Naim DİLMENER
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2015 07:27
Nükhet Duru’nun sesinden duyulmuş hiçbir şarkıya, hiç kimse kötü şarkı demeye cesaret edememiştir. Şimdi kendi seçtiği şarkılardan oluşan yeni albümüyle pop müziğini uçurmaya devam ediyor.
Aşkın N Hali/ Nükhet Duru/ Avrupa Müzik (Beş üzerinden beş yıldız)
Son albümü ‘Aşkın N Hali’nde popüler müziğimizin dününden bugününden seçtiği şarkıları seslendirmiş Nükhet Duru. Tamamıyla kendince, tamamıyla mükemmelen.
Yeni bir ‘cover’ projesi değil bu albüm; yeni bir ‘nostalji’ albümü hiç değil. Müzikal kariyeri boyunca, yalnızca iyi şarkı söylemenin peşinde olmuş bir yıldızın, zaman içinde gönül düşürdüğü şarkıları tek tek toplaması ve nihayet seslendirmek, bir araya getirmek istemesiyle doğmuş bir albüm bu.
Pop müziğimizin ‘4 Yapraklı Yonca’sının yapraklarından biridir Duru. Sezen Aksu ile Nilüfer gibi 70’li yılların yapraklarından biridir, Ajda Pekkan sonrası kuşaktan. Ve bu üç yaprağın ortak yanlarından biri de Ajda Pekkan’a ve şarkılarına olan tutkuları neticesinde profesyonel müzik yaşamına adım atmış olmalarıdır.
Ama ilginç olan, her üçünün de bu ilk tutku-takıntı sonrası tamamıyla kendi yollarını bulmuş ve tamamıyla kendilerine özgü şarkı söyleme biçimlerini, stillerini yaratmış olmalarıdır.
Nükhet Duru’nun bu konuda, Sezen Aksu ve Nilüfer’e kıyasla bir adım önde olduğu dahi söylenebilir. Sanatçı yalnızca kendi stilini bulmakla kalmadı, adını, ‘En İyi Yorumcu’ya da çıkardı.
Öyledir hakikaten; 70’lerin ilk yıllarından beri binlerce şarkı söylemiş bu sanatçımızın tek ama bir tek kötü söylenmiş şarkısı dahi yoktur. Şarkının iyisi kötüsü fark etmez onun için; iyi şarkıyla zaten kendiliğinden kanatlanır. Ama kötü şarkıyı da havalandırma yeteneği vardır. Onun sesinden duyulmuş hiçbir şarkıya, hiç kimse kötü şarkı demeye cesaret edememiştir.
AH BU GÜNLERAlbümün repertuvarında, çok az sayıda popüler ya da hit şarkı var. Çünkü şarkıların seçilme kıstası bu değilmiş. Duru ve (aralarında Osman İşmen ile Ahu Özışık’ın da bulunduğu) ekibi, bir albüm içinde yan yana (ya da birlikte) bulunmaları halinde, albüme bir bütünlük sağlamaya katkıda bulunacak şarkıları seçmişler.
Ve tabii canlı söylenirken, hem orkestrayı hem de solisti olumlu anlamda harekete geçirecek şarkılar.
Evet. Bu albümün çok kıymetli bir özelliği de bu. Hiçbir şarkıda mix yani kes-yapıştır yok. Asri zamanların müzisyen ve şarkıcı kolaylıklarının hiçbirine itibar edilmemiş.
Osman İşmen yönetimindeki koca orkestra ve solist hep birlikte stüdyoya girmiş ve hep birlikte (bir defada) çalınmış, söylenmiş, kaydedilmiş. Ve tam da bu nedenle işte, şarkılar o eski mucizevi günlerde olduğu gibi insanı anında ele geçiriyorlar.
Şebnem Ferah’ın ‘Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler’, Halil Sezai’nin ‘Sonbahar’, Redd’in ‘Beni Sevdi Benden Çok’ ve Yüksek Sadakat’ten ‘Döneceksin Diye Söz Ver’, Duru’nun genç kuşağa beslediği sonsuz sevgi ve saygının elle tutulur bir ifadesi. Ama şaşırtıcı olan, bu şarkıların hiçbirisinin orijinal versiyonu çağrıştırmıyor, tam aksine, tamamıyla yeni şarkılar gibi görünüyor oluşları.
