Nemrud’un tanrıları bunlar

Güncelleme Tarihi:

Nemrud’un tanrıları bunlar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2016 11:27

Evladiyelik bir müzik yapıyor Nemrud; on yıllarca sonra dahi dinlenecek, dinleyeni ihya edecek bir müzik. Yurt dışında yakaladığı başarı ve prestij, üçüncü albümleriyle nihayet Türkiye’de de yükselebilir.

Haberin Devamı

İlk albümleri ‘Journey of Shaman’, önce yurt dışında yayımlandı ve oralarda gördüğü ilgi üzerine bizde de verildi piyasaya. İkinci albümleri ‘Ritual’ yalnızca yurtdışında çıktı. Bizimkiler burun kıvırdı ne yazık ki. Ama ne fark eder, bu iki albüm Nemrud’u yurtdışında progresif rock’un bilirkişilerinden biri konumuna getirdi. Çok sayıda ülkenin, çok sayıda eleştirmeni grubu yere/göğe koyamadı. Grubun Türkiye tutukluluğu 3’üncü ve kendi adlarını taşıyan albümleriyle nihayet kırılıyor. Çıkardığı birbirinden kıymetli, plak baskıları birbirinden güzel LP’lerle koleksiyoncuların tutkusu Rainbow45 Records, Nemrud’un son albümünü hem CD hem de LP olarak yayımlayarak gruptan, hepiniz adına özür diliyor.

TANRILARIN TAHTLARI

Nemrud’un tanrıları bunlar


Nemrud , Nemrud, RaInbow45 Records/ 5 üzerinden 5 yıldız 

Progresif rock’un vatanı İngiltere. Başta King Crimson, Pink Floyd ve Yes’in öncülüğünde olmak üzere, bu türün önce tohumları atılmış, ardından da bereketli bir hasada girişilmişti. Mistik unsurları (müziğin sınırlarını da zorlayarak, hatta patlatarak) geniş bir biçimde kullanan Nemrud, İngiltere çıkışlı bu müzikal türde (tabir çok caiz) resmen yeni bir tepe noktası. Bunu İngiliz basını da söylüyor. Öncü grupların bıraktığı yerden alınan bu tür, üzerine bizim buraların da ruhu eklenerek gökyüzüne çıkarılıyor. 

 

Haberin Devamı

Nemrud’un tanrıları bunlar



Var olmanın dayanılmaz mükemmelliğini elle tutulur bir biçimde hissetmek, bu mükemmelliğin içinde gezinerek ruh ve beden arındırmak isteyen herkesin uzak duramayacağı bir grup.

AŞKIN ÇARESİ YA DA ÇARESİZLİĞİ
Yana Yana, Mehtap Meral, Ada/ 5 üzerinden 4 yıldız 

Nemrud’un tanrıları bunlar

Haberin Devamı


İlk albümü ‘Aşk’tı Mehtap Meral’in ve tamamıyla tangolardan oluşuyordu. Çok güzel bir albümdü ama tangonun meraklısı fazla değildi bizim buralarda, bu nedenle de layıkıyla herkese ulaşamamıştı. İlk albümle olmayan, ikinci albüm ‘Yana Yana’ ile olacağa benziyor. Dokuz şarkının tamamı sanatçının kendi bestesi. Büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu söylediği Ataol Behramoğlu (‘Göre’) ve Gülten Akın’dan (‘Kuş Uykusu’) iki şiir de var. Bir de Enver Aysever’in ‘Bir An Bin Parça’ adlı romanından esinlenerek sözlerini yazdığı ve Edip Cansever’in iki dizesini olduğu gibi dahil ettiği bir şarkı (‘Bir An Bin Parça’). Düzenlemelerin tamamı, memleketin en iyi müzisyenlerinden Cihan Sezer’in elinden çıkma. Müziğe bir hayat kurtarıcı gözüyle bakan genç bir yaratıcı yıldızın, kafası aynı şeylere takık bir takımla tamamladığı ve yıllar yılı dinlenebilecek bir albüm bu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!