Ressam Emine Dokumacı: "Resim yaparken Anadolu'dan ilham alıyorum

Güncelleme Tarihi:

Ressam Emine Dokumacı: Resim yaparken Anadoludan ilham alıyorum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2019 12:46

Ressam Emine Dokumacı, resim yaparken Anadolu'dan ilham aldığını belirterek, "Resimlerimde insanların baktıkları zaman kendilerinden pay çıkarabilecekleri bir dünya oluşturmak istiyorum." dedi.

Haberin Devamı

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü'nden 2015'te birincilikle mezun olan ve Üsküdar'daki atölyesinde çalışmalarını sürdüren Dokumacı, sanat hayatına dair açıklamalar yaptı.

Sanatçı, dokulu olması için yağlı ve akrilik boyayla uygulamalar yaparak farklı yüzeyler oluşturmaya çalıştığı resimlerinde daha çok karışık teknik kullandığını söyledi.

Alışılmışın dışında bir üslupla katmanları üst üste bindirdiğini belirten Dokumacı, sergiye ilişkin şunları kaydetti: "Bu sergimizde daha çok renkleri bir bütün halinde sunmak istedim. Diğer resimlerimde görsellik ön plandaydı, insanların baktıklarında 'Bu çiçek, bu dağ, bu ova' diyebilecekleri resimlerdi. Burada daha çok soyut resme yakın ama yine içerisinde tabiat barındırıyor. Renkleri biraz daha birbirine yakın hale getirmeye çalıştım."

"Doğanın kendini yenilemesinden de ilham alıyorum"

Dokumacı, şehir hayatında yaşanmak zorunda kalınan hayatların tabiat özlemini eserlerine yansıtmaya çalıştığına değinerek, "Resimlerim daha çok tuval üzerine karışık teknik ve bu resimleri oluştururken çoğu zaman bir manzaradan ilham alarak yola çıkıyorum. Fakat bu daha sonra farklı şekillere dönüşebiliyor. Yani bir düşünceyle yola çıkıp sonra onu devam ettirmek pek mümkün olmuyor. Daha çok rastlantısal güzelliklerle de ilerliyor. Bazen kafanızda farklı bir imaj beliriyor ama yaparken bu dönüşüyor ve daha farklı şekilde sunulur hale geliyor. Resimlerimde insanların baktıkları zaman kendilerinden pay çıkarabilecekleri bir dünya oluşturmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Resim yaparken çocukluğunda Giresun'da gördüğü manzaraları hayal ettiğini aktaran ressam, şunları kaydetti: "Çocukluğumuzda çok giderdik ve o zamandan aklımda kalan imajlar daha çok yansıyor, köyümün dağları, ovaları, manzaraları. Resim yaparken belki de içimde ilham olarak aldığım beslendiğim şey daha çok Anadolu toprakları. Türkiye'mizin çok güzler yerleri var ve bunları daha çok modern peyzajla dile getirmek istiyorum. Doğanın kendini yenilemesinden de ilham alıyorum. Çocukluğumuzda özlediğimiz temiz topraklar, temiz hava ve Anadolu topraklarını daha çok yansıtmak istiyorum."

"Daha geniş kitlelere ulaşmak istiyorum"

Dokumacı, sanatçıların dış görünüşleriyle değil sanatlarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Özellikle galericiler, sadece kapalı, tesettürlü ya da görünüşü farklı diye bu insanlarla çalışmak istemiyor ya da görmezden geliyorlar. Ben bir süre 'Hayalet miyim acaba?' diye sormuştum kendi kendime. Çünkü hiç kimse görmüyordu." şeklinde konuştu.

İlk sergisine ev sahipliği yapan Kelimat Sanat Evi ve Adnan Alahmad ile tanıştıktan sonra sanat hayatında çok şeyin değiştiğini dile getiren sanatçı, şöyle devam etti: "Adnan Bey'i görünce çok sevindim, demek ki hayalet değilmişim. Tabii ki daha fazla kitleye ulaşmak istiyorum. İnsanlar artık yaptıklarımı görsünler ve bilsinler. Güzel şeyler yaptığıma inanıyorum ve bunlara da değer versinler istiyorum. Tabii ki hedefim her sanatçının olduğu gibi dünyada tanınmak, dünya çapında geniş kitlelere ulaşmak. Her sanatçı bunu ister. Türkiye'de sanatıyla insanların var olmasını istiyorum. Herhangi bir şekilde siyasi görüş, görüntü olmadan insanlar yaptıkları işlerle sanatla ön planda olsunlar, sanat konuşulsun istiyorum. Siyasetin ötesinde bir olgu var o da sanat. İnsanları birleştiren, toplumları bir araya getiren unsur sanat." dedi.

BAKMADAN GEÇME!