Semra San: Sinan’la çalışmak keyifli ama yorucu

◊ Dört yıl aradan sonra, müzikseverlerle yeniden buluştunuz. Neler hissediyorsunuz, şarkınız “Sefil” ile ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?

- Şarkımla ilgili harika tepkiler alıyorum.

◊ Şarkının hazırlık süreci nasıl geçti? Pandemi çalışmalarınızı etkiledi mi?

- Pandemi elbette çalışmaları etkiledi ama insanlar birlikte hareket edince ve pandemiye karşı bilinçli durunca bir olumsuzluk yaşamıyor.

◊ Sektörün çok hareketli ve değişken olduğunu biliyoruz. Peki müzik piyasası bıraktığınız yerde mi? Sizce 4 yılda neler değişti?

- Hangi meslek bıraktığımız yerde duruyor ki? Müzik dünyasında 4 yılda çok değişim oldu. Uzak olsam da takip ediyordum. Farklı sound’lar ve denemeler derken, yeni bir kültür gelişmiş müzik anlamında. Batı sound’u artmış. Şu anda gençlerin egemen olduğu bir müzik anlayışı hakim ama bütün mesele şarkıda. Şarkınız her yaş grubuna hitap ediyorsa, korkacak bir şey yok. Hepimiz kendimizi yenilemekle yükümlüyüz.

◊ Sinan Akçıl’la daha önce de çalıştınız. Kendisi nasıl bir partner?

- Sinan’la yıllar sonra yine böyle güzel bir şarkıyla buluştuğumuz için çok mutluyum. Sinan, duygularını kaleme çok güzel alan biri. Bana bu şarkıyı uygun görmesindeki haklılığı görünce de ona özel bir teşekkür borcum olduğunu hissettim. Sinan’la çalışmak keyifli ve bir o kadar da yorucu. Kendisi biraz hiperaktif biri. Bu yüzden sabırsız, her şey çabuk olsun bitsin ister. İş konusunda şarkısının arkasında durur, bu yüzden çalışmamızda benden hiç desteğini esirgemedi. Bu şarkıda bana eşlik etmesi ise sürpriz oldu. Stüdyoda gelişen bir şeydi. Kendisi, o buğulu sesiyle, şarkıya ayrı bir lezzet kattı.

KİMSEYE İHANET ETMEDİM

◊ Şarkınızın düzenlemesini de Mustafa Ceceli yaptı. Bu ekip bir araya nasıl geldi?

- Bu şarkıya karar verdikten sonra Sinan’la “Mustafa bu şarkıyı çok güzel işler” dedik ve Sinan beni Mustafa’yla bir araya getirdi. İki değerli isimle çalışmak çok keyifliydi. Şarkıyı hazırlarken desteklerini sürekli hissetmek benim için önemliydi.

◊ “Sefil”, ihaneti ve sonrasında hissettirdiği acıları anlatan bir şarkı. Peki siz hiç ihanete uğradınız mı ya da kimseye ihanet ettiniz mi?

- İhanet etmek, ihanete uğramaktan çok daha kötü bir şey. İhanete uğramayan insan azdır. Bunu yaşasanız da, kendinizi dik tutabilecek bir duruşunuz varsa birkaç günlük acıdan sonra bir şey kalmaz. Gerçek yenilgi, ihanete uğramak değil, ihanet etmektir. Hayatımda kimseye ihanet etmedim.

◊ Bu zamana kadar Sinan Akçıl ve Yusuf Güney’le düet çalışmalarınız oldu. Peki başka kiminle düet yapmak istersiniz?

- Sevdiğim ve birlikte çalışmak istediğim o kadar güzel yürekli sanatçılar var ki... Elbette yeni bir düet yapmak isterim ama şimdi isim vermek bir çağrı gibi algılanabilir.

FENOMENLER DE ŞARKICILIĞI DENEYEBİLİR

◊ Bu şarkıyla sizin sektöre yeni katıldığınızı düşünüldü...

- Evet, çoğu kişi beni yeni bir şarkıcı diye görüyor ama ben hep vardım. Demek ki beni şimdi görmek istediler. Her şeyin bir zamanı var, buna inanıyorum.

◊ Son dönemde, sosyal medya fenomenleri de şarkıcılığa soyunuyor. Bu durumu destekleyenler kadar eleştirenlerin de sayısı çok. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Sosyal medya fenomenlerinin içinde müziğe yatkın olanlar varsa şanslarını denemelerinden doğal bir şey olamaz. Güzel ve doğru olan her şeyi desteklerim. Müzik dünyası büyük bir arena, herkes aslanlarla çarpışıyor. Ayakta kalanlara da, geçip gidenlere de saygılarımı sunuyorum.

ŞARKICILIĞI OYUNCULUKTAN ÇOK SEVİYORUM

◊ 2016’da bir dizide rol alarak oyunculuğu da tecrübe ettiniz. Peki şarkıcılığı mı, yoksa oyunculuğu mu daha çok sevdiniz?
- Şarkıcılığı oyunculuktan daha çok seviyorum. Oyunculuk tam bir takım oyunu. Beni ileride yeni bir dizi projesinde görebilirsiniz. Oyunculuk ve şarkıcılığın birbirini tamamladığını düşünüyorum ama şarkıcılıktaki duygunun bendeki yeri başka. Bu duyguyu şarkı sözüne ve besteye dökmeye de başladım. Yakında kendi eserlerimden birini seslendireceğim.