Güncelleme Tarihi:
Masumiyet Müzesi artık Google’da ziyarete açılıyor. Müzenizi online platforma taşımaya nasıl karar verdiniz, nasıl bir karşılık bekliyorsunuz?
Google’ın konuyla ilgilenmesinden çok memnun olduk. Müzeyi gezenler önce gülümseyecek, gizem duygusuna kapılacaklar. Neticede müzemizdeki eşyalar hayali bir öykünün eşyaları. Bunun bir roman olduğunu, Orhan Pamuk diye bir yazar tarafından uydurulmuş hayali öykü olduğunu bilseler de müzedekileri görünce akılları karışacak. Öykü hayaliydi, oysa bunlar gerçek eşyalar! Masumiyet Müzesi’nin diğer yönü de mütevazı bir şehir müzesi olması. Romanı okumamış olsanız bile İstanbulluların 1950 yılından yüzyılın sonuna kadar kullandıkları eşyaları gösteren, teşhir eden, hikâyelerini sergileyen bir müze olarak Masumiyet Müzesi’nden keyif alacaksınız.
Online müze ziyareti alışık olduğumuz bir şey değil. Evimizde oturmuş kahve içerken dünyanın dört bir yanındaki müzeleri görmek, sizce müze algısını nasıl değiştirecek?
1950’lerde, 1960’larda ben çocukken, büyüyünce bir sanat insanı, bir ressam olmayı isterdim. Fakat o dönemde Türkiye’de sanat kitapları, röprodüksiyon kitapları bulmak çok zordu. Eniştem Şevket Rado, Hayat dergisini çıkarıyor, her hafta orta sayfasında güzel bir resmin kopyasını yayımlıyordu. 1960’larda Renoir’a ancak böyle ulaşabiliyordunuz. Şimdi Google bu güzel resim ve eşyaları ulaşılabilir kılıyor. Görsel olarak keyfini çıkarıp, akıl karıştırıcı, baştan çıkarıcı, gizemli güzelliğini deneyimledikten sonra Google’da haklarında daha fazla bilgi edinebiliyorsunuz. Bence Google Art Project’in güzel veya güçlü yanı, müzeye gitmeden, bilet almadan bir tıkla o güzel resimlerin, eşyaların pat diye önünüze gelmesi.
Online görüşmemizde, Masumiyet Müzesi’ni hazırlarken ilham aldığınız Bagatti Valsecchi Müzesi’nin küratörü de bulunuyor. O müzeyi ziyaretinizde, aradığınız ilham neydi?
O sırada hem müze hem de roman olarak fikri zihnimde geliştirmiş, olgunlaştırmıştım. Yaşadıkları yeri, evlerini müzeye dönüştüren, hayatlarının son yıllarını o müze-evde geçiren insanları, onların yaptığı müzeleri görmek istiyordum. Bagatti Valsecchi Müzesi, Rönesans dönemi İtalyan evlerinin çağrışımlarını ve hatıralarını arayan iki aristokrat İtalyan beyefendisi tarafından tasarlanmış. Sıradan evlere, eski ve bakımsız kiliselere gidip eşyalar toplamışlar ve benim kahramanım Kemal gibi yapay bir ev yaratmışlar. Masumiyet Müzesi’nin mantığı da hayatlarımızı konuşmak, onları temsil etmek isteyen romanların mantığına benziyor. Burada aynı aurayı, haleyi ve atmosferi taşıyan eşyalar göreceksiniz. Eşya anlamları romanda anlatılıyor. Ama romanı okumadan da müzenin keyfine varabilirsiniz.
Müzelerin insanları nasıl etkilediğini merak ediyorum. Özellikle yaratıcı sektörlerdeki insanları... Ne dersiniz bu konuda?
HATIRALARI SAKLAMAK İÇİN MÜZE GEREKLİ
Lucia Pini
Hatıraları saklamak için müzelere ihtiyacımız var. Örneğin bir kaşık... Taşıdığı nice şeyi hemen algılayabiliyor, ona kişisel miras olarak bakıyoruz. O obje bize koleksiyoncusu hakkında bilgi verebildiği gibi, tutkusunu, alışkanlıklarını ve o bilinmeyen Rönesans adamının günlük alışkanlıklarını sunabilir. Bir obje hayatlarımızın ve dünyanın bölümlerinden biri ve tam da bu nedenle bizi hatıralarımızla temasta tutan müzeler önemli.
BÜTÜN BİR GÜNÜMÜ FÜSUN'UN SİGARALARINI İNCELEMEKLE GEÇİRDİM
Amit Sood
Uzun süredir Orhan Pamuk’un büyük hayranıyım ve çok mutluyum. Bay Pamuk ile iletişim içinde olduğum için kendimi şekerci dükkânındaki çocuk gibi hissediyorum. Umarım şahsen de tanışırız. Müzeleri, kültürel nesneleri alıp insanlara sihirli bir şekilde internetten göstermek bambaşka bir deneyim yaratıyor. Cultural Institute işte burada işin içine giriyor: Sihirli şekilde sunmak. Benim için Füsun’un sigaraları hikâyesi çok şaşırtıcıydı (onun içtiği her sigaranın izmaritini Kemal’in toplaması). Bunu okuduğumda “Amma acayip şey” demiştim ama müzede bütün bu izmaritleri içeren bir sergilemenin bulunduğunu bilmiyordum. Sonra biz bunu dijital ortama aktardık ve ben bütün gün tek tek her izmaritin görüntüsüne zoom yapa yapa sanırım bir saat filan geçirdim.