Ritmik kalça hareketi en fenası

RTÜK’ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) bu yıl Shakira ve Rihanna’nın ‘Can’t Remember to Forget You’ klibiyle başlayan cinselliğimizi yola sokma mücadelesi, Calvin Harris’in Summer’ıyla devam ediyor.

Haftada bir ‘ritmik kalça atak’ geçiriyoruz da, dönüp bakınca asıl cinsel gelişim darbesini RTÜK metinlerinden yiyoruz.

İspanyol ABC gazetesinin de yazdığı gibi, RTÜK karar metinleri kliplerin kendisinden daha pornografik. Mesela bu:

“İki kadın sanatçı ellerini sık sık bacaklarının arasına götürüyor, duvara yaslanarak bellerini ve kalçalarını kıvırtmaya başlıyorlar, aynı yatağın içine transparan bir giysi ile beraber giren bu kişiler göğüslerini saçları ile kapatarak ritmik hareketlerle kıvrılmaktalar’’

Ya da bu:

“Klip içinde striptiz sahnelerinin araya serpiştirildiği, Berksan ile yanındaki kadının yakın çekim öpüşme sahnelerinin görüldüğü, öpüşme sahnelerinin, özellikle ağır çekimde verildiği, yine ara sahnelerde erotik iç çamaşırlı kadınların dans sahnelerinin görüldüğü, bir diğer sahnede Berksan’ın biri başının üzerinde yatan ve bacaklarını Berksan’ın başından aşağı uzatan bir kadın, diğeri, kucağına yatmış bir kadın ve diğeri anında yatıp bacaklarını Berksan’ın üzerine uzatmış bir kadının görüldüğü, birbiri ardına verilen karelerde bacak, dudak ve vücut sahnelerinin yakın çekimde pornografik bir şekilde sunulduğu…”

BASİT BİR ÖPÜŞMEDEN BU KADAR ETKİLENMEK...

Zaten Türkçesi de o kadar kötü ki... Ucuz bir erotik hikâye blogunda da “Anında yatıp bacaklarını üzerime uzattı” gibi bir ifadeye rastlayabilirsiniz.

Örnekler delice çok. RTÜK’ün Türkiye’nin genel muhafazakâr iklimiyle uyumlu biçimde, herkesin heteroseksüel, tercihen üç çocuklu aileler halinde, mutaassıp, bekârsa aseksüel bir hayat sürmesini istediğini biliyoruz. Ama rahatsız edici olan, olmamasını umduğu şeye yaklaşımı.

Mesela basit bir öpüşme sahnesinden böyle derin etkilenmesi. Güzel kızların dans etmesini “kadın bedeninin çıplaklığının cinsellik dürtüleri uyandıracak biçimde, cinsel dürtülere hitap edici kıyafet ve figürlerle sergilemek” diye yorumlaması.

TUHAF BİR AHLAK ANLAYIŞI

Yatak, küvet, duş, bar taburesi gibi imgelere bu derece tenasül odaklı yaklaşması.

Erkeğin aldatmasını değil de kadının aldatmasını tahrik edici bulması.

Eşcinselliğin ‘özendirilmemesi gereken sapkınlık’ olduğuna Rihanna ve Shakira üzerinden bile karar verebilmesi.

İşte sorun bu tuhaf ahlak anlayışında. Ağda reklamındaki Adriana Lima’yı çarşafa sokan, Beren Saat billboard’una “Edep Yahu” yazan kafayla bunun hiçbir farkı yok. Şimdi Fatih Çarşamba’da Lima’yı siyaha boyayanlar çıkıp, “kadın bedeninin şehvetli bir şekilde teşhirine karşı” gibi uyduruk bir açıklama yapsa, bir yerden tanıdık gelmez mi?