Müziği seyretmenin dayanılmaz basitliği

Bütün dünya kendisini görüntüye vurmuş durumda. Seyredip duruyoruz.
Ne olursa olsun fark etmiyor, yeter ki seyredelim. Önce dijital fotoğraf makinelerinin, ardından da DVD player’ların hayatımıza girişi ile başladı bu dalga, akıllı telefonların ellere/ceplere yerleşmesiyle de tavan yaptı.
Hem yapılanları seyrediyoruz hem de bizzat kendi çektiklerimizi. Sosyal medyanın büyük bir kısmı bunun etrafında dönüyor. Çek ve paylaş. Ya da paylaşılanı sen de paylaş.

Popüler kültürün her alanı bunun etkisinde. En çok da müzik. Artık müzik dinlenir değil, seyredilir bir şey. Göz kulağın yerini aldı. MTV ve benzeri kanalların 70’lerin sonu/80’lerin başında bir alternatif, bir ‘jest’ olsun maksadıyla devreye soktukları ‘klip’ (ya da ‘video’), gün geldi, ‘şarkı’yı yerinden etti.
Kliplere harcanan emeğin, ayrılan bütçelerin nicelik ve niteliği, şarkılara ayrılanı fersah fersah geçmiş durumda. Müzik piyasalarının tek derdi bu artık. Şarkının ne/nasıl olduğu ikinci hatta üçüncü planda kaldı. Mühim olan klip. Ne kadar farklı, ne kadar renkli, ne kadar dikkat çekiciyse o kadar iyi. Ne kadar pahalıysa da tabii. Bu nedenle işte, kliplerden zenginlik taşar oldu. Merkezde olması gereken şarkıyla (genellikle) en ufak bir alakası olmayan, göz (ve kafa) yoran bir zenginlik ve gösteriş.

VARDAR OVASI

Gökhan Özen, Değişir Dünya, Seyhan / 5 üzerinden 1 yıldız

Gökhan Özen’in ‘Maske’ albümünden (geçen yıl çıkmıştı bu albüm; ama ne fark eder, şarkı eski de olabilir, yeter ki klip olsun) ‘Değişir Dünya’nın klip çekimleri iki yılda (ancak) tamamlanabilmiş. Yönetmen de şarkıcımızın bizzat kendisi. Aralarında Londra, Dubai ve Los Angeles’ın da olduğu (muhtemelen, dünyanın değiştiğini vurgulamak için böyle zor bir yol seçmişler) çok sayıda şehir gezilerek/kaydedilerek toparlanmış klip. Netice mi? Şarkının dediği gibi: “Değişir dünya sen inandıkça, değişir dünya bugün icabında...” Arka arkaya sıralanmış ve Google’da benzerlerini beş kuruşsuz seyredebileceğiniz onlarca manzara. Ne sandınız, sermayeler böyle yüklenir kediye, icabında tabii.

 

Nev, Vardar Ovası, Pasaj/ 5 üzerinden 1 yıldız

İkinci örnek Nev’den. Bu sefer şarkı yeni. Yeni derken kırk yıllık ‘Vardar Ovası’ ama Nev versiyonu yeni. Yıllar önce yaptığı ‘Bir Nev-i Alaturka’nın (sakın gülmeyin; bu albümle en iyi Türk müziği ödüllerinden birini kapmıştı Kral’ın ekranlarında) ikincisini hazırlamaktaymış şu aralar ve bu şarkı da projeyi tanıtmak için seçilmiş, öne alınmış.

Klip için ‘70 motorcu, 10 motosiklet kulübü bir araya’ gelmiş. Nev şarkısına, “Mayadağ’dan kalkan kazlar, al topuklu beyaz kızlar” diye başlar başlamaz klibin setini motosiklet(çi)ler basıyor. Derken, (“Ben bu yerlerde duramam”ın karşılığı olsa gerek) Nev atlıyor aletlerin birine ve Vardar Ovası da Vardar ovası. Netice mi? Nev böyle de kazanamayacak ‘sıla parası’nı. Bu kafayla, müzik dahil hiçbir şey/hiç kimse kazanamaz.

 

NEDEN BU SUSKUNLUK?

Alpay ve Işın Karaca, Sessiz Kalma / 5 üzerinden 5 yıldız 

Popüler müziğimizin ulu çınarlarından Alpay’ın ‘Sessiz Kalma’ albümü yeniden basıldı. Işın Karaca’lı bir düeti de bulunduran albümün üçüncü baskısı bu. İlk baskıda Karaca ve düet öne çıkarılmadan klasik bir Alpay albümü gibi sunulmuştu. İkinci ve bu son baskıda ise Karaca kapağa da çekildi. Her durum ya da sunumda bir şey fark etmiyor ama. Gelmiş/geçmiş en iyi yorumcularımızdan Alpay’ın (tıpkı diğer bütün albümlerinde olduğu gibi) kale gibi sağlam bir başka çalışması bu ve müzikten eşsiz bir tat almak için bulunmaz bir fırsat. Genç şarkıcıların yorumculuk dersi alabilecekleri ideal bir imkân da aynı zamanda.