemden geçiyoruz. Erkek erkek olalı böyle bir Lale Devri yaşamadı. Bunu da ne yazık ki kadınlar yaşatıyor. Artık erkeklerin kendini naza çektiği, kadınların da peşinden koştuğu bir dönemdeyiz. Yani, erkekler kadınsılaştı, kadınlar da erkeksileşti.
Evde kalmış kız hikâyelerinin sömürüldüğünü düşünüyor musunuz?
Son yıllarda her şey sömürülüyor. Ve bu tip kitaplar, diziler peynir ekmek gibi satıyor. Ama ben bir yazar olarak hangi hikâyeyi ele aldıysam, insanların ufkunu genişletmeye çalıştım. Bu kitapta da insanlar gülerken bir yandan birçok şeyi sorgulayacak.
Aşk kitaplarını hafife alanlar var.
Okur hafife alıyorsa saygım var. Ama hafife alan yazarlarsa, o zaman hikâyelerinizin arasına neden aşk serpiştiriyorsunuz?
Bir Evlilik Komedisi
Sinan Akyüz
Alfa Yayınları