Müziklerinin dili, dini, milleti yok
Güncelleme Tarihi:
Pink Martini, 2001 yılından bugüne ne zaman Türkiye’ye gelse biletleri yok satan bir grup. Aslında sayısız önemli müzisyen yetiştiren Latin soslu bir pop caz orkestrası demek daha doğru.
Türkiye’de, en son geçtiğimiz yıl Temmuz’da üç konser verdi Pink Martini ve yine büyük ilgi gördü. Sadece Türkiye’de değil, Akdeniz coğrafyasının tamamında çok seviliyor. Amerika kökenlerine karşın dur durak bilmeden devr-i alem durumda olduklarından Pink Martini, müziğiyle dünya dinleyicisini beslediği gibi o dinleyicilerin kültürlerinden de besleniyor. Bu anlamda bu büyük orkestranın ‘aidiyet’inden söz etmek beyhude çaba. Dili, dini, milliyeti yok müziklerinin. Dünya için çalıp söylüyorlar.
Dinleyicisiyle duygusal bağ kurdukları ve çok sevildikleri Türkiye’den etkilenmeleri normal. Örneğin daha önce ‘Get Happy’ albümlerinde ‘Üsküdar’ı okudular. Derken, Türk filmi müziklerini çok sevdiklerinden ‘Aşkın Bahardı’yı Belkıs Özener’le birlikte söylediler konserde. Bununla da kalmadılar Yıldırım Gürses’in bu eserini şimdi ‘Je Dis Oui’ albümüne koydular. Türkiye ve Türkçeye ilgileri samimi yani.
‘Je Dis Oui’, Pink Martini’nin 9’uncu stüdyo albümü. 15 parçadan oluşan albümde Pink Martini’nin solist esas kızları China Forbes ve Storm Large dışında aslında bir radyo habercisi olan Ari Shapiro, moda gurusu Ikram Goldman ve aktivist Kathleen Saadat da var vokal olarak (Shapiro daha önce Pink Martini ile çalışmıştı ancak diğerleri ilk kez şarkı söylüyorlar). Rufus Wainwright ise konuk olarak ‘Blue Moon’u seslendiriyor albümde.
Fransızcadan Farsçaya oradan Ermenice ve Türkçeye derken Arapça ve Portekizceye; Pink Martini’nin kültürlerarası ve 22 yıllık yolculuğunun, sinerjisinin özeti gibi ‘Je Dis Oui’…
Önümüzdeki Cumartesi akşamı (15 Nisan), bu albümün turnesinin İstanbul ayağı var. Volkswagen Arena’da canlı izlemenizi ayrıca tavsiye ederim.