Şenay Lambaoğlu'ndan kavuşan âşıkların olduğu dünyalar

Yeni albüme başlarken, aklınızda netleşen ilk şarkı hangisiydi?
-Bu albümün yola çıkış hikâyesi, ‘başka yeni şeyler’i aramamdan doğdu. Çünkü bazı masalları uyumak için değil, uyanmak için dinlerken, aradığım ‘o bir şey’in hepimizin zaman zaman peşinden gitmek istedikleri olabildiğini biliyorum. Can Yücel ne güzel anlatıyor umutla örülü mısralarında başka mümkünlerin de bir araya gelip, çoğalıp var olabileceğini...

Albümü hazırlarken nasıl bir ruh hali içindeydiniz?
-Yaşadığımız coğrafyanın üzerimize yüklediği sorumluluklar çok fazla. O yüzden bu iklimi bir şekilde solumuş çok kıymetli şairlerin dilinden dökülmüş şiirleri yeni baştan okumak, müziğin içinde tekrar yorumlamak müzikal yolculuğumun içindeki en önemli duraklardan biri oldu.

Bunun, önceki albümlerden farkı ne?
-Caz müziğinin içinde var olan özgürlük alanını kullanarak; kulağımıza aşina olan melodilerle dinleyicilerle diyalog kurmaya çalıştık. Çünkü bu müzik, türler arasında yolculuk edebilecek esneklikte. Dinleyici kitlemin de bu özgürlük alanı içinde ‘başka şeyler’ duyup dinlemek isteyenlerden oluşmasını istiyorum. Sanatın tüm dallarının yaratmak istediği şey, özümüzdeki temel insani değerleri hatırlatmak. Bu bakımdan müziğin birleştirici gücünü de her geçen gün daha fazla hissetmeye başlarız diye umut ediyorum.

Caz müzik hayatınıza ne katıyor?
-Özgürlük katıyor. Söylediğim ve yazdığım tüm şarkılarda bu kadar farklı farklı müzikal dokular ve renkler yakalayabilmemin tek açıklaması bu.

Albüm kartonetinde, hâlâ inanmak istediğiniz masallardan, aşklardan ve dünyalardan bahsediyorsunuz.
-Hayal kurabilen canlılar olmamız ne büyük şans. Tüm o dinlediğim şarkılar, okuduğum şiirler bana hiç uyanmak istemediğim hayaller kurduruyor. Hâlâ mutlu sonla biten masallar, birbirine kavuşan âşıklar ve bambaşka değerlerin var olduğu dünyalar olmalı diyorum kendi kendime.