Güncelleme Tarihi:
Yeni bir Pinhani albümü. Her albümünüz çıktığında sadece yeni bir albüm çıkmış gibi değil de yeni bir yol arkadaşı gelmiş gibi hissediyorum. Bu duyguyu vermeyi nasıl başarıyorsunuz sizce?
Selim Aydın: Çok teşekkür ederiz. Böyle şeyler duymak albüm kaydeden birinin başına gelecek en güzel şey, bunun nasıl başarıldığı ise cevaplanması zor bir soru. Ama istemek başarmanın yarısıdır ve biz de her albüme başlarken o albümün hem size hem bize yol arkadaşı olması dileğiyle işe başlıyoruz. Her zaman başaramıyoruz ama demek ki bu sefer olmuş.
Fabrikasyon şarkılar yerine, uzun soluklu albümlere imza attığınız bir gerçek. Peki albüm repertuvar aşamasında ''Bu şarkı tutar, radyolar çalar'' gibi matematiksel planlar yapmıyor musunuz hiç? Neticede bu işin içinde yapımcı, prodüktör gibi etkenler de var.
Sinan Kaynakçı: Radyolarla ilgili planlar yapmıyoruz çünkü anladığımız bir konu değil. Anlasaydık belki yapardık. İlk üç albümde yapımcısız çalıştık, kimse bize karışmasın diye. Son iki albümde de yapımcılar karışmıyor pek fazla. Sanırım bu saatten sonra pişmiş aşa su katmak istemiyorlar. Böyle bakıldığında ilk baştaki amacımıza ulaşmışız.
'İÇİMİZ DIŞIMIZ KADIKÖY OLDU'
Albümün ismi de çok orijinal; ''Kediköy''. Nereden geliyor Kediköy ismi?
Selim: Grup üyelerinin çoğunluğu artık Kadıköy'ün merkezinde yaşıyor, bir de çalışma yerimiz var Kadıköy'de ve albümü orada kaydettik. O yüzden içimiz dışımız Kadıköy ve sokakları oldu. Malum, bu sokaklar da kedilerin hakimiyetinde. Semt sakinleri kedilerin yaşam hakkına gerçekten saygı duyuyor, onlar da bunun keyfini sürüyor. İsmi bu yüzden koyduk.
Kartonet tasarımının da şarkılar gibi orijinal olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Hiç bir aşamada geçiştirme ya da özensiz bir detayla karşılaşmıyoruz. Özellikle Pinhani Yurdu çizimi çok başarılı olmuş. Nasıl oluştu tasarım süreci?
Sinan: Kapaklarımızı Nihan Şen çiziyor baştan beri, biz onu yönlendiriyoruz çeşitli konularda. Ön kapak için fikirlerimizi çarpıştırıyoruz. Kapağın içindeki içeriği tamamen kendimiz üretiyoruz. Nihan da bu içeriğe uygun şekli veriyor. Pinhani İdman Yurdu, verdiğimiz konserlerden önce ya da sonra yaptığımız maçlarda ortaya çıkan gerçek bir takım. O çizimde gruba emeği geçen, aynı zamanda sahada birlikte oynadığımız kişilerle sahaya dizilişimizi resmettik.
Grubun olmazsa olmazı Akın Eldes'ten bahsetmemek olmaz. Eldes'i 'Teknik direktör' olarak isimlendirmişsiniz Kediköy'de...
Sinan: Akın Abi'nin bugüne kadarki katkısı gitaristliğin çok ötesine geçti. Onun yerine herhangi başka bir müzisyen olsaydı, bugün bildiklerimizin yarısını bilmiyor olurduk.
‘BU ÜLKEDE AŞK ACISI OLACAK, ŞARKI ANCAK ÖYLE TUTAR’
İlk video klip ''Geri Dönemem'' ilk dinleyişte (ve klibi ile ilk izleyişte) insanı etkisi altına alıyor. Gelen yorumlar nasıl?
Selim: Albümün geneli ile ilgili çok olumlu tepkiler var ama klibe rağmen bu şarkının diğerlerinin çok önüne çıktığını söyleyemeyiz. Ama bu durum bizim için olabilecek en güzel senaryo.
Sinan: Klip ve şarkı, konusu itibariyla zaten çok ses getirecek bir şarkı değil. Bu ülkede böyle konular çok tutmaz, aşk olacak, hatta aşk acısı olacak, ancak öyle tutar.
İlk albüm döneminde ''Kavak Yelleri'' dizisi ile bütünleşmişti şarkılarınız. Yeni dönemde yine böyle bir ortaklık ya da soundtrack çalışmalarınız var mı?
Sinan: Yeni bir dizi ya da film müziği planımız yok. İkinci klip için de kesin kararımızı vermedik ama hangi şarkılara nasıl bir klip çekeceğimiz az çok belli. Bütün Türkiye'de bu albümle ilgili konser vermek isteriz, ama zaten ülkenin bir kısmında savaş var. Umarız bu durum bir an önce ortadan kalkar.
Nadir de olsa farklı isimlerin repertuvarlarında Sinan Kaynakçı imzasını görüyoruz. Yeni dönemde sizin eserlerinizi seslendirecek isimler var mı?
Sinan: Çok yakında Melis Danişmend'in albümü çıkıyor, o albümde bir şarkım var. Şimdilik belli olan başka yok.
Röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
Selim: Bugüne kadarki destekleri için çok teşekkür ederiz. Onların sayesinde hayalimizi gerçekleştirdik, müzikle kendimizi ifade edebildik.
Sinan: Umarız uzun yıllar müzik üretmeye devam eder, sağlıkla, ağız tadıyla bu albümleri kaydetmeye devam ederiz. Yine sağlığımız el verdiği sürece onların ayağına gidip şarkıları birlikte söyleyeceğiz, Anadolu'nun neresinde olurlarsa olsun bir gün karşılarında bizi görecekler.