Sezen’den demli bir çay

Hemen hemen herkes bunda mutabıktır. Memleketin en büyük yıldızlarından biri olmasına rağmen, en alçakgönüllü, en kibirsizlerindendir de Sezen Aksu. Yıldız dediğiniz burnundan kıl aldırmaz, istenen muhtelif yardım ya da destek taleplerinin önüne engeller diker ve kaytarırken, Sezen Aksu isteği, teklifi ikiletmeyenlerdendir. Hemen kabul eder. Burda da bırakmaz işi, hemen girişir, isteneni erkenden yapar, bitirir.
Bu nedenledir ki işte yapılmış çoğu tribute albümünde mevcuttur. Proje kimin ismini taşıyorsa taşısın farketmez, işi bir sevgi ve saygılarını en içten bir şekilde sunma sebebi olarak görür ve elini taşın altına koyar. Bu kadar basit bir biçimde tarif edilebilir yaptıkları -taşın altına elini çekinmeden koymak.
İşin merkezindeki şahıs(lar) için bunun birden fazla faydası vardır. Albüme Sezen Aksu gibi bir yıldızı dahil etmenin gururu zaten vardır. Ama bunun yanında, katkı verecek diğer isimlerin kararlarını daha hızlı vermelerini de sağlar: “Sezen Aksu varsa işin içinde ciddi bir iş demektir bu, ben de kabul edeyim.”
Bu nedenle işte, alçakgönüllülüğün dayanılmaz hafifliği sihirli bir el gibidir. Dokunduğu yerde atmosfer değişir, Akdeniz ya da yemyeşil orman olur.

Çaysız olmaz ki
Sosyal sorumluluk projelerinde de aynı şeyi yapar. Hürriyet’in (bugüne kadar çok fazla kadının derdine ilaç olmuş) kampanyası Aile İçi Şiddete Son’dan, Cumartesi Anneleri’ne, Kardenler’e uzanan kapı gibi bir katkı listesi vardır. Varlığının işe yarayacağını, neticeye ulaştıracağını, en azından meseleye olumlu katkı sağlayacağını düşündüğü her işe koşmuştur bugüne kadar.
Eh evet; (Turkcell destekli Kardelen’de olduğu gibi) bu projelerin bir kısmında tamamıyla karşılıksız değil de, profesyonel yapının önüne serdiği imkanları da kabul ederek yer almıştır ama herkes bilir ki para pul, Aksu’nun en son düşündüğü şeydir ve zaten yaptıklarının büyük bir kısmında, herhangi bir menfaat ne beklemiş, ne de talep etmiştir.
Son yaptığı da demli bir çay oldu. Çay tarımının gelecek kuşaklara aktarılması için düzenlenen kampanyaya ‘Eksik Olma’ şarkısını söyleyerek katıldı. Güzel bir şarkı bu. Kampanya şarkısı ya da değil farketmez, tamamıyla iyi bir şarkı bu. Ritmiyle, çayın Karadeniz damgasının dahil edildiği düzenlemesi ile sapasağlam bir şarkı. Ama zaten hep böyleydi; Sezen Aksu, tribute albümlerindeki şarkılarında çoğunlukla harikalar yaratmıştır. Büyük ihtimalle, bu tür işlerde kendisini, kendi albümlerine göre daha serbest ve rahat hissediyor; denemekten, risk almaktan çekinmiyor.
Finalde sanatçının talebi mevcut: “Çayın geleceğine destek ol, eksik olma.” Eksik olmayın Sezen Aksu.

SEZEN BAŞKA ALBÜMLERDE

Yüzünü Dökme Küçük Kız, Bülent Ortaçgil

Güldünya, Aile İçi Şiddete Son

1980, Ezginin Günlüğü

Bir Tek Sevgili, Murathan Mungan

Paramparça, Teoman

Ghadulig, Meluses, Viya
****
Ben değil biz olmak üstüne
2009 yılında kurulan Meluses çok ilginç bir grup. Kurucularından Mağruf Kibar’ın şarkılarını çalıp söylüyorlar albümleri ‘Ghadulig’te. Karadeniz’in zenginliklerini (tıpkı hayranı olduklarını söyledikleri Kazım Koyuncu gibi) talan etmeden, tam aksine, üstüne ona yaraşır yeni bir öz ile biçim de ekleyerek Türkçe ve Hemşince seslendiriyorlar. İcra ettikleri rock, öne çıkarmak istedikleri bölgenin izleklerini tane/tane, hat/hat aydınlatıyor. Hem dünyanın herhangi bir bölgesinde, herhangi bir dinleyiciye cazip gelecek kadar global, hem de boydan boya Karadeniz.

Aşk Ölmez/Yunus’un İzinden, Sedat Anar, Kalan
*****
Derman olmaya geldi
Sokak müzisyenliğinden gelme Sedat Anar, mucizevi enstrüman santurun peşinde çok yol yürüdü, çok yer gezdi. Ama değdi. Geldiği/dayandığı yer bir tür yüce müzisyenlik mertebesi. Enstrümanının büyüsü, müziğe tutkusu ile birleştiğinde, dinlendiği anda insanın ruhuna işleyen sesler/şarkılar çık(ar)masına sebep oluyor. Üçüncü albümü (ilk iki albüm ‘Belagat’ ve ‘A’mak-ı Hayal’di), Anadolu ve komşu coğrafyalara aynı anda çıkılmış bir seyahat gibi. İç yıkayan/temizleyen bir seyahat. Sedat Anar’a kulak veren birinin, bu şarkıları dinlemeden evvelki insan olarak kalabilmesi mümkün değil. Değişir. İyi yönde ve insani anlamda.