Güncelleme Tarihi:
-Denemeyi Denemek size göre nedir?
-Bir gün “denemeyi denemeye” karar verdim. Bu öyle hemen pat diye olmadı. Çünkü pek çok konudaki miskinliğimi fark etmem epey zaman almıştı. Ta ki acı çekmekten epey sıkılana ve acıdan mızmızlanmanın bana göre olmadığına karar verene dek. Mutluluğun hayatı cesurca deneyimlemek ve değiştiremeyeceklerimi de kabullenmekten geçtiği fikri kafama ve kalbime o kadar iyi geldi ki her şeye rağmen mutluluk diyerek “Ebru denemeyi deniyor” diye kendime hayatımda bir alan açtım.
Vaktimi esnetebildiğimce, zihniyetimi daha pozitif sulara iteleyebildiğimce yeni bir serüven başlattım. Böylece “kendime” ve “kendime koyduğum” kısıtlamalara rağmen hayatı daha fazla yaşamayı seçtim. Özetle “Denemeyi Denemek” benim için: hayatta başka tatlar, renkler, keyifler, alternatifler, çözümler, yollar olduğunu hatırlamak üzere kendimi rahat bölgelerimden koparıp daha bilmediğimi yapmaya kendimi teşvik etmemdir. Yani öncelikle deneme kavramına zihnimi yaklaştırmaktır.
-“Ebru denemeyi deniyor” konseptinin özü nedir?
-Bugüne dek, tembellikten yapamadığım, bir sebeple ertelediğim, isteyip de cesaret edemediğim, saçma diye kestirip attığım şeyleri deniyorum. Bir de düşünce tarzında değişiklikler yapıyorum. Erdemler, önyargılar, yaşam, ölüm, yalnızlık ve dostluk benzeri kavramlar üzerine sadece düşünmekle kalmıyor, ne düşünüyorsam ya da neyi savunuyorsam onları da uygulamaya geçirmeyi deniyorum.
-Mutluluk harcı nedir, mutluluğun bir formülü olabilir mi?
-Kendimden Kaçarken Yakaladım Seni/Mutluluk Kılavuzu için “mutlu olabilme ve mutlu edebilme bilincine ermiş ya da ermemiş” yüzlerce insanla ve onları tanıyanlarla sohbet ettim. Dinlediğim insanlardan da, okuduklarımdan da, gezdiğim kültürlerden de bana emanet edilen formül hep aynıydı. Uzun yıllardır sürdürdüğüm “mutluluk harcı” araştırmalarımın çıktısı 4 ana kavram etrafında şekilleniyordu: Öze sadakat, sadelik, içsel barış ve ritüel. Mutluluk kendisi ve başkaları için emek sarf eden herkesin hakkıdır. Yeter ki bu formülü hayatınıza alırken bir yandan da hayallerinize ait gerçekçi mutluluk hedeflerinize odaklanın ve eyleme geçin.x
-Kitabınızda da yer alan sıradışı seyahatlerinizden bahseder misiniz?
-Yegane tutkum; farklı kültürlerin mutluluğa yaklaşımlarını gözlemlemek üzere dünyanın farklı ülkelerinin en ücra köşelerine Bhutan’dan Paraguay’a değin seyahat etmektir. Bazı fotoğraflarımı küçük notlarımla birlikte okuyucularımla paylaştım. Arakan’dan kaçan Müslümanları ziyaretim, Gaziantep Suriyeliler kampında savaş mağduru çocuklarla bir araya gelmem, Hindistan vahşi hayvan bölgesindeki okulda çocukların en çok kaplandan kaçmak kolay olur diye bisiklet istemesi, Burma Yetimhane’de iç savaşın faturasının en ağırını yaşayan acınası şekilde beslenen çocuklara yardım çabam…
-A.İ.P Vakfı nedir?
Çocukluğumdan beri yoksullukla savaşanlara destek olmak gibi doğal bir misyon hissederim. Bu yolda Türkiye’de ihtiyaç sahiplerine düzenli yardım etmeyi ülkemizde alışkanlık haline getirmek üzere sistematik çalışmalar yapmış Acil İhtiyaç Projesi (A.İ.P) adlı bu vakfın kurucusuyum. Vakıf ulusal kimliğimizin bir parçası olan yardımlaşma duygusunu güçlendirmeyi hedefleyen, yardıma ihtiyacı olanlarla yardım edebilecekleri bir araya getiren bir yardımlaşma grubu olarak doğdu. “Sizin ihtiyacınız olmayabilir ama onların var!” sloganı ile hareket eden AİP Vakfı Türkiye’deki ilk defa sistematik yardım ve kıyafet/eşya bağışını başlatan vakıf olma özelliğine sahiptir. Kendisi dışında pek çok vakıf ve derneğe bu yönde katkıları olmuştur. Bugün eğitim, sağlık, yiyecek, giyecek, eşya, danışmanlık yönlendirmeleri v.b. gibi sosyal sorumluluk ve yardımlaşmanın birçok alanında faaliyet göstermektedir.