Güncelleme Tarihi:
SAHİ BİR POPSTAR VARDI?
Uçurum/Abidin Özşahin/Seyhan (Beş üzerinden bir yıldız)
iTunes fiyatı: 0.89 TL
İlk Popstar’ın birincisiydi Abidin (Özşahin). O zamanlar, yarışmacılar da, biz seyirciler de bu tür yarışmaların programların müziğin peşinde olduklarına, müziği kolladıklarına inanırdık. Bomboş bir hayalmiş, sonraları uyandık. Abidin de öyle. İyi bir sesi vardı, Tarkan benzerliğini lehinde kullanabilmişti, ilk albümü de hiç fena değildi ama olmadı... Yeni şarkısı ‘Uçurum’ fazlasıyla arabeKS; K ve S’nin yer değiştirdiği, kötü bir arabesk. “Haksız bir kaderin mağlubuyum” diyor şarkıda; varsa bile, bu iş kader işi değil elbette. Bu iş kendin olma işi. Klip de evlerden uzak. Her türlü beylik numara var. Parmaktayken çevrilip duran, sonra da tabii ki çıkarılan bir alyans, fırlatılıp atılan veda mektupları, dertlenmeler filan. Kulaklardan-gözlerden ırak.
ZAMANA DİRENEN 12 ŞARKI
Kaset Zamanları/Karma/GAR (Beş üzerinden dört yıldız)
Müziğin kaydedilebilir ve böylelikle her tarafa daha kolay ulaşır oluşu o kadar da eski değildir. 1877’de Thomas Edison, 1887’de Emile Berliner ses kaydetmeyi başardı. Ve yol, alet-edevat, format farklılıkları da hemen akabinde başladı. Edison fonografı keşfetmişti ve bu aletle bir silindir üzerine kayıt yapılabiliyordu. Berliner’in gramofonu ise malzemesi sonraları çok değişmiş olmakla birlikte, günümüz plak ya da disklerine benzer bir format üzerinde.
Bu format ve alet farklılığı, müziğin peşini hiç bırakmadı. Her firma, ille de benim formatım ve benim aletim diyordu; ucunda çok para vardı ve herkes, toparlayabileceğinin en fazlasını toparlamak istiyordu.
40 ve 50’ler (makara bantları ihmal edebiliriz) 78’lik plak zamanlarıydı daha çok. Bu tarihlerde kendini göstermiş 45’lik ve LP’ler ise 60 ve 70’lerde tepeye kuruldu. Kaset 70’lerde çıktı ama krallığını (ayrımcı olmayalım, belki de kraliçeliğini) 80’lerde ilan etti. 90’lar CD demektir. 2000’ler ve sonrası ise uçuk(tu); elle tutulur bir formatın pek kalmadığı zamanlar.
Babazula, Ogün Sanlısoy, Pilli Bebek, Luxus, Pinhani, Yok Öyle Kararlı Şeyler, Son Feci Bisiklet ve birkaç başka ismi bir araya getiren ‘Kaset Zamanları’, büyük bir kısmı yalnızca kaset üzerinde yayımlanmış, dolayısıyla zamana direnemeyip kaybolmak üzere olan 12 şarkıyı bir araya getirmiş.
Şarkıların bir kısmı asıl sahipleri, bir kısmı ise yeni isimler tarafından yeniden çalınmış-söylenmiş. Tamamıyla sevgi ve saygıyla yapılmış bir albüm bu.
Firmasından grubuna, şarkıcısından müzisyenine kadar emeği geçen herkesin, bir zamanlar dinleyeni delicesine etkilemiş bir tutam şarkıyı günümüze bağlamak azmiyle giriştiği, saygı duyulası, eller öpülesi bir iş.
GÖZYAŞLARINA KARIŞAN BİR GRUP
Gurbet/Istanbul Arabesque Project/EMI (Beş üzerinden iki yıldız)
Barbaros Akbulut’un öncülüğünde arabeske, genel olarak bu toprakların seslerine, melodilerine yeni bir hayat vermeyi kendisine iş edinmiş İstanbul Arabesque Project’in yeni albümü ‘Gurbet’, işe kalınan yerden ve aynen olduğu gibi devam edildiğinin bir işareti.
Bir ara (başta Işın Karaca ve Şevval Sam olmak üzere) herkes arabeskin başına üşüşmüş ve bu devasa arşivden kendisine yeni bir şöhret biçmeye kalkışmıştı. Arabeskin üzerine ‘Şöyle hoş ve hafif bir şeyler örtme’ niyetiyle yola düşen de vardı, bu asri zamanlarda Esengül ya da Gülden Karaböcek’i olduğu gibi taklit ettiğinde işe yarayacağını düşünenler ya da sananlar da.
Bir tek Istanbul Arabesque Project arabeskin hamurundan yeni bir ses/yeni bir nefes çıkarmayı başardı. Şarkıları ağlamadan/inlemeden söyleyen bir solistleri vardı ve şarkılar tepeden tırnağa rock’a bulanmıştı. Yepyeni ve kapı gibi şarkılar çıkarılmıştı ortaya. ‘Her Gün İsyanım Var’, bu nedenlerle heyecan yaratmış, grubun albümsüz döneminde peşine düşen hayran sayısını binlere katlamıştı.
Tabii bu iş, “Tamamdır artık, hep böyle gideriz”le olabilecek bir şey değil. İcabında gidebilir de ama çok sık albüm yaparak ve her albümde aynı, tamamıyla aynı sound’u tekrarlayıp durarak değil.
‘Gurbet’ kötü bir albüm değil; Istanbul Arabesque Project kapı gibi bir grup ve böylesinden kötü bir şey zor çıkar. Ama iyi de değil. Solistleri artık fazlasıyla gözyaşı döken cinsten ve grubun her hareketi, bu gözyaşlarına karışıp heder olmakta.
Değişmeleri şart. Ya bu sound’un üstüne kuş konduracaklar ya da bambaşka bir şey yapacaklar. İlki zor. İkincisi de kolay değil ama yapılabilir.
1.29 TL BİLE ETMEZ
Unuttun mu Beni?/Soner Sarıkabadayı-Ozan Çolakoğlu/PDND Müzik (Beş üzerinden bir yıldız)
iTunes fiyatı: 1.29 TL
Son yılların popüler isimlerinden Soner Sarıkabadayı ile Ozan Çolakoğlu (bir kere daha) aynı şarkıda. Zamanında gayet iyi dans şarkıları yapmış İnan ile Hakan Taşıyan arası bir vokal tarzına sahip Sarıkabadayı’nın ne dediği yine tam olarak belli değil. Çolakoğlu’nun şarkıya kattıkları fena sayılmaz ama bu kadarı için de ona ihtiyaç yokmuş. iTunes’ta 1.29 TL fakat bu bile verilmez.
NOT DEFTERİMDEN YAPRAKLAR
** Sahnede seyretmelere doyulmaz Duman, bu akşam İzmir Arena’da.
** Fado’nun Prensesi namıyla maruf CristinaBranco, bu akşam Ankara’da.
** World-music’in sağlam ismi Faslı Hindi Zahra, 20 Nisan’da Babylon’da.
** Alternatif rock gruplarının cümlesi 23 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
** Bir sosyal sorumluluk projesi Social Inclusion Band, 23 Nisan’da Babylon’da.