Güncelleme Tarihi:
Bu akşamki konseri büyük bir heyecanla bekleyen sayısız Sigur Rós hayranı var İstanbul’da. Öte yandan Sigur Rós hakkında en ufak bir fikri olmayanlar da var… Onlara Sigur Ros ve müziğini anlatman gerekse ne derdin?
Müziğimizin çok karmaşık olduğunu düşünmelerini istemem. Yaptığımız rock’n roll’dur! Ama ‘o kadar da basit olmayan’ bir rock’n roll. Müzik söz konusu olduğunda her zaman kalbimizin sesini dinledik. Kendimizi bir kalıba sokmadık; trend nedir bilmeyiz, zaten takip de etmeyiz. Sürekli değişimden yanayız ve değişiyoruz. Şu anda biraz daha elektronik ve karanlık bir yoldayız örneğin. Yine de özünde değişen; şarkı yazma ve kaydetme metodumuz, müziğimiz değil.
Son albüm ‘Kveikur’dan bu yana üç yıl geçti. Benim bildiğim iki Sigur Rós albümü arası dört yılı geçmez. Bu durumda turne sonrası; mesela yılsonunda yeni bir albüm bekleyebilir miyiz sizden?
Neden bilmiyorum ama ne zaman yeni bir şey üretmeye kalksak araya bir iş giriyor. Şimdi de turne başladı ve yine hiç vaktimiz yok. Bir şarkı bitmek üzere ve en az iki şarkı daha bitmiş olur önümüzdeki aylarda.
Albüm çıkarmak da konsept olarak epeyce değişti değil mi?
Çok haklısın. Artık şöyle bir soru var kafalarda: ‘Neden albüm çıkarmak zorundayız?”’ Belki yeni şarkıların insanlara ulaşması için internet üzerinden bir yol belirleriz. Belki albümü sadece YouTube’da yayınlarız. Şimdilik planlama aşamasında.
Sigur Rós’un ünü İzlanda sınırlarını henüz aşmamışken, “Müziği ve insanların müzik hakkındaki düşüncelerini değiştirmek için geliyoruz” demiştiniz. Bugün baktığınızda bunu başardığınızı düşünüyor musun?
Bu çok zaman önce söylenmiş bir söz (gülüyor)… Bilmiyorum, aslında birçok açıdan bunu başardık galiba. En azından ne yaptıysak kendi bildiğimiz yoldan yaptık, başkalarının istediği gibi değil. Biz değişirken, bu tavrımız da bir şeyleri değiştirmiş olmalı.
İzlanda dilinde şarkı söylemene rağmen dünya çapında bir başarı yakaladınız. Bunu bekliyor muydunuz sahiden?
Bir önceki turnemizden örnek vereyim: Singapur’da, binlerce insan hep bir ağızdan şarkılara eşlik ettiğinde kulaklarınıza inanamıyorsunuz tabii. Kendinizle gurur duyuyorsunuz. “Bunu bekliyorduk” dersek yalan olur. Stüdyodayken, “İzlandaca söylüyoruz, konserde de bir grup İzlandalı dinler herhalde” diye düşünüyorduk ama bu noktaya geldikten sonra dönüş yok artık. Daha önce denedik ama şimdi birden tamamen İngilizce söylemeye kalksak büyü bozulur gibi geliyor.
Kendi dilinde söyleyerek dünyada şans aramak isteyen Türk müzisyenlere tavsiyen var mı?
Türkiye’de şarkı söyleyeceksen Türkçe söyleyeceksin. Ve en önemli şey şu; şarkıyı öncelikle kendin için ve gönlünden geçtiği gibi söyleyeceksin. Bence ne söylediğinin ya da şarkıda hangi dili konuştuğunun pek bir önemi yok. Şarkın bu samimiyeti geçiriyorsa insanlar seni dinleyecekler ve eninde sonunda anlayacaklardır.
Kjartan Sveinsson gruptan ayrıldıktan sonra nasıl etkilendiniz? Üç kişi kalmak nasıl bir histi?
Stüdyoda üç kişi olmak bile garipti. Çok iyi arkadaşlardık ve birimizin ayrılmasının işin dinamiklerini etkileyeceğini düşündük. Ama arkadaşlığımız sayesinde bunun da üstesinden geldik. Zordu ama Kjartan’dan sonra birbirimizin açıklarını kapatmak ilginç olduğu kadar eğlenceli bir deneyimdi.
Eğlence demişken; sizin ‘ciddi’ müzik yapan ancak mizah duygusuna sahip komik adamlar olduğunuzu düşünmüşümdür hep…
Bu gerçekten çok doğru (gülüyor). Öyle adamlar olduğumuz söylenemez ama çok ciddi bir müzik yapıyoruz. Öte yandan müziğimizi ve sahnemizi ciddiye aldığımızı söyleyebilirim.
Jónsi; sen daha önce yan projen ‘Jónsi & Alex’ ile İstanbul’a gelmiştin konser için. Daha sonra planlanan Sigur Rós konseri ise Gezi Protestoları nedeniyle iptal edildi. Bu akşam İstanbul’la ilgili beklentiniz nedir?
Gerçekten çok heyecanlıyız. Doğru zaman bugünmüş demek. İstanbul’da konser vermek bizim için çok önemli ve sonunda başarabileceğimiz için şanslıyız.
Yaz turnesinde birçok festivale katılıp açık hava konserleri vereceksiniz. Bildiğim kadarıyla İstanbul, kapalı mekân konseri vereceğiniz tek şehir. Belki de Zorlu PSM konseri; 1750 metrekarelik kapalı sahnede ama en ‘samimi’ konser olacak ne dersin?
İçerde ve dışarda çalmak arasında inanılmaz büyük farklar var. Doğrusu kapalı mekânda performans göstermek bizi biraz zorlayacak çünkü bütün yapımız açık hava ve yaz festivalleri üzerine kurulu. Bu anlamda İstanbul konseri bizim için de özel bir deneyim olacak. Dediğin gibi ‘samimi’ bir havada gerçekleşecek.
Bu soruyu pek sevmezsin ama hayranlarına bir mesajın var mı? Bu akşam konsere gelelim mi?
Gelin çünkü her zaman olduğu gibi müziğimiz verecek mesajı. Birçok ülke için geçerli olduğu üzere Türkiye de zor zamanlardan geçiyor. Sigur Rós ve müziğinin insanları birleştireceğine; yoğun bir duygu alışverişi yaşayacağımıza inanıyorum bu akşam.
Sigur Ros - 11 Haziran Cumartesi
Zorlu Performans Sanatları Merkezi-Ana Tiyatro
Bilet Fiyatları:
Ayakta: 165 TL (Tam)-120 TL (Öğrenci)
Oturmalı (Uzak Görüş): 115 TL (Tam)- 85 TL (Öğrenci)