Selda Bağcan’dan ‘O Günler’, Hümeyra’dan ‘Sessiz Gemi’, Nilüfer’den ‘Söyleyemedim’, Dario Moreno’dan ‘Sarhoşum Ben’ (orijinali ‘Her Akşam’ ya da ‘Sarhoş’), Zuhal Olcay’dan ‘Yalnızlığım’ gibi kimi büyük hit, kimi çok sevilmiş şarkılarda da durum aynı. Hepsi ama hepsi ağır ve keskin bir Nükhet Duru damgası yemiş.
Kapanış şarkısı Duru’nun bizzat kendisinin. Ali Kocatepe’nin (‘Melankoli’nin birinci yüzünün sonlarında yer almış) şarkısı ‘Hayat Umutla Başlar’, insana huzur veren bir final yaptırıyor albüme: “Her an gülümse herkese, dünyaya arkadaşlık ver, dostça merhaba de her gittiğin yerde, hayat dostlukla başlar, hayat umutla başlar, hayat sevgiyle başlar...”
Nükhet Duru hayattır. Pop müziğimiz tabii ki onunla başlamadı. Ama onunla uçtu, uçmaya devam etmekte.
Artık erkekler düşünsün
Güzel Kokuyorum/Burcu Tatlıses/Lila (Beş üzerinden üç yıldız)
Sıradışı şarkı sözleri ile tanıdığımız Burcu Tatlıses yorumcu olarak karşımızda. ‘Güzel Kokuyorum’ albümü, sistemin kendisine biçtiği ev içi, dört duvar arası rolünü elinin tersiyle iten kadın(lar)ın hikâyesi aslında. Bağımsızlığı uğruna her şeyi yapabileceğini ilan eden bir başroldeki kadın var albümdeki her şarkının orta yerinde. Emre Aksu’nun şarkısı ‘Sarmaşık Sabrım’ işi eksiksizce özetliyor: “Evde kaldım ben, aşksızım tümden, sarmaşık sabrım, nem kapar senden.” Karınlarından sıpayı, sırtlarından sopayı eksik etmek istemeyenler düşünsün artık; hiçbir şeyi eski usul halledemeyeceklerini düşünmeye başlasalar iyi olur.
Usta işi bir albüm
Silk Moon/Derya Türkan-Renaud Garcia Fons/M&MT (Beş üzerinden dört yıldız)
Kemençenin bilirkişilerinden (ve bir zaman İncesaz’ın da kadrosunda yer almış) Derya Türkan, arayışa giren, farklı bir şey yapmak isteyen her müzisyen, grup ve şarkıcının, birlikte çalışmak için can attığı bir isim. Doğrusu naz da yapmıyor ve içinde yer almanın gurur vesilesi olacağı her projeye azami katkıda bulunuyor. İspanyol müzisyen Renaud Garcia Fons ile 10 yıl kadar önceki karşılaşmaları, ‘Silk Moon’ adlı yeni bir albüm de getirdi. İki müzisyenin bestelerinden oluşan albüm, Türkiye ve İspanya’nın yollarını, yaratılan yepyeni bir ülkede kesiştirmiş. Ancak üstatların altından kalkabileceği cinsten.
Not defterimden yapraklar
* Emsalsiz Bulutsuzluk Özlemi, yarın akşam İzmir Hayal Kahvesi’nde.
* Sağlam bir işbirliği projesi olan Psychedelic Harmony, yarın akşam The Mekan’da.
* Muazzez Abacı, Bülent Ersoy ve İnci Çayırlı aynı sahnede; yarın akşam Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
* Gelmiş/geçmiş en iyi grubumuz MFÖ, 17 Nisan Cuma, Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
* ‘Aşkın N Hali’ne hazırlık babında, gelmiş geçmiş en güzel Türkçe pop albümü ‘Bir Nefes Gibi’yi çevirmek lazım birkaç tur.