Güncelleme Tarihi:
◊ Müzik tutkunuz nasıl başladı?
- Müzik hayatımda hep vardı aslında; Trakya’da geçen çocukluğumda her türlü stadyum faaliyetinde elime mikrofonu alıp kendimi sahaya attığım söylenir. Tüm okul hayatımda ve tıp fakültesinde okul orkestralarının solistiydim. Ama müziğin içimde bir tutkuya dönüşmesi kendi şarkılarımı yazmaya başlamamla oldu diyebiliriz. Bu 2014 yılında yoğun olarak başladı.
◊ Sahnede ChanCé adını kullanıyorsunuz. Bu ismin sizin için anlamı nedir?
- Bunu sahne adı olarak kullanıyorum. Amerika’da bulunduğum yıllarda yayınladığım öykü kitabı ChanCé ismiyle çıkmıştı. “Şanse” olarak telaffuz ediyorlar. Sonra Türkiye’deki arkadaşlarım da kullanmaya başladı. Bu isim sanatsal çalışmalarımda beni özgür kılıyor. Sanki Doktor Şansın Tüzün’den sıyrılıp başka bir boyuta geçiyorum.
◊ Müziklerinizde farklı bir özellik daha var. Hep kültürel ve tarihi çalışmalarda yer almışsınız. Bu tür eserler var mı sırada?
- Bu türdeki ilk eserim “Middle East”in benim için ayrı bir yeri vardır. İlk klibimi Medeniyetler Korosu ile Antakya’da çekmiştik. Avustralya’nın müzik hayatımda çok önemli bir yeri var. Her şey “Gelibolu” şarkısını bestelememle başladı ve arkası geldi. Şu anda çok yoğun bir Melbourne-İstanbul hattı var hayatımda. Avustralyalı müzisyen Adam Dunning ile kaydettiğimiz “Ordinary” şarkımızın klibi İstanbul ve Melbourne’da Onur Öğden ve Will Gunn tarafından ortaklaşa çekildi. Geçtiğimiz günlerde de yayınlandı. Ayrıca orada yaşayan Türk müzisyen İskender Ozan Toprak ile sürpriz bazı projelerimiz olacak.
YENİ ŞARKIM KARŞILIKSIZ AŞKI ANLATIYOR
◊ Son şarkınız “Buz Ağacı”nın öyküsünü anlatır mısınız?
- “Buz Ağacı”nı iki yıl önce yapıp telefonuma kaydetmiştim. Şarkının düzenlenmesi ve pandemi derken 2021’i bulduk. Düzenlemesini Çağrı Kodamanoğlu yaptı. Şarkı dünyadaki her zerreye duyulan karşılıksız aşkı, tasavvufi hisler doğuran melodilerle anlatıyor. “Buz Ağacı”nın klibinde UNESCO Dans Konseyi üyesi İdil Kadıoğlu özgün bir dans performansıyla bana eşlik etti.
◊ Hastane-hasta-tıp dünyası ve müzik-sahne-şarkılar sizin için ne ifade ediyor?
- Önceleri bu ikisini hep ayırmaya çalışıyordum ancak şarkılarım bilindikçe bu ayrım giderek zorlaşıyor. Bu aralar gelen hastalarım, internette beni araştırırken şarkılarımı da görmüş oluyor.
◊ Dünya olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Pandemi döneminde nasıl çalıştınız? Bu konuda uluslararası çalışmalarınız da oldu değil mi?
- Pandemi döneminde hepimiz kendimizden yeni bir “sürüm” yaratmak durumunda kaldık.
Ancak bu süreç sağlık çalışanları yönünden çok daha zordu; pek çok kayıp verdik ve maalesef vermeye devam ediyoruz. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi, salgının ilk günlerinden beri dünya çapında büyük başarılar elde etti.
Biz de asistanlarımızla Covid-19’lu hastalarda kas ağrıları, yorgunluk ve kuvvetsizliği değerlendirdik. Makalemiz uluslararası bir tıp dergisinde yayınlandı.
ÖĞRENCİLERİM ŞARKILARIMA ÇOK İLGİ GÖSTERİYOR
◊ Peki “Tıp profesörü mesleğini bir yana bırakmış, müzik işlerine dalmış” diye düşünenlere neler söylemek istersiniz?
- Öncelikle mesleğimi bırakmadım; yıllardır emek verip belli alanlarda birikim yaptım ve uluslararası bilimsel platformlarda ülkemi temsil ettim. Tabii ki müzikle uğraşırken bazı şeyleri ihmal etmiş olabilirim ama bu kesinlikle mesleğim değil.
◊ Hastalarınızla ilişkiniz nasıl? Onları şarkılarınızla motive ettiğiniz oluyor mu?
- Müzik, hastalarımla iletişimimde kolaylaştırıcı bir rol oynuyor. Yine de onlara kendi şarkılarımı önermiyorum. Bu konuda hâlâ utangacım. Asıl öğrencilerim müziğimle çok ilgililer. Bazen ders sonunda “Hocam bir şarkı söyler misiniz?” diyorlar. Hemen “Kemikler, Kırıklar...” diye konuyu değiştiriyorum. Ama son dönemde sadece fakültem Cerrahpaşa’da değil Türkiye’nin çeşitli tıp fakültelerinden öğrencilerle online toplantılar yapıyoruz. Özellikle tıp ve sanatın bir arada yürüyebileceği konusunda rehberlik yapmaya çalışıyorum. Bu konuda onlara bir rol model olabildiysem, ne mutlu bana.
BELLİ BİR MÜZİK TÜRÜNE SIĞAMIYORUM
◊ 7 yıla 13 şarkı sığdırmışsınız. Bundan sonraki planlarınız neler?
- Müzikte ana akıma kapılıp gitmek yerine daha deneysel çalışmalar yapmak arzusundayım. Belli bir türün içine sığamıyorum. Şarkılarım country müzikten Balkan müziğine, folktan caza kadar uzanıyor... Müzikle kültürler arası köprü kurma çabalarım devam edecek. Sırada Türkçe ve İbraniceyi harmanladığımız bir şarkımız var; o da sürpriz olsun!