Güncelleme Tarihi:
Ay Yapım, BKM ve ANS gibi önemli yapım şirketlerinin birçok projesinde oyuncu koçu olarak yer alan Gülay Say, kurucularından olduğu Yabancı Sahne’de geçtiğimiz yıldan beridir ‘Netoçka Nezvanova’yı da kapalı gişe oynamaya devam ediyor. Say, oyunun gördüğü ilgiden dolayı mutluluğunu dile getirerek, “Netoçka kariyerimin sınır tanımayan kızı” dedi.
Dostoyevski aşığıyız
Bugüne kadar Yabancı Sahne’de Dostoyevski’nin ölümsüz eserlerinden ‘Suç ve Ceza’, ‘Beyaz Geceler’ ile ‘Netoçka Nezvanova’yı sahneye uyarladıklarını anlatan Say, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Dostoyevski aşığı bir tiyatroyuz. Klasik metinlere olan ilgimiz, tiyatromuzun ilkesinin temel düsturu. Dostoyevski başta olmak üzere, tüm klasik eserlere dokunabilmek çok heyecan verici.”
Netoçka adındaki küçük kızın hasta annesi ve başarısız bir müzisyen olan alkolik üvey babası ile yaşadığı acılı çocukluğunun, ilk gençlik yıllarının anlatıldığı oyun ile geçtiğimiz yıl Ekin Yazın Dostları tarafından ‘Küçük Salon En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görülen Say, Netoçka’yı oynamanın kendisi için farklı bir deneyim olduğunu anlattı.
Geride kalan duygularımı ortaya çıkardı
Dostoyevski’nin yarım kalan tek eseri olan Netoçka Nezvanova’da Netoçka’yı tiyatro sahnesinde canlandırmanın çok zor olduğunu belirten Say, “Ancak zor olmasa bu kadar keyifli olur muydu onu da bilmiyorum. Bugüne kadar oynadığım karakterlerin dışında benim sınırlarımı en çok zorlayan, geride bıraktığım duygularımı tekrar ortaya çıkaran karakter oldu Netoçka. Bir kız çocuğunun göz ardı edilen, en çok görmekten kaçınılan tüm yanlarıyla sahnedeyim. Bu sayede oyunculuk tatminimi üst seviyelere çıkardı. Bende bambaşka bir pencere açtı” ifadelerini kullandı. Zafer Altun ile birlikte sahnede iki kişi olmalarına rağmen aslında ikisi için de tek kişilik bir oyun zorluğu yaşadıklarını da anlatan Say, “Eğer cesaret edemeyerek kenara çekilseydik yeni rollerin hayatımıza katacağı deneyimi ve keyfi de bir çırpıda silip atmış olurduk” diye konuştu.
Yarım kalmış, sonu yazılamamış bir eseri yazarın kalemine müdahale etmeden, seyirciyi de şaşırtacak bir sona ulaştırmanın çok zahmetli bir iş olduğunun da altını çizen Say, Deniz Hamzaoğlu’nun zekice kurgusuyla bunun da altından kalktıklarını söyledi.
Cesur ekipler var
Türkiye’de sahnelenen tiyatro oyunları arasında birçoğunu çok beğendiğini, çok cesur, özgür ve sınırsız bulduğunu ifade eden Say, “Herkes için aynı şeyi söyleyemem ama öyle ekipler var ki önlerinde şapka çıkartılır. İzlediğinizde ruhunuz, aklınız doyuyor” dedi.