Güncelleme Tarihi:
Sanatın, müziğin, modanın altın çağı olarak kabul görmüş 70’leri tam göbeğinde, tam yerinde yaşadınız. Etrafınızda dönenlerin ileride ‘efsane’ olarak anılacağının farkında mıydınız?
Hiç değildim. New York’ta küçük bir dünya yaratmıştık kendimize. Dünyada nelerin olup bittiğinden bile bihaberdik. Hepimiz çok çalışıyorduk, herkesin üretkenliğinin zirvede olduğu yıllar... Zorundaydık, çünkü hayatta kalmak için para kazanmamız lazımdı.
O dönemden gözünüze kestirdiğiniz, “İleride çok büyük bir yıldız olacak” diye tahmin ettiğiniz bir isim var mı?
Hayır hayatım. Yeteneğine inandığım herkes hayatını kaybetti, ayakta kalamadı. Bu dünyaya fazla geldiler. Yanlış ata oynamak konusunda üstüme yoktur.
KENDİMİ ZOR KURTARDIM!
70’lerin ‘seks, drugs, rock’n roll’ dönemine dair rivayetler ve efsane yerler çok. Meşhur kulüp CBGB’nin parasız müzisyenlerin 5 dolar karşılığında oral seks yaptıkları küçük tuvaleti gibi mesela. Neler dönerdi oralarda?
Alt kattaki o leş yerden mi bahsediyorsun? Cehennemden farkı yoktu. Hiç inmedim ve neler döndüğünden hiç haberim olmadı. CBGB, komik ve küçük bir yerdi. Hepimizin gönlünde yeri ayrıdır, o başka.
Sabaha karşı bir partiye giderken seri katil Ted Bundy’nin sizi taksiyle kaçırmak istediği efsanesi doğru mu yoksa bu da mı bir efsane?
Yıllar sonra televizyonda Ted Bundy mağduru bir gazetecinin açıklamalarına duyunca fark ettim o taksideki adamın Ted Bundy olduğunu. Anlattığı her şey harfiyen aynı tipli bir adamla benim de başıma gelmişti. Kendimi zor kurtardım!
YALNIZ KALMADIĞIN SÜRECE BİR ŞEY OLMAZ
Bugün bir Keith Richards’a, David Bowie’ye bakıp sormadan edemiyoruz: O kadar uyuşturucuya ve partiye rağmen nasıl ayakta kalabildiler?
Yıllar içinde tüm kaybettiğimiz o rockstarları, sanatçıları uyuşturucu ya da alkol değil ne yazık ki yalnızlık öldürdü. Bunlara Kurt Cobain de Amy Winehouse da dahil. Kendini yalnız hissetmediğin ve yalnız kalmadığın sürece sana bir şey olmaz. Olmadı da...
Sizin şansınız da Chris Stein mıydı?
Her zaman. En uzun partilerde de en sert turnelerde de hep birbirimizi kolladık. Birimiz düştüğünde, diğerimiz kaldırdı. Çok topladı, omuzladı, sırtladı. Keza, ben de öyle.
JUSTIN BIEBER'IN ARABA KULLANDIĞI BİR DÜNYADA
EVDE OTURMAYI TERCİH EDİYORUM
Çok sancılı, çok ‘rock’n roll’ bir aşk... Nasıl oldu da ilişkiyi bitirip birlikte çalışmaya devam ettiniz? Hatta gözünüzün önünde evlendi...
Chris benim meleğim, şeytanım, dostum, düşmanım, kardeşim, ağabeyim, her şeyim. Sevgiliden öte bir noktaya eriştik. Farklı bir aşk.
70’inde hâlâ rock’n roll imajını korumaya çalışmak zor değil mi? Ne bileyim, bir noktadan sonra yeşil çay içip evde kafayı dinlemek istemez mi insan?
Dışarda 70’lerden daha tehlikeli bir dünya var. Justin Bieber’ın araba kullandığı bir dünyada evde oturmayı tercih ediyorum tabii. İnsanlar beni bir yere eğlenmeye çağırdıklarında içimden “O yollardan geçtim tatlım” diyor, evde keyfime bakıyorum!
Kadınlarla ilişkiler yaşadığınızı da itiraf ettiniz geçen senelerde. Bu da mı bir arayışın, farklı deneyimlerin bir parçasıydı?
Bunu, aynı kefeye koymayalım. Her türlü aşka saygı duymak lazım. Çocuk düşkünü sapıkları ayrı tutuyorum tabii. İnsan sınırlarından sıyrıldığında çok farklı aşklar yaşayabiliyor.
BU KEZ ŞEYTANIN BACAĞINI KIRDIK
İstanbul’da konser vermeyi hep çok istedim. Aslında çok daha önce verecektim. 2003’te planladığımız konser İstanbul’daki bombalanmalar yüzünden iptal oldu. Birkaç yıl sonra yine heveslendik, bu kez yapımcı şirket battı. Yine gelemedik. Üçüncü denemede şeytanın bacağını kırdık, mutluyum!